DOLAR 32,3244 -0.05%
EURO 34,8531 0.05%
GBP 40,6216 0.06%
ALTIN 2.412,030,79
BITCOIN 2039210-1,34%

Göçler kaygı verici!

ABONE OL
14 Ağustos 2018 10:30
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Başel, “Ekonomik durum veya koşulu uygun olmayan ya da borçlu olan bireyler bu borçlarını ödemek için ya Güney’de ya da yurt dışında çalışmayı düşünerek göç yolunu seçiyor” dedi


Birilerine sürekli yandaşlık yaparak devlet kademelerine yerleşebilen, mamadan yiyebilenlerin KKTC’de kaldığını, daha dürüst ve emeği ile bir yerlere gelmek isteyenlerin ise yurt dışına göç yaptığını da vurgulayan Başel, adaletsiz sosyal ve ekonomik dağılımın da göçü etkilediğine işaret etti


Başel, “Verilen sözler tutulmadı. Sosyal anlamda patlamayı tetikleyecek önümüzdeki günlerde ev içi şiddet, kadın cinayetleri, intihar oranları ya da daha farklı sosyal sorunlarda ciddi patlamalar yaşanacaktır. Asgari ücrete bu kadar komik bir rakam artışını reva görenlerin hepsi bu sosyal patlamalardan sorumludur” diye konuştu 

Özlem ÇİMENDAL

Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, bir ülkenin geleceğini gerek yönetsel gerek iş gücü olarak emek piyasasında sağlıklı bireylerin oluşturacağı sağlıklı toplum döngüsünün oluşturulması gerektiğini kaydetti.  

Doğum, ölüm oranı, nüfus dengesini bilmiyoruz 

KKTC’de doğum oranı, ölüm oranının ne olduğu ve neye göre nüfus dengesinin oluşturulduğunun henüz net bir zemine oturtulamadığına dikkat çeken Başel, ülkede dış göçün de var olduğunun altını çizdi.  


İçeriden dışarıya, dışarıdan içeriye göç var 

İçeriden dışarıya ve dışarıdan içeriye olmak üzere iki yönlü bir göç dalgasının söz konusu olduğu KKTC’de, üzerinde dikkatle durulması gereken en önemli konunun da gençlerin dışarıya yaptığı göçlerdeki artış olduğunu ifade etti. 

Borcu olan yurt dışına göç ediyor 

Başel, “Ekonomik durum veya koşulu uygun olmayan ya da borçlu olan bireyler bu borçlarını ödemek için ya Güney’de ya da yurt dışında çalışmayı düşünerek göç yolunu seçiyor. İnsanlar emekli olmayı beklerken, özelde çalıştığı ve sendikalaşma olmadığı için bu hakkından birçok neden öne sürülerek mahrum bırakılabiliyor. Bu da dışarıya göçü bir yerde bireyler için zorunlu kılıyor” dedi. 

“Toplumu bir arada tutmak için çabalanmadı, aksine bölünüp ayrıştırıldık”

Kıbrıs toplumunun adanın iki yanına bölündükten sonra bireyleri veya toplumları bir arada tutmak için toplum mühendisliği yapılmadığına işaret eden Başel, “Bunun tam tersine toplumu ayrıştırıcı, göç almayı ve vermeyi nüfus mühendisliğinin işleyebilmesi için siyaset ve Kıbrıs konusunun belirsizliği ile ortada olduğunu görüyoruz. 40 yıldan bu yana hiçbir şey değişmedi. İnsanlar hep uzaktan çocuk, torun yolu gözlüyorlar” diye konuştu. 

KKTC’de toplumun ruh sağlığı ve beklentileri önemsenmiyor

KKTC toplumun ruh sağlığı ve beklentilerinin hiç hesaplanmadığı ve üzerinde somut verilere dayalı bilimsel çalışmalar yapılmadığını ifade eden Başel, “Yapılmadığı gibi bu ayrışmaya hizmet ettiğini de görüyoruz. Kimseye bir şey olmaz, olan Kıbrıslı Türklere olur. Çil yavrusu gibi dünyanın dört bir tarafında dağılmış bir toplumuz biz” şeklinde konuştu. 


Yandaş olan mamma yiyenler kaldı, diğerleri göç etti

Birilerine sürekli yandaşlık yaparak devlet kademelerine yerleşebilen, mamadan yiyebilenlerin KKTC’de kaldığını, daha dürüst ve emeği ile bir yerlere gelmek isteyenlerin de yurt dışına göç ettiğini vurgulayan Başel, adaletsiz sosyal ve ekonomik dağılımın da göçü etkilediğine işaret etti. 

“20 yıl sorulmayan vatandaş ülkeye girer girmez askere yollanıyor”

Başel, “Askerlik Yasası da çok ciddi ve sıkıntılı bir konumda bizim ülkemizde. Siz 15-20 yıl vatandaşınızı arayıp sormuyorsunuz, ancak Ercan’dan ya da gümrük kapılarından girer girmez alıp Gülseren’e gönderiyorsunuz. Bunun böyle olmaması lazım. Bu insanların dönüşünü, ülkeye dönüşünü sağlamak için vergi muafiyetleri, getirecekleri eşyalardan gümrük indirimleri yapılması lazım. Ülkeye dönmeleri isteniyorsa insanlara teşvik edici olanaklar sunulmalı” dedi. 

Kendi vatandaşını soyan ülke: KKTC

KKTC’de bir soygun düzeni olduğunun  altını çizen Başel, ülke sınırlarından girer girmez bireyleri askere göndereceklerini söyleyerek 5 bin Sterlin alındığını belirtti. Başel, “Kendi vatandaşını soyan bir ülkeden bahsediyoruz. Gümrük kapılarında soygun yapılıyor” ifadelerini kullandı.

“Ev içi şiddet, kadın cinayetleri, intihar oranları ya da daha farklı sosyal sorunlarda ciddi patlamalar yaşanacak”

KKTC’de bireylerin insanca yaşanabilir refah seviyesinde olması için en az net 3 bin TL maaş alması gerektiğini ifade eden Başel, ekonomik sıkıntıların da gün geçtikçe içinde çıkılmaz bir hal aldığına işaret etti. Başel, “Verilen sözler tutulmadı. Sosyal anlamda patlamayı tetikleyecek önümüzdeki günlerde ev içi şiddet, kadın cinayetleri, intihar oranları ya da daha farklı sosyal sorunlarda ciddi patlamalar yaşanacaktır. Asgari ücrete bu kadar komik bir rakam artışını reva görenlerin hepsi bu sosyal patlamalardan sorumludur” dedi.   

KKTC göç veriyor 

Başel açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ülkede geldiğimiz durum göçtür. Yaşamakta olduğumuz kan kaybına ben de şahit oluyorum. Çevremdeki insanlar bir yerlere taşınıyor. Sosyal medyadan görüyorum ya da öğrencilerim arıyorlar veda ediyorlar. Kıbrıslı Türkler olarak bu kaderi değiştiremez miyiz? Kıbrıs’ta eskiden hep evlat yolu gözlenirdi. Ercan’ın demir parmaklıklarına yaslanılır yurt dışından gelecek olan yakınların, evlatların hep yolu beklenirdi. Bu ülkede hep mi evlat yolu gözleyeceğiz? Bu ülkede gençleri tutmanın yolunu bulamayacak mıyız? Sadece devlet ve yönetici kadroları olarak değil, birey olarak da hepimize görevler düşmektedir.”

“Çok büyük bir ekonomik kriz dalgası geliyor dedik ve geldi”

Daha önceki röportajlarında ekonomik kriz dalgasının geleceğini de defalarca dillendirdiğini hatırlatan Başel, çok büyük bir ekonomik kriz dalgasının gelmekte olduğuna dikkat çekerek, ekonominin bir iki hafta içinde korkunç noktalara varacağını belirtmişti. Moody’s’in kredi notu, dövizin Türkiye’den çekilmesiyle birlikte gelecek olan büyük dalganın bizim gibi küçük bir toplumu yıkıp geçeceğini belirten Barış Başel, bu nedenle toplumun ekonomi yapmak adına tedbir almasının şart göründüğünü kaydetmişti. 

Ciddi savurganlık söz konusu 

Başel, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu aralar yurt dışına tatil yapmaya gitmek bir döviz çıktısı demektir. Ülke içindeki turizm imkanlarının değerlendirilmesi, Güney Kıbrıs’tan alıveriş yapılmaması, ihtiyacımız olmayan bir şeyi almamamız çok önemlidir. Özellikle alınan ve tüketilmeyen gıda malzemelerine bakıldığında çok fazla israf eden bir toplumuz. Büyük otellerin attığı yemeklere bakıldığında en az 300 aile geçinir durumdadır. Çok ciddi bir savurganlık söz konusudur. Büyük işletmeler başta olmak üzere küçük işletmeler ve borçlanmayı planlayan ailelerin veya borcu olanların kesinlikle kemer sıkması gerekir.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam