DOLAR 32,5602 0.21%
EURO 34,9855 0.01%
GBP 40,7817 -0.06%
ALTIN 2.448,470,52
BITCOIN 20960920,01%

“Destek verilen otel inşaatları kimin?”

ABONE OL
20 Mayıs 2017 09:35
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

CTP Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer,
UBP-DP hükümetini, ağır ekonomik şartlar altına ezilen topluma rağmen kur
farkından gelir elde eden, tefeci zihniyeti ile hareket ederek, yağma mantığı
çerçevesinde kendi yandaşlarına rant sağlamakla suçladı.

Hükümetin yaptığı icraatların yağma mantığı
ile hayat bulduğunu savunan Soyer, “Fırsat bu fırsat denilerek, kendi
çevrelerine ve pozisyonlarına kaynak yaratmak için atılan adımlar sürdürülüyor.
Bu ülkede hayvancı, çiftçi, esnaf, vatandaş herkes zorda” dedi.

Yağma ve kendi yandaşlarına çıkar zihniyeti
ile hareket eden genelde hükümetin özelde Maliye ve Ekonomi Bakanı’nın bir süre
önce döviz krizi nedeniyle 50 yataklı bitmemiş otel inşaatlarına kamu kaynaklı
destek vereceği açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Soyer, hükümete “Bu 50
yataklı otel inşaatları kaç tane ve sahipleri kimdir?” diye sorarak, halk açlık
sınırındayken neden bu desteğe öncelik verildiğinin açıklanmasını istedi.

Özlem ÇİMENDAL

CTP Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, UBP-DP
hükümetini, ağır ekonomik şartlar altına ezilen topluma rağmen kur farkından
gelir elde eden, tefeci zihniyeti ile hareket ederek, yağma mantığı çerçevesinde
kendi yandaşlarına rant sağlamakla suçladı.

“’En iyi parayı biz alırız’la yola
çıktılar, protokolü yerine getiremediler”

UBP-DP hükümetinin maaş sıkıntısı üzerine inşa
edilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nden en iyi parayı biz alırız mantığıyla
hareketle yola çıkan bir hükümet modeli olduğu eleştirisinde bulunan Soyer,
“Ancak protokolü imzaladılar, ancak 2016 yılının toplamı ve 2017 yılının şu
anki zamanına kadar olan süreyi boşa geçirdiler. Protokolde yer alan hiçbir
maddeyi yerine getirmediler” dedi.

“UBP-DP, kamu maliyesi yükünü artırıp,
israfı hat safhaya taşıdı”

UBP-DP hükümetinin kamu maliyesinin yükünü
artırdığını da ifade eden Soyer, israfı hat safhaya ulaştırarak öngörüsüzlükle
hareket ettiğini savundu. Soyer, “2017’nin Nisan ayına kadar %6.54 oldu hayat
pahalılığı. Şu anda KKTC bütçesi 2017 %6 enflasyon ön görülerek hazırlanmış bir
bütçedir. Bu da demek oluyor ki 1 yıllık bütçenin öngörüsü 4 ayda tükenmiş
durumdadır” şeklinde konuştu.

“Türkiye’den yapılacak 500 milyon TL’lik
ödemenin önü kesildi”

Gerek kamuya, gerek çiftçi, hayvancı ve daha
birçok sektöre yönlendirilecek olan ödemelerin tıkandığı bilgisini de veren
Soyer, “Türkiye ile imzalanan protokolde 500 milyon TL’lik bir ödeme öngörüsü
var. Hükümet bir kısım düzenlemeleri yaparsa bu para aktarılacak. Ancak bu
hükümet bunları da yapmıyor. Kamu reformu, yerel yönetimler ve diğer
reformların hiçbiri hayat bulmadı. Bunların hepsi üzerinde toplumsal mutabakat
oluşturulacak konular. Dolayısıyla 2016-2017 herkes için kayıp bir yıl oldu”
şeklinde konuşarak 500 milyon TL’lik ödemenin hükümet tarafından önünün
kesildiğine işaret etti.

“Toplum için 2017 kayıp, 2018 de kayıp bir
yıl olacak”

2018 yılının da Kıbrıs Türk toplumu için kayıp
ve boşa harcanmış bir yıl olacağını söyleyen Soyer, “Siz Nisan ayında seçimi
gündeme alırsanız, Haziran’da yerel, 2018-1 Ocak’tan da Haziran’ın sonuna kadar
seçim ortamı demektir ve hiçbir dönüşüm değişim yapılamaz. Enflasyonun ağır
yükü altına giren bütün toplum için 2018 de kayıp bir yıl olacak” dedi.

Koltuk sevdalıları, günü geçirme adına
icraat yapıyor”

Hükümeti koltuk sevdalısı olmakla da suçlayan
Soyer, hükümetin yaptığı icraatlarla halkın önüne geçmemesi gerektiğini
savundu. Ve günü geçirme adına atılan adımlara tüm toplumun bekası için son
vermesi gerektiğini dile getirdi.

“Fırsat bu fırsat denilerek, kendi çevrelerine
kaynak yaratıyorlar”

Hükümetin yaptığı icraatların yağma mantığı
ile hayat bulduğunu savunan Soyer, “Fırsat bu fırsat denilerek, kendi
çevrelerine ve pozisyonlarına kaynak yaratmak için atılan adımlar sürdürülüyor.
Bu ülkede hayvancı, çiftçi, esnaf, vatandaş herkes zorda. Ama içinde
bulunduğumuz ortam ortada” ifadelerini kullandı.

“Bu 50 yataklı otel inşaatları kaç tane ve
sahipleri kimdir?”

Yağma ve kendi yandaşlarına çıkar zihniyeti
ile hareket eden genelde hükümetin özelde Maliye ve Ekonomi Bakanı’nın bir süre
önce döviz krizi nedeniyle 50 yataklı bitmemiş otel inşaatlarına kamu kaynaklı
destek vereceği açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Soyer, hükümete “Bu 50
yataklı otel inşaatları kaç tane ve sahipleri kimdir?” diye sordu.

“Toplum çıkmazdayken, neden bu otel
inşaatlarına destek öncelikli?”

Ülkedeki ağır ekonomik buhrandan işçi, memur,
iş adamı, esnaf, hayvancı toplumun bütün kesimlerinin etkilenerek, mağdur
olurken, hükümetin hala bir tedbir düşünmediğini de soran Soyer, “50 yataklı otel
inşaatlarına destek vereceğini sahiplerinin kim olduğunu açıklamadan gündeme
getirebiliyor. Bunlara da destek verilsin, biz verilmesin demiyoruz. Ama toplum
bu kadar zordayken neden bu 50 yatak odalı bitmemiş otellere destek öncelikli
sıraya geliyor” şeklinde konuştu.

“İmkanları kendi çevrelerine dağıtıyorlar”

Ülkenin yangın yerine döndüğünü söyleyen
Soyer, “Kendi çevrelerindeki birtakım imkanları yine kendi çevrelerine
dağıtarak gün geçirmeye çalışıyorlar. Bu yangın daha da büyüyecek ve bu halk
2018’i de kaybedecektir” ifadelerini kullandı.

“Acilen dövize endeksli kurlar çekilip,
sabitlenmeli”

Soyer ayrıca, toplumun içerisinde bulunduğu
ağır ekonomik ortamdan kurtarılması için, hükümetin acilen dövize endeksli
bütün vergileri aşağı çekmesi gerektiğini dile getirdi.

“Hükümet, kur farkından gelir elde eden
tefeci zihniyetinden vazgeçsin”

 Soyer,
“Kur farkından gelir elde eden, tefeci zihniyetinden devlet acilen çıkmalıdır.
Bütün ithal, ite dövize endeksli tüm vergileri hükümete indirerek, kur
sabitlemesine gitmeli ve tefeci zihniyetinden vazgeçmelidir. Maliyetleri aşağı
çekecek tedbirlere başvurmalı” dedi.

“Uçak biletleri turizme darbe vuruyor,
önlem alınmalı”

Bir diğer sorunun da turizm bakımından oldukça
önemli bir konuma sahip olan KKTC’ye ulaşımın pahalılığı olduğuna dikkat çeken
Soyer, “Turizmin göz bebeği konumundaki bir yerde uçak biletleri ya da ulaşım
bu kadar pahalı olamaz. Ulaşımın acilen ucuzlatılması gerekir. Ekonomiyi
tetikleyecek lokomotif sektör budur” ifadelerini kullandı.

“Hükümet, yağma ve yandaşlara rant sağlama
peşinde”

UBP-DP hükümetini kamu kaynaklarını israfa,
kamu arazileri dahil kamu alanlarını yağmaya sokarak, zemin yaratıp, yandaşlara
rant sağlama peşinde olduğunu ve böyle bir hükümetle toplumun refaha çıkmasının
mümkün olmadığını vurguladı.   

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam