DOLAR 32,3944 0.21%
EURO 35,1195 -0.03%
GBP 41,0772 0.41%
ALTIN 2.325,000,25
BITCOIN 2278908-1,09%

Evlilik, sıkılınca değiştirilen oyuncağa döndü

ABONE OL
18 Aralık 2017 08:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

“Her şeye ulaşımın kolaylaşması, çaba sarf etmeden, üretmeden bu kadar kolaylaşmışken biz de her halimizle bir tüketim toplumu gibi davranıyoruz ki bunun ilişkilere bu şekilde yansıması kaçınılmaz oluyor. Örneğin en basiti eskiden tek bir oyuncağımız olurdu ve kırılması halinde onu tamir edip oynamaya devam ederdik. Ancak şimdilerde bir çocuğun en az onlarca oyuncağı olmakta, çoğu sadece anlık mutluluklar sağlamakta ve eve gelindiği anda bir kenara atılmaktadır. Böyle büyüyen bir çocuk çözüm yolu aramak yerine yeni bir şeyle eksiğini/mutsuzluğunu anlık olarak gidermeyi tercih edecektir”


“Boşanmalarda bir diğer faktör değişen dünyada kadının, ekonomik özgürlüğü başta olmak üzere pek çok haklarını da kazanmış durumda olmasıdır. Artık yuvayı tek başına dişi kuşun ayakta tutacağı inancı azalmış, iki eşit birey olarak o ilişki içinde yer alınmaya başlanmıştır. Kadının belli şeyler için boyun eğme zorunluluğu ortadan kalktığından boşanma konusunda daha cesur davranabilmektedirler. Boşanmalar arttıkça, insanların bu duruma karşı damgalayıcı bakış açısı da azalmakta bu da bu anlamda adım atılmasını kolaylaştırmaktadır”


“Öncelikle maddi problemlerden eşler boşanabilmekte, eşlerin birlikte aşamadığı maddi problemler zamanla huzur ve sevgi ortamının bozulmasına neden oluyor. Ödenemeyen borçlar maddi problem olabileceği gibi fazla tüketim de boşanma nedeni olabilmektedir. Diğer bir sebep ise ihanet ve yalan olarak gösterilebilir. İhanet eden/ Yalan söyleyen eş yüzünden ilişkinin temeli sarsılıyor ve ilişkide paranoyalar ve güvensizlikler baş gösteriyor”


Eniz ORAKCIOĞLU

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ece Uslu, boşanmalardaki artışın en büyük faktörünün, artık her şeye ulaşımın daha kolay olmasını gösterek, gelinen aşamada kadınların daha cesur davranmaya başladığını belirtti.

“Sosyal medya yeni 

ilişkilere ulaşımı 

kolay hale getiriyor”

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ece Uslu, boşanmalardaki artışın en büyük faktörünün artık her şeye ulaşımın daha kolay olması olduğunu belirterek,  “Her şeye ulaşımın kolaylaşması, çaba sarf etmeden, üretmeden bu kadar kolaylaşmışken biz de her halimizle bir tüketim toplumu gibi davranıyoruz ki bunun ilişkilere bu şekilde yansıması kaçınılmaz oluyor. Örneğin en basiti eskiden tek bir oyuncağımız olurdu ve kırılması halinde onu tamir edip oynamaya devam ederdik. Ancak şimdilerde bir çocuğun en az onlarca oyuncağı olmakta, çoğu sadece anlık mutluluklar sağlamakta ve eve gelindiği anda bir kenara atılmaktadır. Böyle büyüyen bir çocuk çözüm yolu aramak yerine yeni bir şeyle eksiğini/mutsuzluğunu anlık olarak gidermeyi tercih edecektir. Özellikle sosyal medya yeni ilişkilere ulaşımı daha kolay hale getirmektedir. Kişi mevcut ilişkisindeki zorlukları çözmeye odaklanmak yerine, kolay ve görece daha keyifli yolu tercih etmekte ve yeni bir ilişkiye yelken açmayı tercih edebilmektedir” dedi.

“Kadın artık boşanma 

konusunda 

daha cesurdur”

Uslu, sözlerine şu şekilde devam etti; “Boşanmalarda bir diğer faktör değişen dünyada kadının, ekonomik özgürlüğü başta olmak üzere pek çok haklarını da kazanmış durumda olmasıdır. Artık yuvayı tek başına dişi kuşun ayakta tutacağı inancı azalmış, iki eşit birey olarak o ilişki içinde yer alınmaya başlanmıştır. Kadının belli şeyler için boyun eğme zorunluluğu ortadan kalktığından boşanma konusunda daha cesur davranabilmektedirler. Boşanmalar arttıkça, insanların bu duruma karşı damgalayıcı bakış açısı da azalmakta bu da bu anlamda adım atılmasını kolaylaştırmaktadır” diye konuştu. 

“Yoğun ve stresli yaşam 

koşulları da etken”

Eskiye oranla evliliklerin daha çabuk bitmesinin sebepleri arasında yoğun ve stresli yaşam koşullarının da dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Uslu, “Yoğun ve stresli yaşam koşullarının nedeni ile kişilerin karşısındakini düşünmeye ayıracak zamanları kısıtlı hal almıştır. Onun yerine öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelmeleri, bir noktada bencilleşebilmeleri, televizyonlarda veya sosyal medyada dikte ettirilen bazı durumlardan olumsuz yönde etkilenmeleridir diyebilirim” şeklinde konuştu.

“Maddi sorunlar, ihanet ve yalan sebeplerden”

Boşanmalarda en sık görülen nedenleri de sıralayan Dr. Uslu şunları söyledi; “Öncelikle maddi problemlerden eşler boşanabilmekte, eşlerin birlikte aşamadığı maddi problemler zamanla huzur ve sevgi ortamının bozulmasına neden oluyor. Ödenemeyen borçlar maddi problem olabileceği gibi fazla tüketim de boşanma nedeni olabilmektedir. Diğer bir sebep ise ihanet ve yalan olarak gösterilebilir. İhanet eden/ Yalan söyleyen eş yüzünden ilişkinin temeli sarsılıyor ve ilişkide paranoyalar ve güvensizlikler baş gösteriyor” diye konuştu.

“Reşit olmak evlilik 

kararı için yeterli değil”

Cinsel problemlerin de boşanmalarda etkili olduğunu vurgulayan Ece Uslu, “Eşlerden birinin cinsel ilgisizliği, eşinin cinsel ihtiyaçlarını karşılayamaması, gerekli tedaviyi reddetmesi evliliği boşanmaya kadar götürebiliyor. Bir diğer nedense çocuk sahibi olamama-tedaviyi red/olmak istememe ve bu konudaki fikir ayrılıkları olarak gösterilebilir.  Öte yandan genç yaşta yapılan evliliklerde boşanma ile sonlanabilmektedir. Evlilik kriterlerinin ve kişilik yapılarının oluşmadığı genç yaşlarda yapılan evlilikler yıllar sonra pişmanlık sebebi olabiliyor. Unutulmamalıdır ki reşit olmak evlilik kararı almak için yeterli değildir. Evlilik büyük bir sorumluluktur” dedi.

“Şiddet de 

boşanmalara sebep”

Çiftlerin boşanmalarında ki en önemli sebeplerden birinin ise şiddet olduğunu anlatan Dr. Ece Uslu, “ Duygusal ve fiziksel şiddetin varlığı da evliliklerin sonlandırılmasında büyük bir etkendir. Bunların yanında yoğun iş temposu nedeniyle birbirine nitelikli zaman ayıramayan çiftler boşanmayı tercih edebiliyor. Farklı kültürel yapıda büyümüş iki insan, evliliklerini bazen sürdüremeyebiliyorlar. Beslenme alışkanlıklarından aile içi bireylerle kurulan iletişim şekline kadar kültürel her öğe evliliğe renk katabileceği gibi evliliği kabusa da çevirebilir” şeklinde konuştu.

“Çevre baskıları 

evlilikleri bitirebilir”

Çevre baskılarının da evlilikleri bitirebileceğini belirten Uslu, “Eşlerin sosyal çevresinin evliliğe bakış açıları, evlilik deneyimleri, abartılı mutluluk gösterileri, çevrenin olumsuz yorumları bazı evlilikleri bitirme noktasına kadar getirebilmektedir. Bunun yanında Alkol-madde bağımlılığı, yatılı tedavi gerektirecek akıl hastalıkları boşanma sebebi olabilmekte. Bir diğer neden ise eşlerden birinin sorumsuz, keyfi, bencil şekilde nitelendirilebilecek davranışları (çocukların okul sorumluluğunun tek bir kişiye yüklenmesi, evde iş bölümünün olmaması) boşanmaya zemin hazırlamaktadır” dedi.

Uslu, sözlerine şu şekilde son verdi; “Hayatımızın temeli ihtiyaçlar üzerine kurulmuştur. Fiziksel, sosyal, cinsel ve duygusal açıdan binlerce ihtiyacımız vardır. Bunların ne oranda farkına varır ve zamanında karşılayabilirsek o oranda sağlıklı bireyler oluruz. Ancak gerek evliliğin, gerek çocuk sahibi olmanın, gerek ağırlaşan iş yaşantısının yarattığı büyük sorumluluklar nedeni ile kişinin ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalması veya karşılayamaması bir stres ortamı yaratmakta ve kişiyi zorlamaktadır. Bunun bir yansıması da tahammülsüzlük şeklinde olabilmektedir. Bir diğer neden de yukarıda belirttiğim gibi hızla tüketen ve her istediği sınır koyulmadan önüne serilen birey sayısındaki artıştır.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam