DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
GBP 40,2943 -1.04%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 20726845,61%

15 TEMMUZ

ABONE OL
18 Temmuz 2016 10:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Hasan Erhan

Bugünkü konumuz, izin verirseniz ben de bütün köşe yazarları gibi 15 Temmuzda Türkiye’de gösterilen bir komedi filmi hakkındaki düşüncelerimi aktarma istiyorum. Konu görünüşte biraz bayatladı ama bu bayatlama derin bir yaranın deride kabuk bağlamış görünüşüdür. Ayrıca her vatandaş ve köşe yazarı gibi benim de düşüncelerim ve söz söyleme hakkım var. Ben de bundan yararlanıyorum.

 

Ama onu birçok siyasi köşe yazarları yazdı.

 

Evet ama siz de dediniz ‘siyasi köşe yazarları’. Ben her zaman olduğu gibi siyasetten nefret ederim, tüm konulara bir teknik eleman gözü ile bakarım. Bu nedenle bu konunun bu şekilde de bir değerlendirmesi olabileceğini okuyucular görmüş olacak aynı zamanda ben de güncel konuların dışında kalmamış olacağım.

 

Peki o halde buyurun söz sizin

 

Öncelikle olaya verdiğim isimin açıklaması ile başlayım: Komedi Filmi. Birçok tutarsızlıklar, hesapsızlıklar, darbe ciddiyeti olmayan, hükümet yanında görünmek için cinayet işleme gibi anlamsız birtakım olayların bir araya geldiği bir gece yaşandı. Kafa kesme, asker dövme ile Devleti koruyayım derken, başkaldıran kişilerden fazla suç işleyen bir halk durumuna düştü.

 

Hangi askeri darbede, darbeye uğrayan yönetim serbest kalır ve telefon görüşmesi yapar? Hiçbir ülkede ve aynı zamanda Türkiye’nin 1960 ve 1980 yıllarında yaşadığı darbelerde de bu olmamıştı. Askeri darbelerde önce devletin ve hükümetin başında olanlar tutuklanır, bilinmeyen yerlerde hapsedilir. Bu arada ülkenin tüm iç ve dış haberleşme bağlantıları kesilir. Türkiye’de 15 Temmuzdaki olayda bunlar olmadı. Bir tek TRT nin spikerine bir kağıt verip okutturma ile darbe yapılsaydı Esad Suriye’de çoktan devrilmişti. TRT kapanmış ama Türkiye’deki birçok kanal, cep telefonları ve bilgisayar haberciliği çalışıyordu. 1980 Yılında Türkiy’deki darbede tüm hükümet ve meclisteki tüm parti yöneticileri tutuklanmıştı. Ama 18 Temmuzdaki olayda böyle bir girişim olmadığına göre ciddi bir olay değildi ve önem vermemek gerekir. Bu önemsiz olayı karşısına alanlar ise, kendi geçmişini bu olayla ilişkilendiren kişiler olabilir, ama olaydan sadece onlar çekinir ve sadece onları ilgilendirir.

 

Hangi ülkedeki bir askeri darbede halk sokağa çıkabilir ve devlet yöneticileri de onları sokağa dökmek için çağrı yapar? Evvela darbe yapan güç, sokağa çıkma yasağı ilan eder ve sokakları boşaltır, kilit noktalarını tutar kimlik kontrolü yapar. Darbeyi yapan, sokağa çıkmayı engellerken, darbeye uğrayan da halka soğukkanlı olma çağrısı yapar. Darbeciler sokağa çıkma yasağı koyar çünkü sokakta biriken halk her zaman kontrolsüzdür, iç savaş olabilir, asker de her zaman halktan daha düşük sayıda ve askerin de yakınlarının olduğu hesabı ile darbe başarıya ulaşamaz. Günümüzde Suriye’deki durum budur. Türkiye’de meydanlara inin çağrısı yapılması son derece yanlıştı. Darbeyi yapan da, darbeyle karşı karşıya kalan da aynı ülkenin insanlarıdır. 15 Temmuz’da çatışmada ölenler ve kafaları kesilen askerler başka ülkeden mi gelmişlerdi? Askerlerin kafasını kesen ise darbecilerden daha büyük suç işlemişlerdir. Onlara caza verilecek mi? 1918 Yılında Atatürk kurtuluş savaşını başlatırken bile (karşısındaki güçler yabancı, istilacı ve sömürgeci idi) halka sokağa dökülme çağrısı yapmamıştı.

 

Hangi ülkede ‘askeri darbe’ sözü söylendi de ne olduğu belli olmadan muhalefet hemen ‘biz de bu harekete karşıyız, onay vermiyoruz’ dedi? Bekle bakalım, gerçek bir darbe mi, uydurma veya ilerisi için planlanmış bir dümen mi? Belli olsun o zaman söyleyeceğini söyle. Türkiye’de demokrat geçinen her muhalefet bu aceleciliği yapar ve sonuçta muhalif olduğu görüşe hizmet eder.

 

Bir iki noktaya göstermelik patlayıcı madde attılar. Gerçek darbede böyle değildir. Hatırlayın 1974 Yılında Makarios’a yapılan darbeyi. Cumhurbaşkanlığı basılmış ve bombalanmıştı. Ben bunu söylerken niye yapmadılar? Demek istemiyorum, Sadece olayın gerçek bir darbe olmadığını belirtmeye çalışıyorum.   

 

Türkiyede bu olayın arkasından yapılacak işleri şöyle sıralayabilirim.

 

–          Askerleri döven ve kafalarını kesenleri darbecilere verilecek ceza kapsamına almalı. 1980 darbesi öncesinde de birtakım dünya görüşü uğruna kundaktaki çocukları bacaklarından tutup ayırarak öldürmüşlerdi.

–          Türkiyenin bugünkü siyasi çıkmazı için en güvenli yol seçimlerde demokrat kişilerin güç birliği ve bu birlik düşüncesi içinde verilecek oylarla en iyi kişilerin iktidara gelmesidir. Bu devleti kuran dünya görüşü altı temel ilkeye sahiptir. Bugünkü çıkmaz için ilaiklik ilkesi öne çıkmaktadır.   

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam