Halk düşmanı hükümetin başı!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Özgürgün’ün icraatlarından bazı başlıklar;

Vergi affını kararname ile düzenlemek

Kış saati uygulamasına geçmekte aylarca diretmek

Adadan sınır dışı edilen bazı şahısların ihraç kararını Bakanlar Kurulu kararıyla iptal ederek halkın tepkisini toplamak

Kriterlere uymayan binlerce kişiyi vatandaş yapmak

Yavuz Çıkarma Plajı’nı 49 yıllığına Altınbaş Holding’e peşkeş çekmek

Köylerde dağıtılan kırsal kesim arsalarını partizanca dağıtılmasına önderlik etmek

Sanal bahis oynatılan yerleri ve gazinoları denetlememek ve vergi kaçırılmasına göz yummak 

Bazı büyük otellerin elektrik borçlarını affetmek, küçük işletmelerin beklentilerine kulak asmamak 

Seyrüsefer affı ile devlete gününde vergi ödeyenleri cezalandırır duruma düşürmek 

Yeni üniversite açma izinlerine 10 yıl süre boyunca izin verilmemesiyle ilgili yasa görüşülürken alelacele 3 üniversiteye ön izin vermek

Kadın Sığınma Evi açılması konusunda girişim yapmamak

Meclis’e gönderilen Polis Örgütü Kuruluş Görev ve Yetkileri Değişiklik Yasa önerisinin arkasında durmamak 

Deniz ABİDİN 

Yeni Bakış, 7 Ocak’ta yapılacak erken genel seçim öncesi siyasilerin “Başarı”  karnelerini kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor. Başbakan Hüseyin Özgürgün görev yaptığı süre boyunca muhalefet tarafından ağır eleştirilere maruz kalan ve halk odaklı hiçbir çalışmaya imza atmayan, vatandaşlık skandallarıyla öne çıkan bir başbakan oldu. 

*Başbakan Özgürgün’ün bazı icraatları: 

*Vergi affını kararname ile düzenlemek 

*Yeşil alanların betonlaşmasına yönelik girişimleri artırmak 

*FETÖ soruşturması karşısında merak içinde olan halka açıklama yapmayarak sessiz kalmak 

*Mağusa Göller Bölgesi’ndeki Efgalitto ağaçlarını keserek imara açmak 

*Kış saati uygulamasına geçmekte günlerce diretmek

*Ülkenin kanayan yarası trafik kazalarına caydırıcı tedbir almamak 

*Üreticiye verilen sözleri tutmamak

*Adadan sınır dışı edilen bazı kişilerin ihraç kararını Bakanlar Kurulu kararıyla iptal ederek halkın tepkisini toplamak 

*Seçim startının verilmesiyle Toprak Ürünlerinde çalışan UBP sempatizanı olan işçileri seçim yatırımı olarak kadrolama girişiminde bulunmak 

*Kriterlere uymayan binlerce kişiyi vatandaş yapmak 

*90 günlük turist vizesi ile Ercan VIP Salonundan adaya girişini sağladığı Şennur Gülbudak isimli kadını Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaş yapmak 

*Vatandaşlık Yasası’nı bir türlü gündeme almamak 

*Kamuya ait arazileri yandaşlarına peşkeş çekmek 

*Köylerde dağıtılan kırsal kesim arsalarını partizanca dağıtmak 

*Yavuz Çıkarma Plajı’nı 49 yıllığına Altınbaş Holding’e peşkeş çekmek 

*İnşaatlarda gerekli denetimleri yapmayarak birçok kişinin ölümüne seyirci kalmak 

*Gençlik ve Spor Bakanlığı Koordinasyon Ofisi kurulması kararı alarak ülkedeki gençlik ve spor dairelerini işlevsiz bırakmaya çalışmak 

*YÖDAK’ı Cumhurbaşkanlığı’ndan alarak hükümete bağlamaya çalışmak 

*Parti içi dengeler uğruna eğitim sistemini feda etmek 

*Artan hayat pahalılığı karşısında vatandaşın rahatlamasını sağlayacak tedbir almamak 

*Topluma büyük zarar veren sanal bahis oynatılan yerleri ve gazinoları denetlememek ve vergi kaçırılmasına göz yummak 

*Bazı büyük otellerin elektrik borçlarını affetmek, küçük işletmelerin beklentilerine kulak asmamak 

*Seyrüsefer affı ile devlete gününde vergi ödeyenleri cezalandırır duruma düşürmek 

*Yeni üniversite açma izinlerine 10 yıl süre boyunca izin verilmemesiyle ilgili yasa görüşülürken alelacele 3 üniversiteye ön izin vermek 

*Çevre Dairesi’ne 30’a yakın kişinin münhalsiz ve sınavsız işe alındığına ilişkin çıkan iddialara tatmin edici açıklama yapmamak 

*Altın Kumsal’ın seçim yasaklarına rağmen peşkeş çekilmesini gündeme getirmek

*Kadın Sığınma Evi açılması konusunda girişim yapmamak 

*Alınan birçok karar Anayasa Mahkemesi’nden geri döndü

*Meclis’e gönderilen Polis Örgütü Kuruluş Görev ve Yetkileri Değişiklik Yasa önerisinin arkasında durmamak

KAMU-SEN Başkanı 

Atan:“Hep üç 

maymunu oynadılar”

KAMU-SEN Başkanı Metin Atan, “Hükümetin icraatlarına bakıldığında hiçbir şey yapılmadı diyemeyiz, ancak yapılanlar halka yansıdı mı? Bu düşündürücüdür” diyerek, yapılan bazı icraatların sıkıntı yarattığını söyledi. Atan, en basiti dövizden kaynaklı vatandaşın ezilir duruma geldiğine dikkat çekerek, bunun karşısında hükümetin üç maymunu oynamaya devam ettiğini belirtti. Atan, vatandaşlıklar konusu dahil arsa dağıtımı gibi konularda ise seçim arifesinde olmaktan kaynaklı dört bir koldan saldırılmakta olunduğuna vurgu yaptı. 

Atan, dövizin patlamasında hükümetin radikal bir karar almasının beklendiğine işaret ederek, dövizin bu kadar çok fırlamasının düşen alım gücünü daha da düşürdüğünü söyledi.  

“Halk ezilirken herkes 

seyirci kaldı”

Atan, halkın hayat standartının dibe vurduğunu belirterek, şöyle devam etti, “13’ncü maaşlar ödeniyor olabilir ancak bu popülist bir yaklaşımdır. Halk çok eziliyor ve herkes seyirci kalıyor. Hükümetin esas birinci görevi halkını refah yaşatmak olmalıdır. Bu seçimde artık halkın kendisine hizmet verene oy vereceğine inanıyorum. Artık bazı şeyler dibe vurdu. 2018 yılı daha da karanlık olacağa benziyor. Ucu görünmeyen bir tüneldeyiz. Hükümet 18 ayda başarılı mıydı diye sorarsanız, değildi.”  

“Biz aynı insanları tekrar Meclis’te görmek istemiyoruz” diyen Atan, “Vatandaş kendi iradesini kullanarak oyunu vermelidir” diye konuştu. 

EL-SEN Başkanı 

Öksüzoğlu:“Hükümet 

sınıfta kaldı”

EL-SEN Başkanı Umut Öksüzoğlu ise, 18 aylık hükümet döneminin, “Siyasi yandaşlara daha iyi nasıl hizmet edebiliriz” gibi bir görüntü içinde olduğunu belirterek, özellikle KIB-TEK konusunda Türkiye’den gelecek olan kablonun hala konuşulmakta olduğunu söyledi. 

Öksüzoğlu, 2018 yılının hemen başında çalışmaların başlanacağının açıklandığına dikkat çekerek, hükümetin geçer not almadığını, sınıfta kaldığını kaydetti.

Öksüzoğlu, özelleştirme konusunun bu sıralar gündemde olmamakla birlikte kabloyla elektrik aktarımının özelleştirmenin önünü açacağının ortada olduğunu söyledi. Öksüzoğlu, daha dün Bakan’ın bir TV programında fizibilite çalışmasının devam ettiğini, sanki hiç bakanlıktan gitmeyecekmiş gibi davranmakta olduğunu belirtti. Öksüzoğlu, Bakanın konuşmasının aslında hükümeti bağladığını ifade ederek, “Duyduğumuz senaryolar doğruysa KIB-TEK üretimden kopartılmak isteniyor” diye konuştu. 

“Oy uğruna vatandaş yapıldı, arsa dağıtıldı”

Öksüzoğlu, şöyle devam etti, “Yapılması gerekenler hiçbir zaman yapılmadı. Toplum adına da bir şey yapılmadı. Oy elde edebilmek için vatandaş yapılanlar oldu. Arsa dağıtımları da dahil olmak üzere bize göre bir seçim yatırımıdır. Bu ülkenin en büyük sorununun başında trafik ve geçim sıkıntısı geliyor. Maalesef bu konularda da bir çözüm üretilemedi.” 

DEV-İŞ Başkanı Felek:

“Baskı ve vaat üzerine 

hükümetçilik yapıldı”

DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek de, 18 aylık hükümet döneminde partizanlığın, kayırmacılığın alasını yaşayarak, sağ politikaların en büyük silahı olan baskı ve vaat üzerine hükümetçilik yapıldığını söyledi. Felek, toplumun temel sorunlarından uzak sadece partizanca kendi çevrelerine arsa dağıtımından tutun da kumarhane izinlerinde dönen dolaplar ve üniversite izinlerinde dönen dolaplar toplumun gündemini meşgul ettiğini belirtti. Felek, en temel sorunlardan biri olan Kıbrıs sorununda herhangi bir adım atılmadığına dikkat çekerek, aksine Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden rahatsız olunarak iki toplum arasında özellikle Maronitler kullanılarak gerginlik yaratılmak istenildiğini kaydetti. 

“Sendikalara ve emeğe 

düşmanca tavırlar sergilendi”

Felek, şunları söyledi, “Emek açısından değerlendirildiğinde en kötü 18 aydı diyebiliriz. Yandaş sendikalara üyelik dağıtılmış, sendikaların örgütlenmesi baskı altına alınmıştır. Geçtiğimiz yıl kamu kurumu olan CAS’ta işçilerin sendikalaşması engellenmiştir. 20 çalışanın işine son verilmişti. Sendikalara ve emeğe düşmanca tavırlar sergileyen bir hükümet dönemi geçti. Ekonomik olarak yapılan sadece Kalkınma Bankası’ndan ve diğer fonlardan yandaşlara peşkeş çekmekten başka bir şey yaşanmadı. Bu ülkede çevre, trafik gibi konularda hiçbir adım atılmadı.”