DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
GBP 40,2943 -1.04%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 20883600,98%

Bir ebola eksikti!

ABONE OL
22 Mayıs 2018 09:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Asbaşkanı Teksen Köroğlu, Ebola virüsüne yakalananlarda ölüm oranının yüzde 70’e çıktığı uyarısında bulunarak, hastalığın insanlarda ağır ve ölümcül seyrettiğini ifade etti. Köroğlu, kontrolsüz bir nüfus akışının gerçekleştiği KKTC’de ebolanın olmadığı açıklamasının, olmayacağı anlamına gelmeyeceğinin altını çizdi 


Eğitim Uzmanı Salih Sarpten ise, KKTC’de 40’ın üzerinde yabancı ülkeden öğrenci bulunduğunun altını çizdi. Sarpten, özellikle bulaşıcı hastalıklar konusunda yükseköğretim kurumlarının ötesinde yerel yönetimler ve Sağlık Bakanlığı’na büyük görevler düştüğünü ifade etti


Sarpten, bulaşıcı hastalıklar konusunda sadece okulların değil, yurtların da denetlenmesini sağlayacak otoritelere ihtiyaç olduğunun altını çizerek, çalışma hayatında kontrol altına alınan bulaşıcı hastalıkların, üniversite kabullerinde de istenecek sağlık raporu ile sağlanabileceğine dikkat çekti  


Özlem ÇİMENDAL

KKTC Sağlık Bakanlığı’nın dün ilgili birimleri ebola virüsü hakkında uyarması sonrasında bakanlıktan gelen ikinci bir açıklama ile paniğe kapılmaması gerekildiği, oluşabilecek herhangi bir vakaya karşı önlem uyarısı yapıldığı belirtildi. Yeterli düzeyde bir sağlık politikası olmayan ve sürekli dışarıdan geçici veya kalıcı göç alan KKTC’de Sağlık Bakanlığı’nın bu açıklaması yüreklere su serpmediği gibi, virüsün tespitinin nasıl yapılabileceği ya da herhangi bir ebola vakasında nasıl bir önlem alınacağı soruları da kafalarda soru işareti oluşturdu. 

Acil önlem çağrısı

Yeni Bakış’a konuşan sağlık ve eğitim çevreleri, KKTC’de ebola virüsünün olmamasının hiç olmayacağı ya da şu anda yoktur anlamı taşımayacağı uyarısında bulunarak, acil önlem çağrısı yaptı.  

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Asbaşkanı ve Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu: 

“Ebola’dan hayatını kaybedenlerin sayısı 10 bini geçti” 

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Asbaşkanı ve Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün, Ebola virüsüne yakalananlarda ölüm oranının yüzde 70’e çıktığını açıkladığı uyarısında bulunarak, daha önce bu oranın yüzde 50 civarında olduğunun belirtildiğini hatırlattı. Köroğlu, “Dünya Sağlık Örgütü, 2015 verilerine dayanarak, Batı Afrika’da Ebola’dan hayatını kaybedenlerin sayısının 10 bini geçtiğini duyurdu” ifadelerini kullandı.

“Sanıldığından daha yaygın” 

Köroğlu yine Dünya Sağlık Örgütü‘nün açıklamasında Ebola’nın vurduğu Liberya, Sierra Leone ve Gine’de toplam ölü sayısının 10 bin 4 olarak belirtildiğini de vurguladı. En fazla ölüm vakası Liberya’da (4162) kaydedildiğinin altını çizen Köroğlu, “Onu, Sierra Leone (3655) ve Gine (2187) izledi. Mali’de 6, Nijerya’da ise 8 kişi hayatını kaybetti. WHO ayrıca Ebola virüsünün salgın olan ülkelerde sanıldığından daha yaygın olduğuna dikkat çekti” dedi. 

“Ebola ülkemizde hiç görülmedi. Ancak endişeye gerek yok denemez”

Buna göre hasta sayısının eldeki sayılara kıyasla Gine’de bir buçuk katı, Sierra Leone’de iki katı ve Liberya’da iki buçuk katı olduğunun tahmin edildiğini işaret eden Köroğlu şöyle konuştu: “Salgının en çok etkilediği ülkelerin başında Kango, Sierra Leone, Liberya ve Gine geliyor. Ebola ülkemizde hiç görülmedi. Ancak endişeye gerek yok denemez. Elbette gerek var.”

“Metropollerde tedirginlik yaratıyor”“İlk olarak bundan 

38 yıl önce, 1976 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan,  2013’te tekrar tırmanışa geçen ve şimdilerde hepten dünyanın korkulu rüyası haline gelen Ebola virüsü yayılıyor” diyen Köroğlu, “Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın hızla yayıldığı uyarısı yaptı. Dış basında ‘Fearbola’ olarak da ifade edilen Ebola salgını korkusu, metropollerde tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Ebola virüsü, insanlarda ve hayvanlarda kanamalı ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan virüstür” ifadelerini kullandı. 

“İnsanlarda genellikle ağır ve ölümcül seyreder”

“Ebola virüs hastalığı; viral kanamalı ateşlerden bir tanesidir, vücutta akut başlangıçlı yüksek ateş ve gastrointestinal kanamalarla seyreden bir enfeksiyon hastalığı şeklinde karşımıza çıkar. EVH insanlarda genellikle ağır ve ölümcül seyreder. Salgın sırasında ölüm oranı %90’lara ulaşır” şeklinde konuşan Köroğlu, hastalığın bulaşmasının birçok yolu olduğuna dikkat çekti. 

İnsandan insana doğrudan temasla bulaşabiliyor 

Ebola’nın enfekte insanlarla doğrudan temas yoluyla insandan insana bulaştığını anlatan Teksen Köroğlu, “Ebola virüsü, SARS ya da grip virüsüne nazaran daha zor bulaşır. İnsana bulaşması, hasta hayvanların veya insanların organ, kan ve vücut sıvılarıyla (ter, çiş ya da sperm gibi) yakın temas sonucu olur. Enfekte bir kişinin kanı ya da salgılarıyla doğrudan temas. Enfekte salgılarla kontamine olmuş objelerle temas. Defin işlemleri sırasında cenazeye doğrudan temas edilmesi de hastalığın yayılmasında etkendir. İyileşen erkek hastaların spermleri yoluyla hastalığı 7 haftaya kadar bulaştırması mümkündür. Ebola Kanamalı Ateşi’ne yol açan virüsler, genellikle hasta bakımıyla uğraşırken enfekte salgılarla teması olan aileler ve arkadaşlar aracılığıyla yayılmaktadır. Afrika’da teyit edilmiş vakalar Liberya, Sierra Leone, Gine, Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC), Gabon, Güney Sudan, Fildişi Sahilleri, Uganda, Kongo Cumhuriyeti (ROC), Güney Afrika’dır” ifadelerini kullanarak, Afrika’dan sonra ise ABD’de, Almanya’da Ebola vakaları ortaya çıktı ve salgınla birlikte, hangi ülkelerde bu vakaların yoğunlaşacağına dair bir tahmin yürütmenin ise oldukça zor olduğunu dile getirdi. 

Birtakım önlemlere uyulmalı 

Bu virüsten etkilenen bölgelerde yaşayan insanların hastalıktan korunmak için birtakım önlemlere uymasının gerekli olduğuna da dikkat çeken Köroğlu, “Diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından biri ellerin düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerinizin su ve sabunla yıkanması (ya da sabun bulunmadığı yerlerde ve ellerin açıkça kan ve vücut sıvılarıyla kirli olduğu durumlarda susuz alkol-bazlı el losyonunun kullanılması) cildinizden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığının geçişini önler. Eldiven kullanılan durumlarda eldivenleri çıkarmadan önce su ve sabunla yıkayınız ve eldivenleri çıkardıktan sonra da ellerinizi yıkayınız. Ölü hayvanlarla, özellikle de primatlarla temastan kaçınınız. Yerel pazarlarda tüketim için satılan primatlar dahil vahşi hayvanların etini yemeyiniz” dedi. Köroğlu şöyle devam etti: “Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayınız.”

“Hastalığın bulaşma riski sağlık tesislerinde oldukça yüksek” 

“Sağlık tesislerinde hastalık bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bir Ebola Hemorajik Ateşi vakasını fark etmesi ve pratik viral hemorajik ateşi karantina önlemlerini veya bariyer hemşirelik tekniklerini uygulamak için hazır olması gereklidir” diyen Köroğlu, “Bu önlemler arasında koruyucu kıyafetlerin giyilmesi (önlük, eldiven, maske, göz koruyucu ekipman gibi) yer almaktadır. Enfeksiyonun yayılmasını önlemekle ilgili olarak ekipman ve enjektörlerin sterilize edilmesi, uygun bir şekilde imha edilmesi ve hastaların vücut salgılarının da uygun bir şekilde imha edilmesi de önemlidir” şeklinde konuştu. 

Eğitim Uzmanı Salih Sarpten: “KKTC’de 40’ın üzerinde yabancı ülkeden öğrenci var”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Uzmanı Salih Sarpten ise, KKTC’de 40’ın üzerinde yabancı ülkeden öğrenci bulunduğunun altını çizerek, özellikle bulaşıcı hastalıklar konusunda yerel yönetimlere büyük görevler düştüğünü ifade etti. Sapten, “Bu öğrencilerimizin ülkede bulunması, sağlık kontrolleri ve taramaların olmasının gerekliliğini gözler önüne seriyor” dedi.  

“Sadece okullarda değil, toplu halde yaşanan yurtlar da sorun”

Öğrencilerin sadece okullarda değil toplu halde yaşadıkları yurtlarda da aynı problem ile yüz yüze olduklarını da ifade eden Sarpten, “Sadece okullarda değil, toplu halde yaşanan yurtlar da ciddi sorun halindedir. Yurtların hijyenik koşulları, nasıl ortamlarda yaşandığı konusunda belli otoritelerin gerekli denetlemeleri yapması gerekmektedir” şeklinde konuştu. 

“Uzun süre ülkede kalacak olan bireylerin sağlık durumları denetlenmeli” 

KKTC’nin bir ada ülkesi olması sebebi ile de yurt dışından gelen ve uzun süre ülkede kalacak olan bireylerin hijyen koşulları ve sağlık durumlarının bilinerek, bulaşıcı ya da halk sağlığı adına sorun yaratıcı durumlarda gerekli müdahalenin yapılabileceği bir yapının olması gerektiğini anlatan Sarpten, bu bireylerin ülkede kaldıkları süre boyunca yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerinin de önemine dikkat çekti. 

“Bulaşıcı hastalıklarda yerel yönetimlere büyük görev düşüyor”

Yurt dışından ülkeye eğitim maksadı ile gelen bireylerin bulaşıcı hastalıklar konusundaki denetiminin yükseköğretimin dışındaki diğer kurumların denetim ve sorumluluğunda olması gerektiğine de dikkat çeken Sarpten, “Burada da ilk akla gelen de şüphesiz ki yerel yönetimlerdir. Belediyelerin yine Sağlık Bakanlığı’nın ilgili bölümlerinin bu kontrolleri yapması kaçınılmazdır” dedi. 

Okullara kabulde sağlık raporu istenmeli 

Yurt dışından ülkeye taşınması muhtemel bulaşıcı hastalıklar ve salgınların iş yaşamında bir denetime ve kontrole tabi tutulduğunu da hatırlatan Sarpten, “Çalışma izinleri ve muhaceret için sağlık raporu şartı bir nevi bunun otokontrolünü sağlayabilmektedir. Üniversitelerimiz için de eğitime kabulleri sırasında bulaşıcı hastalıklar noktasında sağlık raporu istemi bu sorunları minimuma indirecektir” ifadelerini kullandı. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam