DOLAR 32,3321 0.25%
EURO 35,0847 -0.13%
GBP 41,0182 -0.02%
ALTIN 2.287,210,44
BITCOIN 22737230,53%

AYIPLAR OLSUN

ABONE OL
8 Ağustos 2016 10:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Çiğdem DÜRÜST

“Niye kızıyoruz ki durup durup Türkiye ile ilişkimize?
Fetva almadan helaya gitmez olduk ya! Dahası yok ki!
Önden kızıp arkadan fetvaya devam etmeyi geleneksel Kıbrıs Türk siyasetinin önemli bir öğesine dönüştürdük. Bu dönüşümle işleri idare ediyoruz. ” diyorlar son zamanlarda.
Doğru mu ki?
Bakın size ne anlatacağım şimdi: 
KKTC’de yeni bir siyasi parti kurulacak olsun. Bu partiyi kurmaya karar veren ne yapacak? 
Tabi ki fetva alacak. 
Kimden? 
Elbette ki iktidarda kim varsa ondan. 
Gidenin de, kabul edenin de siyasetteki duruşu hiç mühim değil! En sağdaysa en sol, en soldaysa en sağdaki partinin fetvasına muhtaçtır bizimki. Oradan başlayarak Türkiye’deki tüm partilere teker teker ziyaretlerde bulunur. Başkan’ları ve tüm ileri gelenleri ile konuşur!
Kendini tanıtır, icazetini alır ve Kıbrıs’ta yola öyle çıkar. Aksi takdirde çıkmaz!
Kendini anlatır, görev alabileceğini ifade eder, gerekirse logosunu, müziğini, tanıtım kampanyasını sponsorluk talep ederek onaylattırır. 
İlk seçimde yine desteğe başvuracak yol yordam arar. 
Çünkü tecrübe ile sabittir ki, icazeti elinden alınmış, partisi veya kendisi hakkında öncekinin aksi bir fetva yayınlanırsa bir daha değil siyasetçi, muhtar azası bile olamaz!
***
Bir de en popüler olan söylemlerden biri “bizi Anavatan destekliyor”dur. Oradan icazet alındığını anımsatan bu söylem doğrudan gücün ve iktidarın göstergesi kabul edilerek, oradaki iktidarı burada da destekleyebileceğini ifade eder. 
Bir de “biz elçiliğin kapısından zinhar girmeyiz” söylemi, tam egemen ve bağımsız bir yurt oluşturmanın adeta şifresidir. Lakin bunu söylemek elçilikle veya elçi ile görüşülmediğinin göstergesi olarak kabul edilir ve övünç kaynağıdır. Lakin genellikle tenha saatlerde parti kodamanları muhakkak elçiliğe gider ve meseleleri oradan çözmeye çalışır. Bu çözüm çabası, partinin siyasal yaşamdaki varlığının temel gerekliliğidir.
Elçilikten geçmeyen tek bir siyasetçi yoktur!
Yeni eski her bir siyasetçinin, her türlü parti ileri geleninin ciddi bir görevidir elçilik ziyareti. Hacce gitmek gibi yani… Olmazsa olmaz…
***
Bunlardan bazılarının elçiyle konuştuklarından bahsedilirse “kesinlikle korunur” ve asla gitmediğini söyler. Lakin neler konuşulduğuna dair çoktan toplumla temasa geçilmiştir.
***
Hayali bir hikaye bu!
Türkiye’ye partisini kurmadan gitmiş de, oradaki her lider ve ekibiyle görüşmüş de, seçimlerde %20’yi geçersen seni alternatif yapacağız sözünü almış da… Daha neler…
***
Biliyorsunuz ki inanmıyoruz biz bunlara!
Hayat o denli acımasız ki politikacılarımıza, inanın onların onurlarını iki paralık etmek için uğraşıyorlar adeta. Memleket sorun ve çözümlerini başka memleketten dinleyip anlamak da neyin nesi?
Olur mu hiç öyle şey?
Bizim siyaset bilimcilerimiz var.
Bizim politik uzmanlarımız var. 
Bizim politik akademisyenlerimiz var. Tecrübelerimiz var. Tecrübelilerimiz var… Hiç olur mu öyle şey? 
Daha müzakerelerimizi sürdürüyoruz.
Daha Kıbrıs sorumumuzu çözeceğiz.
Daha Avrupa Birliği’ne gireceğiz.
Daha dünyaya entegre olacağız.
Daha temiz bir toplum yaratacağız. 
Daha yurdumuza gelen dünya politikacılarını karşılayacağız.
Daha belki olimpiyatlara ev sahipliği yapıp, dünya kupası ve Eurovision’u organize edeceğiz.
Daha neler yapacağız.
Bizim zamanımız mı var ki elçiliklerde, devlet büyüğü ziyaretlerinde harcamaya?
***
Kim uyduruyorsa bu türden dedikoduları…
Kim oynuyorsa parti liderlerimizin, politikacılarımızın onurları ile…
Kim çomak sokuyorsa siyasetimize…
Ayıplar olsun!

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam