AB ABD ile ticari anlaşmazlığı DTÖ’ye taşıdı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Avrupa Birliği (AB), ithal çelik ve alüminyuma ek gümrük tarifesi koyan ABD ile arasındaki anlaşmazlığa çözüm bulunabilmesi için Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) başvurdu. DTÖ’nün resmi açıklamasında AB’nin ABD tarafından kararlaştırılan uygulamadan şikâyetçi olduğu ve anlaşmazlığa tahkim yoluyla çözüm aranmasını istediği belirtildi. Uzlaştırma sürecinde önce her iki tarafın tezleri değerlendirilecek.

Karşı önlemlere başvurma hakkının saklı olduğunu duyuran AB ek gümrük tarifelerinin ABD’nin ulusal güvenliğini ilgilendirmeyip, Amerikan şirketlerini dış rekabetten korumak için kararlaştırıldığı tezini savunuyor. AB Washington’da kararlaştırılan koruyucu önlemlerin Dünya Ticaret Örgütü’ne bildirilmemiş olmasını da eleştiriyor.

Üye ülkelerin şimdilik kaydıyla uygulama kapsamına alınmamasına rağmen uzlaştırma sürecini başlatan AB gümrük tarifesi muafiyetinin kalıcı kılınmasını talep ediyor. AB karşılığında ABD’den ithal edilen motorlu taşıtlara uygulanan gümrük tarifesinde indirim yapılabileceğini duyurdu. ABD Avrupa’dan ithal ettiği otomobillere yüzde 2,5 oranında gümrük vergisi uygularken, AB ülkelerine ithal edilen Amerikan malı otomobillerden yüzde 10 oranında gümrük alınıyor.

Uygulama 1 Mayıs‘ta başlıyor

Uzlaşma sağlanamadığı takdirde ek gümrük tarifesi 1 Mayıs’ta yürürlüğe girecek. AB yetkilileri o tarihe kadar karşılıklı ek gümrük uygulamasının kati olarak kaldırılmasının karara bağlanabileceğine ihtimal vermiyorlar. AB’nin geçici muafiyet süresinin uzatılmasına çalışabileceği belirtiliyor. AB uzlaşma arayışının en yakın zamanda başlatılması için yaptığı başvurunun ABD tarafından yanıtlanmasını bekliyor.

AB Komisyonu’nun ticaretten sorumlu üyesi Cecilia Malmström’ün sözcüsü ikili görüşmelerde uzlaşma sağlanamadığı takdirde karşı önlemlere başvurulabilmesi için anlaşmazlığı DTÖ’ye taşıdıklarını söyledi. Sözcü amaçlarının ithal çelik ve alüminyum için kararlaştırılan Amerikan gümrük tarifesinin şartsız ve kalıcı bir şekilde kaldırılmasını sağlamak olduğunu ve bu başarılabildiği takdirde ikili ticaretteki diğer tartışmalı konuların da görüşülebileceğini sözlerine ekledi.