DOLAR 32,4434 0.09%
EURO 34,4582 -0.12%
GBP 40,3520 -0.05%
ALTIN 2.480,61-0,08
BITCOIN 2050754-4,45%

Hangisi iyi?

ABONE OL
25 Şubat 2017 09:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Deniz ABİDİN/Özlem ÇİMENDAL 

SDP Başkanı Tunalı, bağımsız vekillerden oluşacak bir meclisin savulanın aksine kaosa neden olmayacağını, aksine demokrasinin daha düzgün şekilde işleyeceğini savunarak, ülkede bir partiye üye olmadan KKTC’ye hizmet edecek olan birçok gencin bulunduğunu kaydetti.

Büyük partilerin çok seslilikten korktukları için  ellerindeki gücü kullanarak %5’lik bir baraj ortaya koyduklarının altını çizen Tunalı, “ Bu partiler çok seslilikten korkmaktadır” ifadelerini kullandı.

İletişim Uzmanı Tokel ise, bağımsız siyaset anlayışına karşı olduğunu belirterek, “Parlamenter sistemden yana değilseniz  ve yeteri kadar siyasi partileriniz varsa  gidip bir  partiden aday çıkabilirsiniz. Ben başkanlık sistemini savunanlardanım. Mevcut sistem yerine bu ülkeyi koalisyonlardan, hükümet bozmalardan kurtaracak yegane seçim sisteminin başkanlık sistemidir” dedi.

Tokel: “Başkanlık sisteminin doğru olup olmadığı Türkiye için tartışılabilir, ancak bizim ülkemiz için tam aranılan sistem olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs müzakerelerinde de tartışılan dönüşümlü başkanlık değil mi? Yani olası bir çözümde de olacak olan başkanlık sistemidir.”

Sosyal Demokrat Parti (SDP) Başkanı Tözün Tunalı, bağımsız adaylardan oluşacak bir meclisin kaosa neden olacak söylemlerinin yanlış olduğunu belirtirken, İletişim Uzmanı Özdemir Tokel ise uygulanmakta olan D’Hondt seçim sisteminin siyasetin bireysel yapılmamasını amaçlayarak bağımsız adayların çoğalmamasını sağladığını, Meclis’te bağımsız milletvekillerinin çoğunlukta olması durumunda toplu halde proje üretme şansının olmayacağını kaydetti.

SDP Başkanı Tunalı:

“ Büyük partiler çok seslilikten korkuyor”

Sosyal Demokrat Parti (SDP) Başkanı Tözün Tunalı, KKTC seçim sisteminin bağımsızlara şans tanımayan yapısının Meclis’te demokrasi ve çok sesliliğin önünü tıkadığını savunarak,  bağımsız adaylardan oluşacak bir meclisin kaosa neden olacak söylemlerinin ise yanlış olduğunu kaydetti.  Büyük partilerin çok seslilikten korktukları için kendi ellerindeki gücü kullanarak %5’lik bir baraj ortaya koyduklarının altını çizen Tunalı, UBP-CTP ve DP’nin  hakimiyetlerini kurduğu bir mecliste bu düzenin değişmesinin imkanı olmadığını da söyleyerek, bu üç partinin seçim sistemini de kendilerine göre ayarladıklarını ifade etti.

“Bir partiye üye olmadan hizmet edecek birçok genç var”

Bağımsız adaylardan oluşacak bir meclisin savulunanın tersine kaosa neden olmayacağını aksine demokrasinin daha düzgün şekilde işleyeceğini savunan Tözün Tunalı, ülkede bir partiye üye olmadan KKTC’ye hizmet edecek olan birçok gencin bulunduğunu kaydetti.

“Yüzde 5’lik baraj olayının ortadan kalkması gerekir”

Özellikle barajın ortadan kalkması gerektiğini vurgulayan Tunalı, “Bağımsız olarak ülke için çabalayacak olan birçok gencimiz var. Baraj olayının ortadan kalkması gerekiyor ki bağımsızların önü açılabilsin” şeklinde konuştu.

“Büyük partiler çok seslilikten korkuyor”  

Büyük partilerin çok seslilikten korktukları için kendi ellerindeki gücü kullanarak %5’lik bir baraj ortaya koyduklarının altını çizen Tunalı, “Yüzde 5’lik barajı ortaya koyan bu partiler çok seslilikten korkmaktadır” ifadelerini kullandı.

“UBP-CTP ve DP seçim sistemini kendilerine göre belirliyor”

UBP-CTP ve DP’nin  hakimiyetlerini kurdukları bir mecliste bu düzenin değişmesinin imkanı olmadığına dikkat çeken Tunalı, bu üç partinin seçim sistemini de kendilerine göre ayarladıklarını ifade etti.

“Çarşaf listeler de yine bölgeciliği destekleyecek”

Tunalı, “Son yapılan ve çarşaf liste diye lanse edilen ancak yine bölgeciliği destekleyen sistem de  yanlıştır” dedi. Tunalı, çarşaf listenin anlatılanın aksine bölgeciliği ve partizanlığı bitirecek bir sistem olmadığını kaydetti.

“Bölgesiz, 1’den 50’ye KKTC adaylıkları sistemi olmalı”

Bölge olmadan 1’den 50’ye kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adaylıkları olması gerektiğini belirten Tunalı, “Çarşaf listenin birçok dezavantajı olacak. Çok az oy alan kişiler de yine kazanacak çünkü partiden kontenjanı olmuş olacak. Örneğin İskele’de yine tercihler ön plana çıkacaktır” diye konuştu.

“Tercihler ön plana çıkıyor, mühürler önemini yitiriyor”

Tercihlerin ön plana çıkarak mühürlerin önemini yitireceğine de vurgu yapan Tunalı, KKTC seçim sisteminin yanlış ve demokratik çok sesli yapıya olanak tanınmadığını ifade etti. Tunalı, bağımsız adayların da seçimlerde şanslarının yüksek olmasının birçok avantajı olacağına işaret ederek, belli bir partiye de bağımlılığı olmadığı için çok sesli ve demokratik bir ortamın da Meclis’te hakim olacağını söyledi.

İletişim Uzmanı Tokel:

“Koalisyonu yaratan bugünkü sistemdir”

İletişim Uzmanı Özdemir Tokel ise, ülkede uygulanmakta olan D’Hondt seçim sisteminin siyasetin bireysel yapılmamasını amaçlayarak bağımsız adayların artmamasını sağladığını belirtti. Tokel,  aksi takdirde herkesin siyasi partilerden bağımsız, bireysel milletvekili olmaya çalışacağını kaydetti. Tokel, partili olup da çok iyi bir şey üretilip üretilmediğinin ayrı bir tartışma konusu olduğunu ifade ederek, bir adayın bağımsız olduğunda toplu halde proje üretme şansının olmayacağını belirtti.

Tokel, bağımsız bir milletvekilinin her birinin ayrı bir vizyonu, ayrı projesi ve farklı düşünceleri olacağına dikkat çekerek, bu durumda ortak bir hedefe ulaşmanın imkansız olduğunu kaydetti. Tokel, D’Hondt seçim sisteminin ayrıca tek başına iktidarı da zorladığına da işaret ederek, ülkede sürekli olarak koalisyonların oluştuğunu, bunun da seçim sisteminden kaynaklandığını  belirtti.

“Olası bir çözümde tartışılan başkanlık sistemidir”

Tokel, bağımsız siyaset anlayışından yana olmadığını belirterek, şunları söyledi, “Parlamenter sistemden yana değilseniz, yeteri kadar siyasi partileriniz varsa ki ülkemizde bu var, gidip bir siyasi partiden aday çıkabilirsiniz. Ben başkanlık sistemini savunanlardanım. Mevcut sistem yerine bu ülkeyi koalisyonlardan, hükümet bozmalardan kurtaracak yegane seçim sisteminin başkanlık sistemidir. Başkanlık sisteminin doğru olup olmadığı Türkiye için tartışılabilir, ancak bizim ülkemiz için tam aranılan sistem olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs müzakerelerinde de tartışılan dönüşümlü başkanlık değil mi? Yani olası bir çözümde de olacak olan başkanlık sistemidir. O nedenle bu ülkede çok geçmeden başkanlık sistemi için çalışmaya başlanmalıdır”

“Ortak bir fikir oluşamaz”

Tokel, bağımsız olarak çıkan milletvekili adaylarının desteklenmemesi taraftarı olduğunu belirterek, bağımsızların yolunun açılması durumunda Meclis’te 30’a yakın bağımsız milletvekili olacağını, bu vekillerin ise ortak fikirlerinin olmayacağını kaydetti. Tokel, bağımsız milletvekillerinin daha çok karmaşaya yola açacağını savunarak, şöyle devam etti, “Siyasi partilere bakıldığında 20 kişi ortak bir görüşte birleşir ve hareket eder. Bağımsız olanı düşünün ki tek başına gidecek ve Bakanlık pazarlığı yapacak”

“Seçim sistemimiz bağımsız kazanmayı zorlaştırıyor”

“Düşünün ki Meclis’te 30 kişi bağımsız olacak ve her biri Bakanlık pazarlığı yapacak. İşler daha çok karmaşık hale gelir. Bir partiye kendini yakın hissetmeyen parti kursun. Bir aday düşüncesini kendinden daha fazla taşıyan kişi olduğuna inanıyorsa parti kursun, seçmenin oyunu istesin. Bu ülkeyi tek başına kurtarmak mümkün mü? Bunun ülke siyasetine bir katkısı olmaz. Seçim sistemimiz bilinçli bir şekilde bağımsız kazanmayı zorlaştırarak siyasetin, siyasal partilerle yapılmasını sağlıyor”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam