DOLAR 32,4855 -0.04%
EURO 34,7989 -0.53%
GBP 40,6575 -0.44%
ALTIN 2.438,650,11
BITCOIN 2074413-1,23%

Kasulidis’ten Kıbrıslı Türklere mesaj

ABONE OL
19 Ocak 2018 12:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Güney
Kıbrıs Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, egemenlik hakkının kendilerinde
olduğunu savunarak, Kıbrıslı Türklerin bunu kabul etmesi ve sakin kalmasını
istedi; “Egemenlik haklarının kullanımında söz sahibi olmak için sahte devleti
ilan etmemeyi seçebilirlerdi” dedi. 

Cumhurbaşkanı
Mustafa Akıncı ve TC Dışişleri Bakanlığı’nın Rum yönetiminin son dönemde Doğu
Akdeniz’deki tek yanlı giriştiği faaliyetlere gösterdiği tepkiler ve Rum
yetkililerin cevap ve değerlendirmeleri bugünkü gazetelerde gündem oldu.

Fileleftheros
haberini “Akıncı’dan Girişim… Lefkoşa’nın Hareketleri İşgal Bölgelerinde ve Ankara’da
Tepki Yaratıyor… Roma Zirvesinden, Ürdün ile Üçlü Zirveden ve Yunanistan’la MEB
Sınırlandırmasından Rahatsız Oldular”  başlık ve spotlarıyla aktardı.

Cumhurbaşkanı
Akıncı’nın; Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafının Akdeniz’deki doğal gaz
aramaları ve münhasır ekonomik bölge ile ilgili attığı tek taraflı adımlardan
kaygı duyduğu ve TC Dışişleri Bakanlığı’nın da Rum tarafının son günlerde
attığı tek taraflı adımları son derece tehlikeli bulduğu açıklamalarından
alındılar yapılan haberde, Rum ve Yunan tarafının MEB’le ilgili planına dair
CNN Türk’te yayımlanan haritaya da yer verildi.

Habere
göre Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun, Rum tarafının MEB’deki tek yanlı
hareketleri söylemlerini yorumlarken “Egemenlik haklarımızı kullanmamızda söz
hakları olması için Kıbrıslı Türk vatandaşlarımız sahte devleti ilan etmemeyi
seçebilirlerdi” iddiasında bulundu. 

Kasulidis,
Rum tarafında yayın yapan “Alpha” isimli televizyona yaptığı açıklamada
“Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza vermek istediğim mesaj, her bir tarafın
avantajlarının ve dezavantajlarının neler olduğunu anlamalarıdır” dedi, şunları
ekledi:

“Onlar
kendilerini, 40 binden fazla Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığıyla güvende
hissediyor.  Türk askeri Kıbrıs Rum nüfusunun önemli bölümünü yurtlarından
kovduğu, Kıbrıslı Rumların insan haklarını ihlal ettiği için kendilerini rahat
hissediyor, dolayısıyla da bizimle müzakere ederken bu rahatlık
içindedirler. 

Karar
vermelidirler ki uluslararası meşruiyet Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemen hakkını
öteki tarafa, mevcut hükümete ve temsilcilerine verir. Sakin olsunlar çünkü biz
Kıbrıs’ın doğal gazdan gelecek gelirden faydalanma hakkını Kıbrıs halkının
tamamına tanıyoruz.  Henüz araştırma aşamasında olduğumuzu da
unutmasınlar. Doğal gaz hiçbir zaman müzakere konusu olmadı ancak Kıbrıs
sorununun çözülmesi halinde gelirler federal hükümete ait olacak ve oluşturucu
eyaletlere paylaştırılacak.”

Rum ve
Yunan hükümetleri arasında başlatılan MEB sınırlandırmaya yönelik teknik
çalışmalarda bir gecikme gözlemlendiğini de söyleyen Kasulidis bunun, uzmanlar
tarafından yürütülen teknik bir mesele olduğunu hatırlatarak “Gecikme, Yunan
hükümetinin Kanada’dan, yapılması gereken çalışmalara destek verecek uzmanı
bekliyor olmasından kaynaklanıyor.  Her iki ülkede de (MEB sınırlandırması
için) siyasi irade var” dedi. 
Alithia haberi “Koordinatların Sunulması… Daha Atina’yı Bekliyoruz… MEB’in
tamamında koordinatların belirlenmesi hareketi Türkiye’de, Kıbrıs ve
Yunanistan’ın Antalya Açıklarında MEB’i Paylaşma Planı Olarak Nitelendirildi”
başlık ve spotlarıyla aktardı.

Sözcü: “endişemiz yok”

Aynı
gazete “Meydan Okumalarla İlgili Endişemiz Yok… Kıbrıs Hükümeti Kinayeli
Şekilde, Türkiye MEB’e Sondaj Matkabı Getirirse Dev Şirketler ve Onların
Ülkeleriyle Karşı Karşıya Gelecek” başlıklı haberinde Rum yönetiminin,
Türkiye’nin MEB içerisindeki meydan okumalarına tepki göstermek için belirli
bir planı olduğunu savundu.

Habere
göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü Burcu’nun ilgili açıklamalarını yorumlarken “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin
enerji projelerinin, gerek MEB belirleyerek gerek sondajlarla başladığından
beridir Türkiye bize meydan okumaya çalışıyor.  Bunu başaramadı ve bu
Türkiye’yi bölgenin enerji diyaloğuna katılmamaya götürdü” dedi.

Rum
yönetiminin, Doğu Akdeniz’e kendi sondaj gemisini getireceğini açıklayan
Türkiye’yi takip edip etmediği sorulduğunda “elbette hükümet bilgi sahibidir”
diyen Hristodulidis, şunları öne sürdü:

“Şunu
bilmemiz gerekir: Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının sondaj gibi
eylemlerle ihlal edilmesi, enerji devlerinin haklarının ihlali anlamına gelir,
komşu devletlerin –son MED7 zirvesi kararına gönderme yaparak-ve AB’nin
haklarının ihlali anlamına gelir. Gelişmeleri izliyoruz, olguları biliyoruz ve
gelişmelere göre belirli bir tepki planımız var.” 

AKEL endişeli  

Öte
yandan Haravgi “Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Açıklamaları Endişe Verici… Doğal
Zenginliğin Değerlendirilmesi için Öncelik Kıbrıs Sorununun Çözümü” başlıklı
haberinde, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun TC Dışişleri Bakanlığı’nın
yazılı açıklamasını “endişe verici” bulduğunu haber verdi.

Gazeteye
göre TC Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasının “egemenlik haklarının
kullanılmasına son vermemesi ancak tamamen de göz ardı edilmemesi gerektiğini”
söyleyen Kiprianu, “Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldıkça bu sorunların var olmaya ve
zaman geçtikçe de daha da artmaya devam edeceğini hepimiz anlamalıyız” dedi.

Kiprianu
“Sahip olduğumuz doğal zenginlikten kesintisiz faydalanabilmemiz için birinci
öncelik, Kıbrıs sorununun; herhangi bir zeminde değil 1977’de
kararlaştırdığımız ve Ulusal Konsey’de defalarca tekrarladığımız zeminde
çözümünü birincil öneme sahip mesele olarak belirlememizdir” ifadesini kullandı,
özetle şunları ekledi:

“Yapmamız
gereken ikinci şey ise Kıbrıs Cumhuriyeti’ni diplomatik açıdan zırhlandırmak
için Kıbrıs sorununu çözme irademizi sürekli teyit etmemizdir. Dimitris
Hristofyas zamanında bunu yaptı ve o zaman Türkiye tehdit ettiğinde uluslararası
toplumun müdahale ederek egemenlik haklarımızı savunmasını başardık.
Anastasiadis’in hükümet döneminde, özlü müzakereler olmadı ve Anastasiadis,
AKEL dışındaki diğer bütün partilerin kendisine önerdiği taktiği izledi,
Barbaros Kıbrıs’ın Kuzey kıyılarında serbestçe voltalar attı ve hiçbirimiz
tepki göstermedik.”  

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam