Gençlere kıymayın Efendiler!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yıllardan beri devlete ait ilkokullara öğretmen yetiştiren  Atatürk Öğretmen Akademisi’ne bu yıl Bakanlar Kurulu’nun  ani bir kararıyla öğrenci alınmayacağının ilan edilmesi, bir yıl boyunca AÖA sınavlarına hazırlanan öğrencileri perişan etti

Bir anda dünya başlarına yıkılan mağdur öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir yıl boyunca kendilerini kandırdığını savunarak, akademiye öğrenci alımının durdurulmasını özel üniversitelerin ilgili birimlerini teşvik amacı taşıdığını iddia etti

Bir yıl boyunca akademiye girmek için çalıştıklarını belirten mağdur öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın önceden sınavlar yapılacak demesine karşın ani bir kararla   “İlkokul öğretmenine ihtiyaç yok” yönündeki açıklamasının ise gerçekle bağdaşmadığını vurguladı 

Deniz ABİDİN

Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) giriş sınavının bu yıl yapılmayacak olmasına öğrencilerin tepkisi sürüyor. Yılın başından beri sınavın yapılacağının ve 25 kişinin okula alınacağının söylenmesi üzerine bir yıl boyunca dersanelerde  sınava çalışan öğrenciler hem maddi hem de manevi olarak mağdur olduklarını belirtiyorlar. Devlet kurumu olan AÖA dururken, özel üniversitelerdeki ilgili bölümlere gitmeleri yönünde teşvik edildiklerinin altını çizen öğrenciler, “ihtiyaç yoksaydı, neden yılın başından beri sınavın olacağı konusunda bize açıklama yapıldı, amaç akademinin kapatılmasıdır, amaç tamamen özel okullara teşviktir” diye konuştu.

Öğrenciler ne dedi?

Ziver Rüstemoğlu: “İhtiyaç azlığı olduğuna inanmıyorum”

“Yılın başından beri bakanlık bize Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) sınavlarının yapılacağını bize söyledi. Ben ÖSS öğrencisiydim, aynı zamanda YGS sınavına da hazırlandım ve okul da kazandım. Ancak Bakanlık ve Akademi bize sınavın olacağını sürekli söyledikleri ve benim de bu okulu okumak istememden dolayı başka bir okul kazanmama rağmen yazı bu sıvana hazırlanarak geçirdim. Bize her seferinde olacak denildi, ancak sınav tarihinin  belli olmadığı belirtildi. Ben bütün yaz dersaneye gittim. Güzelyurtluyum ve neredeyse her sabah 6’da uyanarak dersanenin yolunu tuttum. Sınavın tarihini beklerken ani bir kararla  sınavın olmayacağı söylendi. Benim üzüldüğüm budur. Biz duyarlı insanlarız, biz de bu devletin bireyleriyiz. Bu dalda fazlalık varsa zaten öğrenci alımı yapılmamalıdır. Çünkü istihdamda düşüş olur ve iş imkanı azalır. Ancak, böyle birşeyi bütün bir yıl boyunca söylemediler ve hazırlıklarımızı yaptıktan sonra böyle bir kararın alındığı bilgimize geldi. Ben işsizlik oranının bu ülkede artmasını istemiyorum ama bu şekilde yapılan geri dönüş aslında sistemsizliği gösterir. Eğitim Bakanı ile görüştük. Ancak düzgün bir açıklama yapılmadı. Bize işsizlik olduğu ve Bakanlar Kurulu’nun bu nedenle böyle bir karar aldığı söylendi. Bizim ihtiyaç azlığı olduğuna yönelik bir inancımız yoktur. Çünkü bize başında ihtiyaç olduğu defalarca söylendi. Böyle birşey de olacaksa bu kadar sistemli bir kurum bunu başından tespit edip bizlere de hazırlanmamamız söylenmeliydi”

Yaren Paça:

“Amaç akademinin kapatılmasıdır”

“Yurt dışında ve Rum tarafında okuma şansım vardı, ancak Akademiyi istediğim için bir yıl boyunca dersaneye gittim. Aldığım eğitim sistemi farklıydı, ÖSS çalışmak zorunda kaldım ve çok zorlandım. Dersanede Türkiye sınavlarına yönelmedim, Akademiye yönelik bölüme geçtim. Ben ilkokul ya da anaokul öğretmenliği istiyorum. Bu sınavın iptal olmasıyla beni şu anda özel üniversitelere teşvik ediyorlar. Bu durumda ben ya YDÜ’ye gitmek durumunda kalacam ya da UKÜ’ye gideceğim. Ağustos ayı geldi ve dersanede hazırlık yaparken bize bu yıl 25 kişinin alınacağı söyleniyordu. Ben bu söylemlere güvenerek umut ettim ve geçen yıl kazanamadığın akademiyi bu yıl kazanacağımı düşünürken, sınavın yapılmayacağı açıklandı. Bu sınav geçen yıl 8 Ağustos’ta yapılmıştı. Bu yıl ne zaman olacağı konusunda açıklama yapılmadı. Sürekli öğretmenlerimiz ve ailelerimiz bakanlığı aradı. Ancak bir tarih verilmedi. Geçtiğimiz gün gazetede okuduk ki sınav yapılmayacak. Biz o güne kadar bekletildik, oyalandık. Benim gibi bu şekilde mağdur olan çok arkadaşım var. Hepimiz hayal kırıklığına uğradık. Sadece bu okul olmayabilir ama böyle bir devlet kurumu varken neden biz özel bir okulun sınıf öğretmenliğine yazılalım. Neden devlette öğretmenlik yapma şansımız varken özele teşvik edilelim? Benim tanıdıklarım var 5 yıl sonra emekli olacaklar. Bu sayı neredeyse 250’ye yakındır. Sendikaya sorduk, bu iki kişinin 50 kişisi emekli olsa bile ihtiyaç doğar mı? Evet, ihtiyaç var denildi. Bize Bakanlık  bu okula planlı öğrenci aldıklarını söylüyorlar. Sebebini tam olarak söylemiyorlar. Neden yılın başında 25 kişi alınacağını söylediler o zaman. Geçtiğimiz yıl akademi sınavına giren ve 1997 doğumlu herkes YDÜ tarafından arandık. Sınıf öğretmenliği bölümünün açıldığı ve devlete girme olanağının doğacağı ve burs imkanı sağlanacağı belirtildi. Bizi ikna etmeye çalıştılar. Amaç tamamen özel okullarda okumamızdır. Akademiyi kapatmak istiyorlar. Tek amaç akademinin kapatılmasıdır. Bütün kurumlarımız yavaş yavaş özelleştiriliyor. Yapılmak istenen budur”

Nefter Gürtaç:

“Maddi ve manevi çöküşe uğradık”

“Hayalim ilkokul öğretmeni olmaktır. Amacım çocukların ilk öğretimlerinde yanlarında olmaktır. Bu nedenle yaklaşık bir yıldır Atatürk Öğretmen Akademisi sınavına hazırlanırken iki hafta önce sınavın yapılmayacağını öğrendim. Ben ve ailem bu haberle hem maddi hem de manevi bir çöküşe uğradık. Ben AÖA mağduru olarak geçtiğimiz gün yapılan eyleme de katıldım. Eylemde de söylediğimiz gibi sayısal veriler ışığında tatmin edici bir açıklama göremedik. Neden özel üniversitelerdeki ilkokul ve okul öncesi bölümleri kapatılmıyor da tek devlet kurumumuz olan AÖA’ya dokunulmak isteniyor? Devletin kendi bünyesindeki özel üniversiteler devleti yıpratacak konuma geldiyse, devlet bu üniversitelere dur demesini bilmelidir. Bize senenin başında bu sınav olmayacak denseydi bugün kimse mağdur olmayacaktı. Plansızlık mı bilmiyorum ama emeğimiz hafife alınmıştır. Biz bu sınavın yapılmasını istiyoruz”