DOLAR 32,3471 0.25%
EURO 35,1713 0.01%
GBP 41,0859 0.08%
ALTIN 2.303,491,15
BITCOIN 22930322,70%

Güney Kıbrıs iklim değişikliğini izleme görevi üstlenebilir

ABONE OL
21 Mayıs 2018 08:35
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Cuma günü Güney Lefkoşa’da başlayan Akdeniz ve Orta Doğu’da İklim Değişikliği: Zorluklar ve Çözümler konulu Uluslararası Konferans dolayısıyla Kıbrıs’ta bulunan Taalas, verdiği demeçte , Paris Anlaşması’nın uygulanmasının aciliyetinin altını çizdi ve Lefkoşa’daki Konferansın politika yapanları daha fazla girişimde bulunma konusunda motive edeceğine inandığını belirtti.

Taalas, Güney Kıbrıs’ın iklim değişikliğiyle ilgili konularda değişikliğin etkilerini izlemek için yeni bir istasyon kurarak bir görev üstlenebileceğini söyledi ve “Bilimsel esasları güçlendirmeli, Güney Kıbrıs’ın gözlem sistemlerini nasıl geliştirebileceğimizi tartışmalıyız. Güney Kıbrıs’ta sera gazlarını izlemek için yeni bir gözlem yeri kurulması planları mevcuttur” dedi.

Akdeniz’in iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölge olduğuna dikkati çeken Petteri Taalas, iklim değişikliğinin etkilerinin, yüksek sıcaklığın, buharlaşmanın ve hatta daha sık kuraklığın görülebilir olduğunu, bunun devam edeceğini vurguladı.

Taalas şöyle devam etti:

“Bu eğilimin toplum üzerinde de büyük etkisi vardır.

“Bu tarım için büyük zorluklar anlamına gelmektedir ve belki de eğer sıcaklıklar çok yüksek olursa bundan turizm de etkilenecektir ve doğa bu kadar yeşil olmayacaktır. Konu budur.”

Demecinde Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde artan kuraklıktan dolayı yaşanan mülteci sorunlarını hatırlatan Petteri Taalas, Afrika’daki kuraklığın artmakta olduğuna, aynı zamanda nüfusun da çoğaldığına, bu nedenle olası mülteci akışının hızla büyüyeceğine dikkati çekti.

Taalas, “Yüzyılın sonuna kadar 4 milyar Afrikalı görmeyi bekliyoruz. Şu an bir milyardırlar. Dolayısıyla mülteci potansiyeli hızla artmaktadır ve bu büyük endişe kaynağıdır” dedi.

Petteri Taalas, Konferansta yaptığı konuşmada da, 2017’nin iklim felaketinden dolayı yaşanan ekonomik kayıpların rekor kırdığı bir yıl olduğunu, iklim değişikliğinin daha fazla nem, daha fazla yağmur, daha fazla tropikal fırtına ve sel getirdiğini belirtti.

Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades’in himayesinde Kıbrıs Enstitüsü tarafından, Kıbrıs’taki Avrupa Komisyonu Temsilciliği’nin desteğinde düzenlenen Konferansta, bölgedeki İklim Değişikliği’nin bilimsel esasları , çeşitli etkileri ve Sağlık, Su, Gıda, Turizm ve Göç konularındaki zorluklar ele alınacak.

Konferansta, Hafifletme ve uyum stratejileri, sistem ve yönetim de görüşülecek.

Akdeniz ve Orta Doğu’da İklim Değişikliği: Zorluklar ve Çözümler konulu Uluslararası Konferansı’nda bir konuşma yapan İklim Değişikliğiyle ilgili Hükümetler arası Panelin Sekreteri Abdalah Mokssit de, çalışmalardan söz etti, bu çalışmaların ısınma eğilimlerinin ve aşırı sıcaklığın Akdeniz bölgesinin birçok yerinde gözlendiğini gösterdiğini, su kıtlığının ve gıda güvenliğinin bundan etkilenmesinin beklendiğini, dolayısıyla iklim değişikliğini sınırlamaları ve daha refah içinde bir gelecek sağlamaları gerektiğini söyledi.

Hükümetler Arası UNESCO Oşinografi Komisyonu Genel Sekrteri Vladimir Ryabinin ise konuşmasında, iklim değişikliğinin okyanuslarda da yaşamı etkilediğini, deniz seviyesi yükselmesi, Kuzey Kutbunda buz azalması, bitki plankton düşüşü, doğal ortam bozulması olduğunu anlattı.

Dünyanın okyanusların korunmasının ve sürdürülebilirliğinin kontrolünü kaybetmekte olduğunu, sıcak dalgaların da denizde istikrarsızlıktan güçlü bir faktör olduğuna işaret eden Ryabinin, Akdeniz’in tropikalleşmekte, bio çeşitliliğini kaybetmekte olduğunu, eko sistemleri ve ortamının etkilendiğini kaydetti.

Uluslararası Kuramsal Fizik Merkezi’nden Filippo Giorgi de konferanstaki konuşmasında, Akdeniz bölgesindeki ısının küresel ısınma sonucu 6 derece artabileceğini, gelecekte bölgede yazların daha kuru ve sıcak olacağını, aşırı olayların yoğunluğunun artacağını duyurdu.

Giorgi, bu değişikliklerin bir dizi eko sistem hizmetleri ve toplumsal sektörlerde  ağır etkileri olabileceğini belirtti.

Rum Enstitüsü’nden Nikos Mihalopoulos, hava kirliliğinden söz etti; küçük moleküllerin neden olduğu kirliliğin bazen insan vücuduna da girebildiğine ve zehirli olabildiğine dikkat çekti.

Hava kirliliği ve yeni doğan ölümleri arasında bir ilişki bulunduğunu, Yunanistan’da her yıl 4,200 yeni doğan ölümünün gerçekleştiğini anlatan Nikos Mihalopoulos, Akdeniz’in hava kütlelerinin kesiştiği yol olduğunu, Avrupa’nın kirliliğinin, Sahara’nın tozunun ve Asya’nın hava kirliliğinin Akdeniz’de buluştuğunu ifade etti.

Nikos Mihalopoulos, “Akdeniz üzerinde karmaşık bir kimya vardır. Atmosferin yapısını sürekli izlemek gerekmektedir ve bunu Kıbrıs Enstitüsü yapmaktadır” şeklinde konuştu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam