DOLAR 32,6018 0.38%
EURO 34,8028 0.18%
GBP 40,6440 0.1%
ALTIN 2.498,400,58
BITCOIN 21099905,95%

Dağ fare doğurdu!

ABONE OL
23 Temmuz 2017 08:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

HÜR-İŞ adına  Asgari Ücret Tespit Komisyonunda yer alan Yakup Latifoğlu,  sendika olarak yaptıkları hesaplamalara göre asgari ücretin 3 bin 600 civarlarında olması gerektiğini ancak, 2 bin 20 TL olan asgari ücreti 3 bin 600 TL’ye çıkarmanın bu ülke gerçekleri ile örtüşmeyen bir durum olduğunu belirtti.

 

Ülkedeki geçim şartlarının asgari ücretin 3 bin 600 TL civarında olmasını gerektirdiğini belirten Latifoğlu, “İnsanca yaşayabilmek için temel olan mutfak masrafı, sağlık masrafı, ev masrafları, elektrik, su, akaryakıt gibi masraflar şu anda 3 bin 600 TL civarındadır. Kaldı ki 3 bin 600 TL bakıldığında bu rakam fakirlik ücretidir” dedi.

 

Latifoğlu: Bizim bütün sıkıntılarımız ekonomimizi sağlıklı ve sürdürüle bilir bir yapıya oturtamamamız ve çok yoğun yabancı iş gücünü ülkemizde barındırmış olmamızdan kaynaklanır. Bu ülkede bunlara çözüm bulabilirsek, asgari ücretimiz ve gayri milli hasılamız çok daha yükseklere çıkar.

 

 Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı ise, yeni belirlenen asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin yaşamını sürdürebilecek düzeyde olmadığına vurgu yaparak, “7,68 hayat pahalılığını yüzde 8 bile yapmadılar. Asgari ücret artışında ise önemli olan yüzde 7 veya 10 artış değil, 4 kişilik bir ailenin yaşamını insanca sürdürebileceği, eğitimi, sağlığı ve gıdası ile bütün giderlerini karşılayabilmesidir. Eğer bana biri bu ülkede 4 kişilik bir ailenin yaşamını net Bin 900 TL ile sürdürebileceğini söylerse o zaman hiçbir sorun yoktur” diye konuştu.

 

Eniz ORAKCIOĞLU

 

 Hür-İş’in Asgari Ücret Komisyonunundaki temsilcisi Yakup Latifoğlu ve Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, yeni belirlenen asgari ücretle ilgili Yeni Bakış’a Açıklamalarda bulundu.

 

“Asgari ücretin 3 bin 600 civarlarında olmalıydı”

Asgari Ücret Komisyonunu işçi tarafı temsilcisi Yakup Latifoğlu, , “Hür-İş olarak biz her zaman hesaplarımızı yaparak masaya gideriz. Ama bizim bulduğumuz rakamlarla, masaya getirilip uzlaşı aranan rakamlar arasında hep bir uçurum söz konusu olur. Bizim yaptığımız hesaplar asgari ücretin 3 bin 600 civarlarında olması gerektiğini gösterirken, asgari ücreti 2 bin 020 TL’den 3 bin 600 TL’ye çıkarmak, bu ülke gerçekleri ile örtüşmeyen bir durumdu” şeklinde konuştu.

 

“Tarih bizi sonuç çıkarmaya mahkum etti”

Komisyonda 2 buçuk saate yakın tartışma süreci yaşandığının altını çizen Latifoğlu, “Bu süreçle sadece asgari ücretin ne olması gerektiği değil, çalışma yaşamını, ekonomik durumu ve bunların bu günkü sonuçlarının neler olduğunu, bize resmi kanallarla bu bilgilerin verilmesi gerektiğini, görerek ve bilerek sonuca ulaşmak gibi bir beklentimiz olduğunu söyledik. Ama sonuçta malumun tekrarı yaşandı. Bu tekrar da 2013 yılından beridir asgari ücreti hayat pahalılığı kadar iyileştirmektir. Devlet, 2013 yılından beri masaya asgari ücretin hayat pahalılığı kadar iyileştirilmesini getirdi ve bunun kabul edilmesi için kendisine partner aradı, bizde, işçi tarafı olarak bunu hep reddettik. Bu noktada da son asgari ücret belirlenmesi için kurulan komisyonda ve yapılan toplantıda tarih bizi bir sonuç çıkarmaya mahkum etti dersek daha doğru olur. Eğer biz geçtiğimiz gün bir sonuç çıkarmamış ve önümüzdeki haftaya yeni bir toplantı yapılmasına fırsat vermiş olaydık, asgari ücretin yürürlüğe girmesi 1 Ağustosa sarkacaktı ve vatandaşta 1 ay asgari ücret iyileştirilmesinden mahrum olacaktı” dedi.

 

“El altından ödemeler pazarlık şansımızı sonlandırıyor”

Ülkemizde ücretin tanımının yasalarda var olmasına rağmen uygulamada yerine koyulmamasının sonuçlarını yaşadığımızı vurgulayan Latifoğlu, “Bugün bakıldığında ücret bir kişinin 8 saatlik emeği karşılığında almış olduğu parasal karşılıktır ve bu para ile ailesini geçindirir. Ama maalesef ki bizim ülkemizde beyan edilen bir ücret var ve bir de bunun yanında çoğu işyerinde de uygulanana parça başı, prim, ondalık, satıştan pay gibi yöntemlerle kişilerin eline verilen para var. Bu durum yaşanırken ödenen bu ekstralar ücret olarak beyan edilmemektedir, bu durum düzeltilmediğinden dolayı biz bugün asgari ücret belirlenmesinde büyük sıkıntılar yaşamaktayız. Büyük ofislerde çalışan işçiler, marketlerdeki çalışanlar, sekreterlik yapanlar gibi çalışanları asgari ücrete mahkumdurlar. Çünkü bu kişilerin yaptıkları işten dolayı pazarlık güçleri yoktur. Ama bunun dışındaki inşaat, üretim ve imalat gibi sektörlerde çalışan insanlar bu gücünü kendi içinde işvereni ile kullanarak ücretlerini değişik yöntemlerle artırabilmektedirler. Bunlar da bir bütün olarak değerlendirilmediğinden dolayı ekonomi de büyük oranda kayıt dışı olduğu söylenir ki el altından ödemeler bunun göstergesidir. Böylelikle bizimde asgari ücret masasındaki pazarlık şansımız son bulmaktadır. İşveren devlete beyan ettiğinin en az düzeyde olmasını sağlamaya çalışır ki çalışanları ile anlaştığı ücret netti” dedi.

 

“Çalışan daha fazla kaybedecekti”

Latifoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti; “İşverenin masada ekonomik şartların iyileşmediğini ve bu yüzden ücretlerin artmaması gerektiğini savundu. Takvim bizi masada bir uzlaşıya zorladı ve bizim masada son indiğimiz rakam asgari ücretin 2 bin 200 TL olmasıydı. Ama ne yazık ki asgari ücreti 2 bin 200 TL’ye de taşımak mümkün olmadı, çünkü resmi taraf ‘Ocak ayındaki 2,68’lik hayat pahalılığını biz Şubattaki asgari ücrette dikkate alarak iyileştirdik, şu anda da Ocaktaki Hayat pahalılığı yine yeni asgari ücrete kattık’ dedi. Kısacası resmi taraf ‘yüzde 2 buçuk hakkedilenden de fazladır’ diyerek, kabul etmezsek  ‘yarın masada yine toplandığımızda bunun böyle devam edeceğine garanti veremeyiz’ diye yaklaşımları oldu. Diğer bir konu da söylediğim gibi 10 günlük itiraz süresini de hesaba katarak 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecekti ve bizde Temmuzun kaybedilmemesi adına evet dedik. Asgari ücrette 1 ayda 155 TL bir iyileşme var ama Ağustostan sonra 2 bin 200 TL kabul edilse bile 5 ayda 125 TL bir iyileşme almış olacaktık. Yani sonuçta çalışan daha fazla kaybedecekti.”

 

“2014’de yaşanan bize tecrübe kazandırdı”

Hükümet tarafının büyük oranda işverenle uzlaşarak asgari ücreti belirlediğini vurgulayan Latifoğlu, “Biz işçi tarafı çalışanların insanca yaşayabileceği bir ücreti almalarını isteriz ve önerilerimiz hep bu yönde oldu. Mecbur kalmadığımız bazı zaruri durumlar haricinde de hep bizim rakamımızın arkasında durduk, onların getirdiklerine de hep hayır dedik. 2014 yılında Ağustos’taki Asgari Ücret Belirleme toplantılarında 3 tarafta bir uzlaşıya varmadan toplantıları sonlandırmıştık. Bin 645 rakamında uzlaşılamadığı için komisyon dağılmış ve 3 ay sonra Kasım ayında bin 675 TL’lik yeni asgari ücretin belirlenmesine evet dedik. İlk asgari ücreti reddettiğimizde aldığımız tepki ‘bu rakam düşüktü iyi ki reddettiniz’ söylemleri üzerinden 1 – 1 buçuk ay geçtikten sonra ‘keşke o kadar da olsa kabul etseydiniz’ söylemlerini duymaya başladık. Bu durum bizim için bir deneyim oldu ve ne zaman evet ne zaman hayır diyeceğimizi bunu da dikkate alarak karar vermeye başladık. Geçtiğimiz gün de 155 TL’lik artışa evet derken bizi yönlendiren biraz da 2014 yılında yaşananlardı diyebilirim” diye konuştu.

 

“3 bin 600 TL fakirlik ücretidir”

Ülkemizdeki geçim şartları asgari ücretin 3 bin 600 TL civarında olmasını gerektirdiğini belirten Latifoğlu, “İnsanca yaşayabilmek için temel olan mutfak masrafı, sağlık masrafı, ev masrafları, elektrik, su, akaryakıt gibi masraflar şu anda 3 bin 600 TL civarındadır. Kaldı ki 3 bin 600 TL bakıldığında fakirlik ücretidir. Yaşam bunu gerektirirken, ülkenin ekonomik şartlarını veyahut hükümetlerin yönetim becerilerini dikkate aldığımızda oraya ulaşmak için birden bire koşabilmek mümkün değildir. Bizim bütün sıkıntılarımız ekonomimizi sağlıklı ve sürdürüle bilir bir yapıya oturtamamamız ve çok yoğun yabancı iş gücünü ülkemizde barındırmış olmamızdan kaynaklanır. Bu ülkede bunlara çözüm bulabilirsek, asgari ücretimiz ve gayri milli hasılamız çok daha yükseklere çıkar” şeklinde konuştu.

 

“Ücret bazında daha çok kavgamız olur”

Latifoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti; “92 bin sigortalı ve bunun 12 bin civarında işveren kaydı olduğunu da hesaba kattığımızda 80 bin çalışanın 40 bini yabancı işgücüdür. Kısacası ülkemizde çalışan kayıtlı yabancı iş gücü ile yerli iş gücü yüzde 50, yüzde 50 eşittir. Bu sayıyı en azından 3’de 2 yerli, 3’de 1’i de yabancı iş gücü noktasına taşıyamazsak bizim bu ülkede asgari ücret bazında daha çok kavgalarımız olacaktır. Çünkü hal böyle iken sağlıklı bir ekonomik yapıyı oluşturmamız mümkün olmayacaktır. Çünkü yabancı iş gücü burada kazandığını, aldığı emeğin karşılığını doğrudan doğruya kendi ülkesine gönderir. Yani kendi Katma değerimizi kendi elimizle yurt dışına ihraç ederiz.”

 

“Yabancı iş gücü azaltılmalı”

Latifoğlu, sözlerine şu şekilde son verdi; “İnsanlarımız artık asgari ücretin reel ücret olmadığını, işe yeni başlayan ve vasfı olmayan insanalar verilmesi gereken ilk ücret olduğunu anlamalı ve vasfı olan kişiler iş ararken kendilerine teklif edilen asgari ücreti bir şekilde ellerinin tersiyle yitmelidirler diye düşünüyorum. Bunu yapmanın yolu da ülkemizde yabancı iş gücünü azaltmaktan geçer ve bana göre ülkemizde yabancı iş gücüne ulaşımda bunu kadar kolay olmamalıdır. bunlar hep bütünlüklü konuşulmalı ve hükümet ülkenin bu sorunlarına çözüm bulabilmek için tüm kesimlerin var olacağı masaları oluşturup ülke sorunlarını tartışmalı ve masa başında ben bilirim, ben yaparım mantığını terk etmelidirler ki ülke huzur bulabilsin.”

 

TÜRK-SEN Başkanı Bıçaklı;

“4 kişilik aile yaşamını sürdüremez”

 Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı ise, yeni belirlenen asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin yaşamını sürdürebilecek düzeyde olmadığını söyleyerek, “7,68 hayat pahalılığını yüzde 8 bile yapmadılar. Asgari ücret artışında ise önemli olan yüzde 7 veya 10 artış değil, 4 kişilik bir ailenin yaşamını insanca sürdürebileceği, eğitimi, sağlığı ve gıdası ile bütün giderlerini karşılayabilmesidir. Eğer bana biri bu ülkede 4 kişilik bir ailenin yaşamını net Bin 900 TL ile sürdürebileceğini söylerse o zaman hiçbir sorun yoktur” diye konuştu.

 

“3 işçi federasyonu da temsil etmelidir”

Asgari ücretin belirlenmesinde diğer bir garipliğin işçi tarafını sadece Hür-İş temsilcilerinin temsil etmesi olduğunu vurgulayan Bıçaklı, “işçi tarafını sadece Hür-İş’in temsil etmesi haksızlık ve doğru değildir. Ülkede 3 tane işçi federasyonu vardır ve 3’üde komisyonda yer almalı işçiyi temsil etmelidir. Maalesef devletin getirdiği bu rakama işçi tarafı evet der ve işçi tarafının oyu ile kabul edilir. Bu asgari ücrette, emekçiler, çalışanlar ve özel sektörde günde 12 saat çalışan işçiler maalesef açlığa yeniden mahkum edilmiştir” şeklinde konuştu.

 

“İtiraz edersek sorumlu Türk-Sen olacak”

Asgari ücrete yasal resmi gazetede yayınlandıktan sonra 10 gün içerisinde itiraz haklarının olduğunu hatırlatan Bıçaklı, “Yaptığımız itirazı ise komisyon yeniden gözden geçirmek ve değerlendirmek zorundadır. Komisyonun 21 Temmuzda toplanıp, belirlenmesi noktasında bir oyun oynanmaktadır. 1 Temmuzda yürürlüğe girecek asgari ücretin 21 Temmuzda belirlenerek yapılmak istenen herhangi bir sendika itiraz etmesi halinde 1 Ağustosa sarkmasını sağlamaktır. Biz Türk-Sen olarak genelde asgari ücret belirlendikten sonra haksız bir rakam belirlendiği için itiraz etmekteyiz, ve şimdi itiraz etmemiz halinde söylenecek olan ‘Türk-Sen itiraz etti bu sebeple Temmuzda uygulayamadık, Ağustosa sarktı” diyecekler. Verilen göstermelik artışı bile işçiler Temmuz ayında alamamış olacak ve bunun sorumlusu Türk-Sen olacak” dedi.

 

“İtiraz hakkımızı değerlendireceğiz”

Pazartesi itiraz edip etmeyecekleri yönünde değerlendirme yapacaklarını söyleyen Bıçaklı, “Bizim itirazlarımızı her zaman için değerlendirip, reddettikleri için ve hem bunu hem de artışın Ağustos ayına sarkacağını değerlendirerek, itiraz hakkımızı kullanıp kullanmayacağımızı önümüzdeki günlerde değerlendirip, ona göre tavır koyacağız” diye konuştu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam