DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
GBP 40,2943 -1.04%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 20762482,75%

“Fabrika ayarı Ankara’dan”

ABONE OL
22 Mart 2018 08:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Yeni Bakış’a konuşan bazı siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri, son dönemde Meclis oturumunda yaşanan Arıklı-Erhürman polemiğine dikkat çekerek, Arıklı’nın Meclis oturumunda çatışma kültürü üzerinden siyaset yapmaya çalışmasının, toplumsal barışı bozduğunu belirtti


KTÖS Genel Sekreteri Elcil: Neyin ne olduğu bellidir. Arıklı, toplumsal barışı bozmak için uğraş verecekse de verecektir. Bu toplumsal barıştan nemalanan bir partidir. Bu nedenle de Türkiyeli Kıbrıslı ayrımını da sürekli yapacaklardır. Ankara’daki fabrika ayarları bunun üzerine kurulmuştur. Çatışma kültürü üzerinden beslenen bu partinin bu tarz provokatör yaklaşımları devam edecek. Ancak bu durum sıradan insanların çatışmasını getirecektir. Benim üzüldüğüm nokta budur


EL-SEN Başkanı Öksüzoğlu: Erhan Arıklı’nın Meclis kürsüsünden sürekli toplumsal huzuru bozacak açıklamalar yapması muhalefet anlamına gelmiyor. Bir taraftan bu söylemlerden vazgeçin diyen bir hükümet var ama, karşısında bu tarz açıklamalar yapma gereğini kendinde gören bir siyasi parti var. Bugünün koşullarında bu yönde siyaset yapılmaya çalışılması doğru değil


YKP Meclis Üyesi Durduran: Kıbrıs’ta tehlikeli bir durum yaratılmaktadır. Bu tehlikeyi görerek hukuk zemininde herkese eşit bir yönetim olarak hareket etmek gerektiğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu tarz akınların önüne geçecek uyanıklığa sahip olmalıyız. Bunun çaresini halk olarak bulmalıyız, herkese bu konuda görev düşer

Deniz ABİDİN

Yeni Bakış’a konuşan bazı siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri, son dönemde Meclis oturumunda yaşanan Arıklı-Erhürman polemiğine dikkat çekerek, Arıklı’nın Meclis oturumunda çatışma kültürü üzerinden siyaset yapmaya çalışmasının toplumsal barışı bozduğunu belirtti.

KTÖS Genel Sekreteri Elcil: “Arıklı’nın fabrika ayarı Ankara’dan”

Kıbrıs Türk Öğretmen Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, Ada’nın kuzeyinde var olan siyasi rejimin Türkiye’nin kontrolünde olduğunu belirterek, hangi parti olursa olsun bir fark olmamakla birlikte, arada nüans farkı olduğunu söyledi. 

Elcil, Ankara’da ayar çekilmesi konusunun yeni bir olay olmadığını belirterek, “CTP’ye ayar çekilmiş olabilir, ancak Erhan Arıklı’nın partisinin fabrika ayarı Ankara’dandır” dedi.

Elcil, Meclis oturumunda Başbakan Erhürman-Arıklı arasındaki polemikte Arıklı’nın, Erhürman’a “Bize ince ayar verme” dediğini anımsatarak, “Onun ayarının yapılmasına orada zaten gerek yoktur. Onun ayarı Ankara’dan yapılmıştır. Türkiye’nin çıkarları yanında gericiliği, yobazlığı ve ırkçılığı savunan bir partidir” dedi. 

“Irkçılık üzerine politika yapıyor”

Elcil, Arıklı’nın Türkiyeli Kıbrıslı üzerinden siyaset yaptığını ve Türkiye’nin koruyucu politikalarını destekleyen bir anlayışta olduğunu kaydetti. Şener Elcil, Erhan Arıklı’nın ve partisi YDP’nin Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını savunan bir parti olmadığını belirterek, tamamen kolonici bir mantıkla yetişen ve ayarı Ankara’da yapılan bir parti olduğunu söyledi. 

Elcil, Arıklı’nın ırkçılık üzerine politika yaptığına dikkat çekerek, bunun çok tehlikeli olduğuna vurgu yaptı. 1974 yılından sonra Türkiye’nin izlediği nüfus politikalarını dinamitleyen bir anlayışın söz konusu olduğunu söyleyen Elcil, Cenevre sözleşmelerine aykırı bir savaş suçunun taşınan nüfusla birlikte işlendiğini, bu konuyu Uluslararası alana taşımayan Rum tarafının da suçlu olduğunu belirtti.

 Elcil, Erhan Arıklı’nın izlediği siyasetin Kıbrıslı Rumlara bu konuyu seve seve uluslararası alana taşıma imkanı sağlayacağını belirterek, “Bu benim için sürpriz değil” diye konuştu. 

“Kendisi de Türkiye’nin buradaki nüfus politikasının bir parçası”

Elcil, Arıklı’nın “Nüfusu artırmak gereklidir” diyerek yaptığı konuşmaların abes olduğunu ifade ederek, kendisinin de kişi olarak Türkiye’nin buradaki nüfus politikasının bir parçası olduğunu söyledi. 

Elcil, konunun uluslararası alana taşınmamış olmasından dolayı bugüne kadar rahat bir şekilde nüfus aktarımı yapıldığını belirterek, Annan Planı referandumunun da buna yardımcı olduğunu kaydetti. 

Elcil, bu aşamadan sonra nüfus oranına bakıldığında gelinen durumun korkunç boyutta olduğuna vurgu yaparak, “Bunun sonu yok. Burada demokratik yapının, kimliğin değişmesi söz konusudur. Türkiye, toprak bütünlüğünü ve anayasal nizamı korumak için buradadır.

 İzlenen politikalar sonucu bu, tehlike altındadır” diye konuştu. 

Şener Elcil, bu nedenle Kıbrıs Türk toplumunu siyasi olarak temsil etme hakkının Arıklı’da olmadığının altını çizerek, Meclis oturumu dahil herhangi bir durumda Başbakan’ın kendisine cevap vermeye bile gerek olmadığını belirtti.

“Çatışma kültürü üzerinden besleniyorlar”

Elcil, şöyle devam etti, “Neyin ne olduğu bellidir. Arıklı, toplumsal barışı bozmak için uğraş verecekse de verecektir. 

Bu toplumsal çatışmadan nemalanan bir partidir. Bu nedenle de Türkiyeli Kıbrıslı ayrımını da sürekli yapacaklardır. 

Ankara’daki fabrika ayarları bunun üzerine kurulmuştur. Çatışma kültürü üzerinden beslenen bu partinin bu tarz provokatör yaklaşımları devam edecek. Bunun düzelmesini beklemek doğru olmaz. Başbakanın kendisine çağrı yapması da boşunadır. 

Toplumsal çatışmayı yaratacak koşulları, eylemi yapmamış olsalardı zaten bu kadar oy almamış olacaklardı. Bundan beslenen bir partidirler. Ancak bu durum sıradan insanların çatışmasını getirecektir. Benim üzüldüğüm nokta budur.”

EL-SEN Başkanı Öksüzoğlu: Yapılan muhalefet değil

EL-SEN Başkanı Umut Öksüzoğlu da, ayrılıkçı politikalarla bir yere varılmaya çalışılmakta olunduğuna dikkat çekerek, toplumun bu tarz süreçleri çoktan aştığını belirtti. 

Öksüzoğlu, 1974 yılından sonra gelen kesimle birlikte iç içe yaşayan bir toplumun olduğunu belirterek, kimsenin kimseyle düşmanlık içinde olmadığını söyledi. 

Öksüzoğlu, Erhan Arıklı’nın Meclis kürsüsünden sürekli toplumsal huzuru bozacak açıklamalar yapmasının muhalefet anlamına gelmediğini belirterek, siyasette muhalefetin yapılan icraatla alakalı olduğunu kaydetti. 

Öksüzoğlu, “Bir taraftan bu söylemlerden vazgeçin diyen bir hükümet var ama karşısında bu tarz açıklamalar yapma gereğini kendinde gören bir siyasi parti var.

 Bugünün koşullarında bu yönde siyaset yapmaya çalışılması doğru değildir. 

Bunun yanında vatandaşlık konusunda da muhalefet yapmaya çalışan YDP’nin vatandaş olacak kriterlerin belli olduğunu bilmesi gerekir. Ancak İçişleri Bakanı’nın söylediği gibi 2 bin vatandaşlığın mercek altın alınması demek ciddi bir sorundur” diye konuştu. 

Öksüzoğlu, yoldan geçene verilir gibi vatandaşlık verilmesi sonucu nüfusun artırılmasının doğru olmadığını belirterek, “Bu ülkede maalesef uçağa binip gelen bir günde vatandaş yapıldı” dedi. 

YKP Meclis üyesi Durduran: Çatışma yaratılırsa yönetmek zor olur

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP)  Meclis üyesi Alpay Durduran, İngiltere’nin Kıbrıs idaresini aldığında bu operasyondan sonra Türkiye’nin, Kıbrıs’ın kuzeyini denetler duruma geldiğini belirterek, diğer yabancı ülkelerde idare kurmuş olanlara bakıldığında hiçbirinin bir çatışma yaratma isteğinin olmadığına dikkat çekti. 

“Çatışma yaratılırsa yönetmek zor olur” diyen Durduran, ancak bu durumu yaratmaya çalışarak çıkar elde etmek isteyenlerin olduğunu, ülkenin içinde bulunduğu durumun da bu olduğunu söyledi.

Durduran, bazı kişilerin ülkede özel çıkar sağladığına vurgu yaparak, bunun bir diğer adının da popülizm olduğunu söyledi. 

Durduran, bu durumun sadece Türkiye’den gelenlerde değil, bizde de var olduğunu belirterek, çıkarlar çatıştığı zaman bütün halkın üzerine yüklenilmekte olduklarını kaydetti. 

Alpay Durduran, Türkiye’nin durumuyla birlikte kendi kendine çatışma üretilir bir durum meydana geldiğini belirterek, yakın zamanda Meclis damına kadar çıkıldığını hatırlattı. 

Durduran, şöyle devam etti, “Kıbrıs’ta tehlikeli bir durum yaratılmaktadır. 

Bu durum giderek artacaktır. Çünkü biz hala bir ülke yönetimini yüklenecek olanağa sahip değiliz.

 Bu olanağa sahip olmadığımız için rastgele seçilen insanlar tecrübe sahibi olamazlar. Savcıya da polise de bir şey söyleyemeyen, nasıl olur da yürütmenin başı olur?”

“Bu tarz akınların önüne geçecek uyanıklığa sahip olmalıyız”

Durduran, ilerleyen zamanlarda toplumsal barışı zedeleyen politikaların yükseleceğini ve Türkiyeli Kıbrıslı çatışmasının artacağını belirterek, “dikkatli olmak gerekir. 

Bu yasal olarak bir parti kurmalarına engel olalım anlamında değildir. Bir ülkede kendini azınlık hisseden bir grup varsa ve bu grup bir parti kurarsa bunu engellemek çağdaş dünyaya aykırı bir durumdur. Bunu engelleyemeyiz.

 Ancak bu tehlikeyi görerek hukuk zemininde herkese eşit bir yönetim olarak hareket etmek gerektiğinin bilinmesi gerekmektedir. 

Bu tarz akımların önüne geçecek uyanıklığa sahip olmalıyız. Her seferinde benzer insanları seçmekteyiz. Demek ki tarla bozuk, sadece öyle adamları üretiyor. Bunun çaresini halk olarak bulmalıyız, herkese görev düşer” diye konuştu. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam