DOLAR 32,3759 0.15%
EURO 34,9739 -0.31%
GBP 40,9811 0.22%
ALTIN 2.324,470,23
BITCOIN 2261730-0,46%

İş yasada değil önlem almakta!

ABONE OL
20 Haziran 2018 08:34
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Özlem ÇİMENDAL

Ülkede son günlerde art arda yaşanan şiddet, kundaklama, fuhuş ve uyuşturucu olaylarında gözler yine denetim ve yasal mevzuata çevrildi. Konu ile ilgili Yeni Bakış’a açıklamalarda bulunan Avukat Tekin Söylemez, ilginç açıklama ve tespitlerde bulundu. 

“Önemi olan yasa değil, yasayı uygulamak”

Avukat Tekin Söylemez, KKTC mevcut ceza yasasında işlenen suçların tamamının karşılığının ve caydırıcı ceza niteliğinde yapılabileceklerin açık, net ve uygulanabilir olduğunu söyledi. Söylemez, önemli olanın yasaları çıkarmak değil, denetleyip, uygulamak; suçun ise işlenmeden önceki safhalarında işlenmesini önleyecek önlemleri almak olduğunun altını çizdi. Söylemez, “Bugün KKTC polisinin de yeterli donanıma sahip olmamasına rağmen, suçun önlenmesinden çok suçun işlendikten sonraki safhasındaki müdahalesi söz konusudur. Ancak şu anki mevcut durumda bu da olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirilmelidir” dedi. 

“KKTC’deki en büyük sorun denetim ve kişiye, kesime göre ayrıcalıklı uygulanması” 

KKTC’nin en büyük sorunun denetim sorunu olduğuna vurgu yapan Söylemez, “Denetimin kişiye göre değişimi sorunu da en büyük problemlerden biridir bizim ülkemizde. Eğer denetim mekanizması herkese eşit ve adil bir şekilde yapılmış olsa, gerçekten yasa ve kuralların uygulanması noktasında her kesim aynı oranda zorunlu bırakılsa, ülkede son zamanlarda yaşanan bu olayların bu kadar artışta olacağına inanmıyorum. Kişisel bazı korunmalar söz konusu ise eğer bizim ülkemizde bu da diğer suç potansiyeli olan diğer birey bunu örnek alıyor ve tetikleniyor. Eğer bir suç ve kuralsızlık ayrıcalık tanınarak karşılıksız bırakıldı ise diğer kişi de bunu örnek alarak bu suç fiilini gerçekleştirebilir” şeklinde konuştu.   

“Cezaların artırılması işlenen olan suçun şiddetini artırır”

Mevcut yasaların yetersizliği söylemleri hakkında da açıklamalarda bulunan Söylemez, cezaların artırılmasının caydırıcılığa pozitif yansıyışının olacağı görüşüne de katılmadığını dile getirdi. Söylemez, “Cezaların artırılması veya ağırlaştırılması suçun caydırıcılığına fayda getirmeyecektir aslında. Cezaların artırılması işlenmiş olan suçun şiddetini artırmaktan öteye geçemeyecektir. Onun için suçun engellenmesi ceza ile değil, mantalite ve zihinle sağlanmalıdır. Bu da eğitimle yapılabilecek bir şeydir. Okullardan başlayarak bu olguları çocuklara aşılamalıyız, insan sevgisi ve toplumda birlikte huzur içinde yaşamanın temelleri atılmalıdır” ifadelerini kullandı. 


“Uyuşturucu suçu normalleştiriliyor, bu çok tehlikeli”

KKTC’de bir diğer önlenemeyen ve günden güne artışa geçen illetlerin başında gelen uyuşturucu suçunun da normalleşmeye doğru gittiği uyarısında bulunan Söylemez, gazetelerde, TV’lerde ve kamuoyunda bu suçun bayağılaşmış bir noktaya geldiği yorumunda bulundu. Söylemez, “Çünkü sürekli olarak aynı uyuşturucu, aynı şiddet haberlerini görüyoruz. Bu da beraberinde suça karşı bir normalleşme mekanizması geliştiriyor. Artık toplumun anormal olarak kabul ettiği birçok olay, normal olarak kabul görmeye başlıyor. Bu toplum için en büyük tehlikedir” diyerek, bir toplum için en tehlikelisinin de bu olduğunun altını çizdi. 

“Uyuşturucudan yakalananın ülkesine gönderilmesi en doğrusu”

Özellikle gümrüklerde ya da havaalanı giriş-çıkışlarında tespit edilen uyuşturucu zanlılarının ihraç yolu ile yakalandıkları suç unsurları ile birlikte bulundukları ülkelerine gönderilerek, orada yargılanmalarının en doğrusu olduğunu da vurgulayan Söylemez, atılacak bu tarz bir önlem adımı ile KKTC mahkemelerindeki dosyalar ve kamuoyuna yansıyan uyuşturucu haberlerinin de beraberinde azalacağının da görülebileceğine işaret etti.


“Sadece polis ve mahkemelerle çözüm bulunmaya çalışılması doğru değil”

Kişisel ve idari önlemlerle çözülebilecek suç potansiyeli oluşturan konularda sadece polis ve mahkemeler kanalı ile sonuca gitmenin kaos ortamı yaratmaya yardımcı bir yaklaşım olduğuna değinen Söylemez, suçların bu yöntem ile engellenmeye çalışılmasının hiçbir anlama ifade etmeyeceğine vurgu yaptı. Söylemez, idarenin buna eğilerek, bu suçların kaynaklarına inerek, bu problemlerin çözülmesine gerçekçi eğilmesi gerektiğini de ifade etti.

“Önemli olan suçun cezalandırılması değil, suçun doğmasının engellenmesi”

Söylemez, önemli olanın bir suçun cezalandırılması değil, suçun doğmasının engellenmesi olduğunun altını çizdi. Söylemez, “Ülkemizde ne yaptık şimdiye kadar? Suçun önlenmesine yönelik olarak hangi hukuksal düzenlemeyi getirdik?” diye sordu.  

“Devlet fuhuşta tavşan kaç, tazı tut diyor”

KKTC’deki fuhuş ve seks köleliği hakkında hükümetin yaptığı tespitleri de değerlendiren Söylemez, “Devletin bu konuda yaptığı şey aslında tavşan kaç, tazı tut şeklinde bir tablo çiziyor bize. Bir yandan siz konsomatrisleri her hafta hastaneye bulaşıcı hastalıklar konusunda muayeneye göndereceksiniz, aynı zamanda bu şahısların çalıştıkları süre içerisinde kazandıkları paraları dikkate almaksızın belli bir standartta vergiye bağlayacaksınız, aynı zamanda bu insanların kullanımında bulundurulması için prezervatif vereceksiniz, sonra da fuhuş KKTC’de yasak diyeceksiniz. Bu açıklamaların hangisi birbiri ile örtüşüyor?” diye sorarak, konulan yasaların da bu yaklaşımla altının boşaltılarak, önlenmesinden ziyade teşvike kadar gidebilecek bir kapı aralandığına da işaret etti.    

Kullanılıyorlar ve insani koşullarda değiller

Mevcut yapıda seks kölesi olarak çalıştırılan insanların kullanılması, insani olmayan şartlarda yaşamak durumunda bırakılmalarının önüne geçilmesi ve bulundukları sağlıksız ortamlardan koparılmalarının sağlanmasının kesinlikle gerekli olduğuna da vurgu yapan Söylemez, “Bu ticaretin engellenmesi gerekiyor mu? Kesinlikle gerekiyor. Buradaki zihniyet değişmez ise bizim çocuklarımız, gençlerimiz bu noktada eğitilmezse bundan sonraki gelecek olan nesillere bizim aktarabileceğimiz bir örnek de kalmaz zaten” dedi. 

“Suç yerini, bölgesini öğrenen polis nakil ediliyor”

Son günlerde yine kamuoyunun gündemini meşgul eden ve çalıştay raporuna da yansıyan KKTC’de seks köleliğine zorlanan öğrenci ve gençlerin de durumunun üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer önemli konulardan olduğunu da sözlerine ekleyen Söylemez, bu noktada da denetim ve polisin devreye girmesinin önemine dikkat çekti. Polis içerisindeki Polis Nakil Tüzüğü’nden kaynaklanan değişimlerin polislere avantajdan çok dezavantaj getirdiğine işaret eden Söylemez, bir polisin kendi suç alanını tanıdıktan sonraki başka yere sevkinin, bölgeye yabancılığını ve suç potansiyelinin tespitinin zorlaşacağını da beraberinde getireceğini ifade etti.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam