https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg
Eniz ORAKCIOĞLU
Gaziveren’de anayolu üzerinde yar alan ve görselliği ile mükemmel bir görüntü veren çiçek bahçesi, doğanın bütün renklerini gözler önüne seriyor. Rusya’dan ülkemize gelen Alona Sönmez, babadan kalma sevdayı meslek haline getirip bugüne kadar çiçeklerle döşeli bir hayat sürdürmüş. Eşinin teyzesinin ismini bahçeye veren Sönmez, “Nadir hem çok sevdiğim teyzemin, hem de kızımın ismi o yüzden Çiçek bahçemizin ismini Nadirsera koyduk” dedi.
“4 kasa Petunya ile başladım”
Ada’ya 13 yıl önce Rusya’dan geldiğini anlatan Alona Sönmez, “Geldiğim zaman eşimle tanıştım ve evlendim, 13 sene içerisinde bir kızım ve ikizlerim oldu. Geldikten 4 sene sonra eşimin desteği ile burayı açtım. Eşim karanfil yetiştirdi. Ben de çiçekleri çok sevdiğim için sürekli ona yardım etmek için seraya gelirdim. Sonra aklıma şöyle bir düşünce geldi, yol üzerindeki seraya değişik birkaç çiçek koyarsak daha ilgi çekici olacaktı. Tabi ki hastane yolu üzerinde olmamızda bizim için bir avantajdı. İnsanlar hasta ziyaretine giderken çiçek almak isteyebilir ve onlar için de yol üzerinde durmak kolay olurdu. Böylelikle en başta 4 kasa petunya alarak alternatif yarattık ve bu bahçe için bir adım atmış olduk. 4 kasa petunya ile başladığımız iş 9 sene içerisinde büyüterek şimdi birçok çeşitle müşterilerimize hizmette bulunur hale geldik” şeklinde konuştu.
“Yaza yeniden karanfil üreteceğiz”
Sönemez, geçmişte 2 dönüm karanfil ektiklerini belirterek, “Karanfile talep çok vardı. Biz de ürettiğimiz karanfilleri diğer çiçekçilere satardık. Zamanla karanfil Türkiye’den gelmeye başlayınca, bizde sadece kendimiz için karanfil üretmeye başladık. Zaten açtığımız çiçek bahçesi oldukça vaktimizi alıyordu, böylelikle daha çok emeğimizi bahçeye vermeye başladık. Şimdi ise karanfil üretimini durdurduk ama yaza yeniden üretmeye başlayacağız” diye konuştu.
Babadan kıza geçen sevda
Sönmez, sözlerine şu şekilde devam etti; “Benim babam Rus, annem Ukraynalı. Çocukluğum ve gençliğim Rusya’da geçti. Ailem çiçeklere çok meraklıydı ve babam bahçede çiçeklerle uğraşırken, bende onu izler ve ona yardımcı olurdum. Çiçeklerle ilgili birçok şey ve püf noktası bilirdi. Ben de birçok şeyi babamdan öğrendim diyebilirim. Çocukluğum rengârenk çiçekler ve güzel çiçek kokuları arasında geçti ve babamdan bana geçen bu sevda hep içimde büyüdü. Rusya’daki evimizin bahçesi gören herkesi adeta büyülerdi. Buraya geldiğimde çiçeklerle uğraşabilme şansımın olması beni inanılmaz mutlu etti.”
“Çiçekler çocuk gibidir”
Bu işi yapabilmek için öncelikle çiçekleri sevmenin şart olduğuna dikkat çeken Sönmez, “Çiçek üretmek, çiçek bakımı hem çok vakit isteyen hem de çok emek isteyen bir iştir. Çiçekler çocuğa benzer hepsi ile bire bir ilgilenmelisiniz, sevgi göstermelisiniz. Eğer çiçekleri sevmezseniz onlarla ilgilenmek için o sabrı da kendinizde bulamazsınız. Nasıl ki müzik ruhun gıdasıdır derler, bence çiçek de ruhun gıdalarından biridir. Yetiştiğiniz bitki tomurcuk yapıp çiçek açtığı zaman çok mutlu olursunuz. Örneğin; ben bu işi para için yapmıyorum, çiçeklere sevdalı olduğum için yapıyorum ve onlara kendi çocuklarımmış gibi bakıyorum” dedi.
“Çiçek için fedakarlık yapılıyor”
Alona Sönmez, Kıbrıs’ta özellikle Lefke ve Güzelyurt bölgesinde yaşayan insanların çiçeklere oldukça meraklı olduklarını vurgulayarak, “Çoğu evin de bahçeli olması da çiçek merakı için uygun zemin hazırlıyor. Hata çiçek sevgisi çoğu zaman fedakârlığı da doğuruyor. İnsanlar birçok şeyden kısıtlamalar yapıyor ve çiçek alıyor” şeklinde konuştu.
News
