DOLAR 32,3658 0.14%
EURO 35,0597 -0.15%
GBP 41,2731 0.39%
ALTIN 2.322,600,17
BITCOIN 22954932,50%

Halkın böyle bir talebi yok

ABONE OL
11 Ekim 2017 09:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Toplumun KKTC’yi Türkiye’ye bağlamak gibi bir isteği olmadığına dikkat çekerek, “Eğer Sayın Recep Akdağ’ın sözleri bir B planıysa veya gizli ajandasıysa bunu reddediyor ve şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu durum birilerine bu düşünceyi şırınga etmek isteği olabilir, ama bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır ve ilerde bu ülkede yeni çatışmaları tetikleme riski olan bir durumdur” dedi.

 

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı ise , Türkiye’nin KKTC ile bir vilayet ilişkisini istemeyeceğini vurgulayarak, “Buna rağmen uluslararası ve iç kamuoyunda farklı açıklamalar yapmakta ve bizi gofa getirmeye çalışmaktadırlar” diye konuştu

 

DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek de; “ Akdağ yaptığı açıklamalarında KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma isteğinin Kıbrıslı Türklerin talebi olduğunu söylüyor. Böyle bir talep Kıbrıslı Türklerin talebi değildir ve son yapılan seçimlerde bu toplum Barış ve Federasyona, Birleşik Kıbrıs’a oy vermiştir.”diye konuştu.

 

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise, Türkiye’nin 1950 yıllardan beri Kıbrıs’ı ilhak etme ile ilgili bir düşüncesi olduğunu savunarak, “Sayın Akdağ’ın açıklaması da bu düşünceyi ortaya koymakta ve bu açıklamalar Türkiye’nin gerçek niyetini ortaya koyan açıklamalardır” dedi.

 

Eniz ORAKCIOĞLU

 

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun son söylemlerinden hareketle Türkiye’de bir gazetenin sorularını yanıtlayan Kıbrıs İşlerinden de sorumlu Başbakan Yardımcısı Akdağ’ın “KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma isteği masada” şeklindeki açıklamalarına tepki geldi.

 

 

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit

“Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye başlanma gibi bir niyeti yoktur”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Türkiye Gazetelerinin birinde yer alan Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın açıklamalarını talihsiz bir açıklama olarak değerlendirerek, “Sayın Recep Akdağ, Tahsin Ertuğruloğlu’nun ve onun ağzından Sunat Atun’un sözlerini geçerli olarak alır ve bütün topluma mal edercesine değerlendirip konuşuyorsa bu doğru bir yaklaşım değildir. Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye bağlanma gibi bir talebi yoktur. Kıbrıslı Türkler Annan Planında olduğu gibi büyük bir çoğunluğu çözüm ve barış istemektedir. Dolayısıyla Annan Planı ve Crans Montana’da olmasa bu istek gerçekleşmese de, çözüm umutları hala daha devam etmektedir. Rum tarafındaki seçimlerden sonra da bir şekilde müzakereler yeniden gündeme gelerek, yeniden başlayacaktır. O güne kadar da bizim buradaki yapımızı güçlendirip, ekonomimiz ve demokrasimizle kendi içimizde her yönden gelişmiş bir ülke yaratmamızdır.

 

“ileride çatışmalar ortaya çıkabilir”

Toplumun KKTC’yi Türkiye’ye bağlamak gibi bir isteği olmadığının altını çizen Özyiğit, “Eğer Sayın Recep Akdağ’ın sözleri bir B planıysa veya gizli ajandasıysa bunu reddediyor ve şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu durum birilerine bu düşünceyi şırınga etmek isteği olabilir, ama bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır ve ilerde bu ülkede yeni çatışmaları tetikleme riski olan bir durumdur” şeklinde konuştu.

 

 

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı:

 

“Türkiye KKTC ile bir vilayet ilişkisi istemez”

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı ise konuyla ilgili yaptığı değrlendirmede  “Söz konusu gazete bir süredir içeriğinin ne olduğunu anlamadığımız haberler yapmaya devam ediyor. Bu konuyla ilgili olarak bu haber bir sohbet sırasında söylenen bir söz müydü, yoksa ciddi bir açıklama olarak mı geçti, ya da ortada bir yönlendirme sorumu vardı, bunu zaman içinde göreceğiz. Ama net olarak söyleyebileceğimiz şey Türkiye’nin burada bir vilayet ilişkisini istemeyeceğidir. Çünkü vilayet ilişkisine girdiği anda Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaynaklanan bütün haklarını kaybedecektir. Türkiye bu noktada gazdaki iddiasını da, burada asker bulundurma şansını da, en önemlisi ise Uluslararası BM üyesi bir ülkenin ilişkileri ve Güvenlik konseyinin bu adanın bölünmeyeceğine ilişkin aldığı kararları neticesinde de Türkiye yaptırıma maruz kalacaktır. Türkiye Garanti ve İttifak anlaşmasından doğan hakları olduğunu iddia etmektedir, bu haklar ise Kıbrıs Cumhuriyetinde bulunmaktadır ve Türkiye Vilayet ilişkisini ortaya koyduğu anda bu haklar ortadan kalkacaktır” dedi.

 

“Uluslararası kamuoyuna başka, iç kamuoyuna başka”

Türkiye’nin KKTC’nin Türkiye’ye bağlanmasının söz konusu olmayacağını bildiğini söyleyen Kanatlı, “Bunu da şuradan anlıyoruz ki Güney’deki spor müsabakalarına katılmayla ilgili Türkiye hiçbir sorun yaratmamaktadır. Kısacası Türkiye Uluslararası kamuoyuna ‘Ben Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyorum, fiili olarak onunla ilişki kuruyorum’ diyor, ama kendi iç kamuoyuna başka bir şey söylüyor ve bizi gofa getirecek açıklamalar yapıyor. Bu noktada da Tahsin Ertuğruloğlu’nun kimin vekili olarak konuştuğu da belli oluyor. Kısacası Türkiye’nin bir tarafı bunu dillendirmek istiyor, çünkü MHP ile yapılacak ittifakta bunu kullanmak istiyorlar” diye konuştu.

 

“Kabadayılıkların yurtdışında karşılığı yok”

Efelenmelerin ve Kabadayılıkların yurtdışında bir karşılığı olmadığına dikkat çeken Kanatlı, “Bunun en net örneği de Türkiye ‘ben istediğimi’ yaparım derken, önce Almanya sonrada Amerika Türkiye’ye posta koydu. Ama Türkçe konuşanlara yani iç kamuoyuna hala daha doğru bilgiler aktarmamaya devam ediyor. Bunlar yalnızca şova dayanan ve gerçekle alakası olmayan bir durumdur. Diğer yandan Türkiye burayı bütünüyle bir vilayetmiş gibi de yönetmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.

 

 

DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek:

“Ertuğruloğlu’nun bu toplum adına konuşma yetkisi yoktur”

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Hasan Felek de, Tahsin Ertuğruloğlu’nun düşüncesi her zaman için KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması yönünde olduğunu söyleyerek, “Tahsin Beyin bu düşüncesine bir diyeceğimiz yoktur, ama Tahsin Bey aldığı oyla azınlık hükümetinin Dışişleri Bakanıdır ve bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’dır ve yüzde 62’lik bir oy oranıyla seçilmiştir. Cumhurbaşkanı bu oyu Kıbrıs’ta barış, çözüm ve Federal Kıbrıs tercihi ile ortaya çıkıp bu oyu almıştır, kısacası bu noktada Tahsin Beyin Kıbrıs Türk toplumu adına konuşmaya hiçbir yetkisi ve hakkı yoktur” dedi.

 

“Talihsiz bir açıklamadı”

Felek, sözlerine şu şekilde devam etti; “Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ yaptığı açıklamalarında KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma isteğinin Kıbrıslı Türklerin talebi olduğunu söylüyor. Böyle bir talep Kıbrıslı Türklerin talebi değildir ve son yapılan seçimlerde bu toplum Barış ve Federasyona, Birleşik Kıbrıs’a oy vermiştir. Türkiye basının da çıkan haberi talihsiz bir demeç olarak görüyorum. Kıbrıs’ta Kıbrıslıların ihtiyacı olan birleşik, federal bir Kıbrıs’tır.  bu adada yaşayan bütün insanların dili, dini, ırkı ne olursa olsun federal bir çatı altında eşit yurttaşlar olarak yaşaması gerektiğini düşünüyorum.”

 

 

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil;

“Kıbrıs’ı ilhak etme ile ilgili bir düşüncesi vardır”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil ise, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye bağlanma gibi bir düşünceleri olmadığının altını çizerek, “Türkiye’nin 1950 yıllardan beridir planı çerçevesinde Kıbrıs’ı ilhak etme ile ilgili bir düşüncesi vardır. Sayın Akdağ’ın açıklaması da bu düşünceyi ortaya koymaktadır. Dolayısıyla ‘Kıbrıslı Türkler Türkiye’ye bağlanmak istiyor’ gibi açıklamalar Türkiye’nin gerçek niyetini ortaya koyan açıklamalardır ve Garantör bir ülkenin artık işgalci pozisyonuna geçtiğini gösteren bir beyanat olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin eğer bu şekilde bir düşüncesi varsa da bunu açık açık ortaya koymaları gerektiğini, bunu geciktirmenin gereği olmadığını düşünüyorum, çünkü zaten fiili olarak buraya nüfus taşıyarak, buradaki Kıbrıslı Türklerin isimlerini ve yerleşim yerlerinin isimlerini değiştirerek ve TL kullanımını piyasaya sürerek burayı Türkiye’ye benzetmişlerdir” diye konuştu.

 

“Bu bir dayatmadır”

Elcil, sözlerine şu şekilde devam ettik; “Bizdeki Hükümetin ve meclisin kukla haline getirilmesi, dayatma yasalarla KKTC’nin yönetilmesi gibi birçok şeye baktığımız zaman yapılan işlemin entegrasyon süreci olduğunu açık açık görmekteyiz. Recep Akdağ’ın KKTC’nin Türkiye’ye bağlanmasından bahsetmesine gerek yoktur, Türkiye gerçek niyetini ortaya koymuş ve görüşme masasında samimi olmadığını bir kez daha teyit etmiştir. Bizim açımızdan kabul edilebilecek bir durum yoktur ve bu bir dayatmadır. Uluslararası hukukun çiğnenmesi ve işgal politikasıdır. Bu noktada burada yapılacak olan seçimler de anlamsızdır. Artık bu ülkede siyaset kalmamıştır, bu artık rejimle mücadele etmek konusunda vatandaşa da bir mesajdır.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam