DOLAR 32,5008 -0.13%
EURO 34,9681 0.34%
GBP 40,8255 0.57%
ALTIN 2.433,150,43
BITCOIN 2081267-3,78%

“KKTC’nin yükselişini kimse durduramayacak”

ABONE OL
12 Aralık 2017 08:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Siyasi görüş olarak kendisini milliyetçi liberal olarak konumlandıran DP Milletvekili adayı Cansız, KKTC’nin tam bağımsızlığı ve uluslararası tanınmanın olmazsa olmazı olduğunu söyledi


KKTC’nin en büyük sorununun müzakere masası olmadığını davunan DP Milletvekili adayı, ülkede 4 temel sorun bulunduğunu ve bu sorunların giderilmemesi halinde Kıbrıs görüşmelerinde her zaman kaybetmeye mahkum olacağımızı kaydetti


Aslı Babayiğit Cansız, siyasilerin çoğu zaman hedef şaşırtmak için suni gündemler yarattığını iddia etti

Ufuk ÇAĞA

7 Ocak 2018 tarihinde yapılacak olan Milletvekilliği Erken Genel Seçimlerinde Demokrat Parti’den Girne Milletvekili adayı olan Aslı Babayiğit Cansız, Yeni Bakış’ın sorularını yanıtladı. Cansız, gençliğinin ilk yıllarından beri siyasete ilgi duyduğunu ve çocukluğunun merhum Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve arkadaşlarının hikayelerini dinlemekle geçtiğini söyledi. Bu hikayeleri babasına tekrar tekrar anlattırdığını vurgulayan DP Milletvekili adayı, bu nedenle de her zaman siyasete bir ilgisi olduğunu belirtti. Aslı Babayiğit Cansız, DAÜ Siyasal Bilimler Bölümü ve ardından da GAÜ Hukuk Fakültesini bitirdi. Cansız, “Hukuku siyasetin ayrılmaz bir parçası olarak görüyorum. İçimdeki ülke sevdasının artık dışa vurması ve ülkeye katma değer sağlaması gerekiyordu. Kurucu Cumhurbaşkanımızın başlattığı Milli Mücadeleyi de en iyi sürdürebilecek partinin Demokrat Parti olduğuna inanıyorum. Bu yüzden Girne Demokrat parti milletvekili adayıyım” dedi.

“Milliyetçi bir 

liberalim”

Siyasi görüş olarak kendisini milliyetçi liberal olarak konumlandıran DP Milletvekili adayı, KKTC’nin tam bağımsızlığı ve uluslararası tanınmanın olmazsa olmazı olduğunu söyledi. Cansız sözlerine şöyle devam etti: “Ben siyasi anlamda kendimi milliyetçi olmak ve liberal olmak arasında konumlandırıyorum. Milliyetçiyim çünkü Kıbrıs’a ve Kıbrıs Türkü’ne aşığım. Devlet olarak tam bağımsızlık ve uluslararası tanınma benim olmazsa olmazım. Liberalim çünkü bir hukukçu olarak bireysel özgürlük ve haklar da benim vazgeçilmezim. Kendi deyimimle ben milliyetçi bir liberalim diyebilirim.”

“KKTC’nin 4 temel 

sorunu var”

KKTC’nin en büyük sorununun müzakere masası olmadığını davunan DP Milletvekili adayı, ülkede 4 temel sorun bulunduğunu ve bu sorunların giderilmemesi halinde Kıbrıs görüşmelerinde her zaman kaybetmeye mahkum olacağımızı söyledi. Aslı Babayiğit Cansız konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Bana sorarsanız diğer siyasetçilerin aksine Kıbrıs’ın en büyük sorunu Müzakere masası değildir. Bir an önce bu popülist siyasi malzemeden elimizi ayağımızı çekip vatandaşlarımızın refah seviyesini maksimize edecek politikalar üretmeliyiz. Demokratik ve Sosyal Hukuk Devletlerinin başlıca sorumluluğu insanlarına yüksek yaşam standartları sağlamasıdır. Bu bağlamda KKTC’nin 4 temel sorunu var. Eğitim, sağlık, altyapı ve ekonomi. Bu sorunlar çözülmeden ve devlet olarak kalkınmadan müzakere masasına oturursak her zaman yenilmeye mahkumuz. Önce devlet olarak halkımıza yüksek standartlarda bir hayat vereceğiz, ondan sonra kimseye muhtaç olmadığımızın bilincinde olarak müzakere masasına oturacağız. Bu kadar basit.”

“Vatandaşın önüne 

suni gündemler 

konarak hiçbir şey 

yapılmıyor”

Ülkedeki siyasi anlayışı çok enteresan bir hikaye ile anlatan Aslı Babayiğit Cansız, siyasilerin çoğu zaman hedef şaşırtmak için suni gündemler yarattığını iddia etti. Cansız sözlerine şöyle devam etti: “KKTC’de yürütülen siyaset anlayışını size meşhur bir cambaz hikayesi ile anlatmak isterim. Cambaz ipin üstünde izleyicilerin şaşkınlık ve tezahüratları eşliğinde gösterisini yapar, herkes cambaza kilitlenmiştir. Bu esnada sirk ile anlaşmalı hırsızlar cambazın gösterisini izleyen kalabalığa yaklaşır ve tüm dikkati cambazda olan insanların cüzdanını yürütür. KKTC’de siyaset çoğu zaman böyle işliyor ne yazık ki. Siyasiler önümüze ‘Rum sorunu ve Türkiye ile siyasi krizler’ gibi konuları bir cambaz misali koyuyor ve tüm dikkatimizi bu suni konulara vermemizi sağlıyor. Biz vatandaş olarak bu sirki izlerken onlar Eğitim, sağlık, altyapı ve maliye gibi alanlarda hiçbir atılım yapmadıkları için vatandaş olarak cüzdanlarımızın boşalmasına sebep oluyorlar. Örnek olarak; dünyanın en çok güneş ışığı alan ülkesinde yaşıyoruz, tüm dünya güneş santralleri kurup elektrik maliyetlerini yarı yarıya indirirken biz vatandaş olarak dünyanın en pahalı elektriğini kullanıyoruz. Bu durumda siyasilerin hikayedeki izleyicilerin cüzdanlarını boşaltan hırsızlardan farkı kalıyor mu?” 


“Meclisteki vekillerin çoğu görevini tam 

olarak yapmıyor”

Mecliste hala görev yapmakta olan vekiller görevlerini tam olarak yapıyorlar mı? sorusunu da yanıtlayan DP Milletvekili adayı Aslı Babayiğit Cansız şunları söyledi: “Çoğunun yapamadığını düşünüyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim. Partiler ve delegeleri meclise aday gösterdikleri insanların mutlaka üniversite mezunu hatta mümkünse doktor, mühendis, avukat gibi vasıflı insanlar olmalarına özen göstermeli. Bununla bitmiyor. Daha önce de gördük ki hükümet içerisinde aynı dönemde bir vekil önce maliye bakanı sonra tarım bakanı oluyor. Liyakat çok önemli. Özellikle devlet kademelerinde her iş, o işin ehline teslim edilmeli. Vekil halk ile iç içe olmalı. Zengin kokteyllerde zaman öldüreceğine fakir fukaranın yer masasına oturup onlarla beraber dertlenmeli.” 

“Önce kokuşmuş 

sistemimizi kökünden değiştireceğiz”

Ben değişim kelimesinin gücüne inanıyorum diyen Cansız, bu sebeple de mecliste değişimin gerekli olduğunu belirtti. Aslı Babayiğit Cansız sözlerini şöyle sürdürdü: “Güçlü fikirler ancak basit kelimelerle ifade edildiğinde amacına ulaşır. Ben değişim kelimesinin gücüne inanıyorum. Önce mevcut kokuşmuş sistemimizi kökünden değiştireceğiz. Belki zor ve meşakkatli olacak ama bunu başaracağız, lamı cimi yok. Bu değişimin temelinde ise meclisin değişimi ve yenilenmesi yatıyor. Ben bugüne kadar halkın gücünden öte bir güç görmedim ama halkımız umudunu yitirmiş durumda. Halkımızın da silkelenmeye ve tekrar ayağa kalkmaya ihtiyacı var, özellikle gençlerimizin. Gençlerimiz şu an ‘Bu ülkeden hiçbir şey olmaz’ mantalitesinde ve bu da bizim suçumuz. Gencecik beyinleri bu denli bir karamsarlığa itmemeliydik. Onun için elimden geldiğince derdimi ve davamı gençlere anlatıyorum ve müthiş geri dönüşler alıyorum onlardan. İçlerindeki potansiyelin farkında değiller. Ama benim umudum var hiçbir şey için geç değil. KKTC’nin yükselişi çok yakın ve bunu kimse durduramayacak.”

“Kadının söz sahibi 

olmaması hayatın 

olağan akışına aykırı”

Mecliste kadın vekil sayısının son derece yetersiz olduğuna da dikkat çeken Aslı Babayiğit Cansız, bunun da ülkenin bir ayıbı olduğunu söyledi. DP Milletvekili adayı sözlerine “Mecliste kadın vekil sayısının az olması ülke olarak bir ayıbımız. Asla cinsiyetçi yada feminist bir insan değilim ama kadın olmadan bir ev bile idare edilip yönetilemezken koskoca ülkenin yönetiminde kadının söz sahibi olmaması hayatın olağan akışına aykırı” şeklinde devam etti.

“Müzakere masası asla terk edilmemeli”

Kıbrıs müzakereleriyle ilgili de görüşlerini aktaran Cansız, asla müzakere masasının terk edilmemesi gerektiği görüşünde, ancak KKTC olarak gelişimini tam olarak tamamlanmadan varılacak bir anlaşmanın da Kıbrıs Türkü’nün lehine olacağına inanmıyor. Aslı Babayiğit Cansız’ın müzakerelerle ilgili görüşleri şöyle: “Asla müzakere masası terk edilmemeli. Minderden kaçan biz olmayacağız yoksa Rumlar uluslararası arenada bizim aleyhimize bunu çok iyi kullanırlar. Ama daha önce de açıkladığım gibi o masaya kalkınmış ve gelişimini tamamlamış bir ülke olarak oturmalıyız. Bunu başaramadan masadan lehimize bir sonuç beklemek pek realist bir beklenti olmaz.”

“KKTC Meclisi tam 

bağımsız değildir”

KKTC Meclisi’nin tam bağımsız olarak hareket edip edemediği sorusunu da yanıtlayan DP Milletvekili adayı, Avrupa’daki birçok gelişmiş ülkenin meclisinin bile yeri geldiği zaman tam bağımsız hareket edemediğini ve başta ABD olmak üzere başka devletlerden yardım istediğini söyledi. Cansız konu ile ilgili şunları aktardı: “KKTC’nin tam bağımsız bir meclis olduğunu ima dahi etmek vatandaşlarımıza yalan söylemek olur. Daha önce de vurguladığım temel sorunlarımız ortada iken meclisimizin bağımsız olabilmesi mümkün mü? Kimse kimseyi kandırmasın. Ancak Eğitim, sağlık, altyapı ve ekonomik sorunlarını halletmiş bir ülkenin meclisi bağımsızdır. Bu sözlerim yanlış anlaşılmasın. Niyetim KKTC meclisini hor görmek değil, bu meclis bizim namusumuzdur. Lakin ben vatandaşlarıma dürüst ve realist olmak zorundayım. Avrupa devletleri bile bazı konularda sıkıntılarını çözemez ise ABD gibi başka bir gücün himayesine girmek zorunda kalıyor. Eğer bu sorunları çözemez isek tam bağımsız KKTC Meclisi sadece farazi bir söylem olarak kalır.”

“Milletvekilinin kürsü dokunulmazlığı 

kırmızı çizgimdir”

Mecliste görev yapan vekillerin dokunulmazlığı konusunda da fikirlerini aktaran milletvekili adayı şunları söyledi: “Milletvekilinin kürsü dokunulmazlığı benim için kırmızı çizgidir. Her vekil çıkıp istediği ideolojiyi ve istediği inancı istediği tarzda ifade edebilmeli. Terör ve şiddeti övmediği müddetçe kalbi ile dili arasında hiçbir filtre koymaksızın konuşabilmeli. Çağdaş toplum olmanın önceliklerinden biridir bu.” 

“Banka faizlerinden 

ziyade kredi verme 

şartları düzenlenmeli”

KKTC’deki davaların büyük kısmının alacak-verecek davası olması ve banka kredi faizleri ile ilgili görüşlerini de açıklayan Aslı Babayiğit Cansız sözlerini şöyle sürüdürdü: “Ben ülkedeki banka faiz oranlarının düzenlenmesinden ziyade bankaların kredi verme konusundaki bakış açısının Merkez Bankası aracılığı ile değişmesinden yanayım. Bir örnek ile açıklayayım; birçok arkadaşım kefil dahi göstermeden kredi alabiliyor. Sonuç ise yüzde 70 hüsran. Anasından babasından yadigar arsası evi yada arabası gidiyor elinden. Bankalar finans kuruluşları olarak tabi ki karlarını maksimize etmek isteyecektir ama devlet de vatandaşın haklarını korumalı. Gerekirse Merkez Bankasında bir kredi kurulu oluşturulmalı ve bankaların verdiği kredileri değerlendirmeli. Günün sonunda Merkez Bankası bankalara ‘Sen krediyi vermek istesen bile bu vatandaşın bu krediyi ödeme gücü yok’ diyebilmeli. En azından döviz geliri olmayan vatandaşların döviz borçlanmasının önüne geçilmeli. Dövizdeki dalgalanmalar ortada iken döviz geliri olmayan vatandaşlarımıza döviz kredisi vermek bankaların aç gözlülüğüdür.”

“Asıl sorun bataklığı 

kurutabilmek”

Kullanım yaşı ilkokul seviyesine kadar düşen yasaklı madde kullanımı ile ilgili mücadelenin yeteri kadar ve doğru yöntemlerle yapılmadığına da dikkat çeken DP Girne Milletvekili adayı, hedefin sivrisineği öldürmek değil bataklığı kurutmak olması gerektiğini vurguladı. Cansız sözlerine, “Bizim bu olaylarla mücadele yöntemimiz yanlış. Biz sineği öldürmeye çalışıyoruz ama asıl sorun bataklığı kurutmak. Sen istediğin kadar uyuşturucu operasyonu yap. 

Bir evladımızın neden bu lanet şeye başladığını anlayıp sosyal önlemler almaz isen mücadeleyi galip tamamlayamazsın. Özellikle ilkokullarımızda çocuklarımıza sosyal eğitimler verilmeli. Her şey matematikten edebiyattan ibaret değil. Çocuklarımıza okul hayatlarının hemen başında atalarımızın güzel öğretileri, Türk toplumunun güzide özellikleri ve dinimizin temel direkleri öğretilmeli. Bataklık ancak ve ancak böyle kurutulur” şeklinde devam etti.

“Öncelik sağlık 

sistemi”

Milletvekili seçilmesi halinde ilk gündeme getireceği yasanın Sağlık olduğunu vurgulayan Aslı Babayiğit Cansız, “Eğer halkımızın gönlünden geçip meclise girersem öncelikle halkımızın ‘mezarlık’ gözüyle bakıp gitmeye korktuğu hastanelerimiz başta olmak üzere sağlık sisteminin değişmesi için ne gibi yasalar çıkartılabileceği konusunda çalışmalar yapacağım. Bir hukukçu olarak bu yasaların sağlık sistemimize çeki düzen vermesini hedefliyorum. Ayrıca ifade etmek isterim ki vatana hizmet etmenin tek yolu meclise girmek değildir. Buradan tüm okurlarınıza seslenmek isterim ki ben Aslı Babayiğit Cansız olarak meclise giremesem bile vatana hizmet etmenin yollarını mutlaka bulacak ve bu uğurda ömür tüketeceğim.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam