DOLAR 32,4999 0.28%
EURO 34,8304 0.6%
GBP 40,7656 0.5%
ALTIN 2.426,171,94
BITCOIN 1896203-2,38%

“Ayağınızı yorganınıza göre uzatın”

ABONE OL
21 Kasım 2018 06:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Ekonomist Göksel Saydam, ekonominin 2019-2021 yılları arasındaki zaman diliminin henüz daha Türkiye ile müzakere edilmeye başlanmadığını belirterek, altyapı ve diğer sektörlerin teşviki için rakamların belli olmadığını söyledi


Saydam, bütçenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin soru işareti olduğunu belirterek, hükümetin tedbirlerine gelince, ekim, kasım ayı hayat pahalılığını kamu çalışanlarına ödememe kararı alındığına dikkat çekti


Saydam, Türkiye’de hükümetin ve sistemin değiştiğini, Kıbrıs’a hangi kurumun bakacağının belli olmadığını belirterek, Türkiye’nin kapısının çalınması gerektiğini söyledi 


Saydam, ekonomik anlamda program yapılmıyorsa, “Türkiye program için bana gelmeyin” demişse ve Türkiye ile program yapılmayacaksa söz konusu bütçenin tahmini olduğunu söyledi  


Saydam, yıl içinde bazı kısıtlamaların olduğunu, bazı olanaksızlıklar ile karşılaşıldığını ifade ederek, beklenmedik ekonomik etkilerin olabileceğini, şimdi biraz olsun dindiğini, ancak ileride ne olacağının bilinmediğini kaydetti


Saydam, “Türkiye komşularıyla kavgalı ya da çatışma halindedir. O nedenle her an ne olacağı belli değildir. Hükümetin halka tasarrufu telkin etmesi gerekir. Çünkü önümüzdeki ay hatta yılda ne olacağı belli değildir. Doların artışı yavaşladı denilerek, aşırı harcamaya gidilmemesi gerekir. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalıdır” diye konuştu


Deniz ABİDİN 

Ekonomist Göksel Saydam, ekonomideki istikrarsızlığın Türk Lirasının haziran ayından başlayan ve ağustos ayında da yükselen değer kaybından kaynaklandığını belirtti. Saydam, Türk lirasının değer kaybından dolayı gerek Türkiye’yi gerekse KKTC’yi etkilediğini söyledi. Saydam, bizi daha fazla etkilediğinin çıkan raporlardan belli olduğunu ifade ederek, mal ithalatının daha çok Türkiye’den yapıldığını, dövize de bağlı olduğu için nakliye, gümrük gibi vergilerin daha pahalıya geldiğini kaydetti. Saydam, sonuç itibarıyla olan durumdan bütçenin de etkilendiğini belirterek, halkın satın alma gücünün düştüğünü, ekonomideki mal alım satımlarının da o derece azaldığını söyledi. Saydam, bütçenin tüm bu olumsuzluklar içinde yapıldığını ifade ederek, bazı mihenk taşlarına bakaraktan düzenlendiğini kaydetti. Saydam, bazı ekonomik verilerin güvenilir olduğunu, gelecek yılın bütçesinin ona göre tahmin edildiğini belirtti. 

“Tahmini hava raporuna benziyor”

Saydam, ülkede yüzde 40’lara çıkan hayat pahalılığı olduğuna göre ve bunu kontrol edemediğimize göre açıklanan bütçenin tahmini olduğunu söyledi. Saydam, bunun başarılı olup olmayacağının belli olmadığını ifade ederek, 815 milyon açığın öngörüldüğünü belirtti. Saydam, iyi niyetle düşünüldüğünü, Türk Lirasının değer kaybının tekrardan başlayıp başlamayacağının tam olarak bilinmediğini söyledi. Saydam, bütçesiz bir devlet olmadığına göre bunun tahmini hava raporuna benzediğini kaydetti. Saydam, bütçenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin soru işareti olduğunu belirterek, hükümetin tedbirlerine gelince, ekim, kasım ayı hayat pahalılığını kamu çalışanlarına ödememe kararı aldığına dikkat çekti.


“Resmi hizmet araçlarını neden tutuyorlar?”

Saydam, bu kararın yasa gücünde kararname ile alındığını, bunun bir nevi tasarruf olduğunu belirterek, 6 aylık hayat pahalılığının çıkartılarak 3 aylığının ödenmesinin kararlaştırıldığını söyledi. Saydam, bunun yasal mı gayrı yasal mı olduğuna açılacak olan davada hukukçuların karar vermesi gerektiğine vurgu yaparak, yapılacak olan tasarrufun bu olduğunu kaydetti.

Saydam, hükümetin resmi hizmet aracını hala tutmakta olduğunu ifade ederek, eğitimden ve sağlıktan kısıldığını belirtti. Türkiye’den geçen hafta ekonomik bir heyetin geldiğini ifade eden Saydam, bu konunun fazla dillendirilmediğini söyledi.


“Türkiye’nin kapısını çalmak gerekir”

Saydam, 2019-20-21 yıllarını kapsayan ekonominin henüz daha Türkiye ile müzakere edilmeye başlanmadığını belirterek, alt yapı ve diğer sektörlerin teşviki için programda vereceği rakamların belli olmadığını söyledi. Saydam, Türkiye’de hükümetin ve sistemin değiştiğini,  Kıbrıs’a hangi kurumun bakacağının belli olmadığını kaydetti. Saydam, bunu Türkiye’den bekleyeceğimize kendi ekonomik programımızı belirleyerek, Türkiye’nin kapısının çalınması gerektiğini söyledi. Saydam, bütçede alt yapı yatırımlarına çok az pay ayrıldığını belirterek, esas payın yüzde 80’inin kamu çalışanlarının maaşlarına gittiğini kaydetti. Saydam, yıllardır hükümetlerin uygulamadığı, Türkiye’ye gidip vaat ettiğimizi yapacağız denilmeyenlerin başında kamu reformunun geldiğini belirterek, ayrıca kamu maliyeti denetiminin ve belediyelerin de gelmekte olduğuna dikkat çekti.

Saydam, ekonomik anlamda program yapılmıyorsa, “Türkiye program için bana gelmeyin” demişse ve Türkiye ile program yapılmayacaksa söz konusu bütçenin tahmini olduğunu söyledi. Saydam, yıl içinde bazı kısıtlamaların olduğunu, bazı olanaksızlıklar ile karşılaşıldığını ifade ederek, beklenmedik ekonomik etkilerin olabileceğini, şimdi biraz olsun dindiğini, ancak ileride ne olacağının bilinmediğini kaydetti.

“Ekonomik yanında siyasi aktörler de var”

Göksel Saydam, bunun içinde ekonomik aktörler yanında siyasi aktörlerin de olduğunu belirterek, şöyle devam etti, “Türkiye ya komşularıyla kavgalı ya da çatışma halindedir. O nedenle her an ne olacağı belli değildir. Hükümetin halka tasarrufu telkin etmeleri gerekir. Çünkü önümüzdeki ay hatta yılda ne olacağı belli değildir. Doların artışı yavaşladı denilerek, aşırı harcamaya gidilmemesi gerekir. Özellikle kredi alanların ise ellerindeki kartı beleş zannederek hizmet almamaları gerekir. Bunun acil durumlarda kullanılması gerekmektedir. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalıdır.” 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam