DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
GBP 40,2943 -1.04%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 2066950-2,32%

Lohusalık hassasiyetine dikkat

ABONE OL
3 Temmuz 2017 07:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Normal zamanda, hassas olmadığımız konularda, bu dönemde,
gözyaşı dökebilir veya alınganlık yapabiliriz. İçinde bir bebeğin büyümesi
hissi ne kadar olağanüstü ise işte tam da bu sebepten olağanüstü detaylara, bir
kelimeye, bir bakışa takılabiliyor anne adayı bu dönemde.

Lohusalık dönemi ise hamilelik döneminden farklı olarak
tam bir “yere çakılma”, “sudan çıkmış balık” sendromuna sebep olabiliyor yeni
annede.

Hamilelik döneminde, çevrenizdeki herkesten daha özel bir
duyguyu, yani bebeğinizi sadece siz en derinden hissederken, şimdi dünyaya
gelen bebeğinizi hem herkesten hatta bazen en yakınınızdan bile sakınmak
isteyebiliyorsunuz. Hem de hayatınızdaki bu yepyeni döneme adaptasyon sürecinde
zorluk yaşayabiliyorsunuz.

Emzirmek, altını değiştirmek, gazını çıkarmak ve uyutmak
gibi teorik açıdan çok kolay olan süreçler ile kucağınızda ağlayan ve size tam
anlamıyla muhtaç bir bebeğin ne istediğini anlamak arasında sıkışıp kalırsınız.

Bu dönemde lohusa anneye en büyük yardım tabii ki en
yakın çevresinden gelmelidir, yeni baba olmuş eşiniz, aile büyükleriniz veya
çok yakın arkadaş çevrenizden yardım istemek en doğal ve bence en gerekli
hakkınızdır.

Bizzat yaşamış ve “ Her şeyi ben yapacağım” diye inat
etmiş bir anne olarak şunu söyleyebilirim ki, pek çok terimin anlamını yeni
anne olduğum lohusalık döneminde daha net anlamıştım. Sanki dilini bilmediğim
bir ülkede yapayalnız kalmışım gibi, bir yandan 9 aydır karnımda taşıdığım,
özene bezene odasını, giysilerini hazırladığım, hayaller kurduğum bebeğime
kavuşmanın verdiği huzur ve mutluluk, bir yandan ise ağlayan, “bebeğim, aç mı,
altı mı kirli, gazı var mı?” sorularına cevap arayarak durumu anlamaya
çalışırken, hayatıma giren “mastit” kavramının acısıyla “inadım” kırılıverdi
bir anda.

Kısacası lohusalık tam bir duygusal gel-git dönemi ama bu
dönemde yeni annelere tavsiyelerim şöyle:

 

• Çevrenizden, aile büyüklerinizden yardım istemekten ve
yardım almaktan çekinmeyin. İzin verin size yardım etsinler.

• Aile büyüklerinizin ya da eşinizin ve sizin aynı anda
bebeğinizle uyanık kalmasının ve refakat etmesinin hiçbir anlamı olmadığından,
bebeğiniz sakinken, uyuyorken, yanında güvendiğinizi biri olduğu sürece,
uyuyun, dinlenin, banyo yapın.

 

• Teoride dinlediğiniz veya okuduğunuz kitaplarda
paylaşılan bilgiler her ne karar doğru olsa da, özellikle ilk 3 ay uyku
eğitimi, düzenli beslenme gibi konularda hem kendinize hem bebeğinize zaman
tanıyın, onunla inatlaşmayın. Çünkü her bebek birbirinden farklı olduğu gibi,
her teori her bebekte olumlu sonuç verecek diye bir şey yok.

 

• Sizin kadar yeni duruma alışmaya çalışan biri daha var;
bebeğiniz… Sıkışık yaşamaya alıştığı ana rahminden sonra, bu dünya, oksijen, ve
diğer canlılar onun için sizin yaşadığınızdan bile daha zor ve alışılması kolay
olmayan bir durum. Onu istediği zaman besleyin, göğsünüzde sizin kokunuzu
alarak uyumasına müsaade edin çünkü onu rahatlatan ve alışık olduğu tek şey;
sizin kokunuz.

 

• Her ne kadar yaşadığınız lohusalık döneminde zor olsa
da, kendinize “sabırlı olmayı” telkin edin. Kısa bir dönem sonra artık
bebeğinizin ağladığında ne demek istediğini anlar hale geleceksiniz.

 

• Bebeğinizde farklılık veya olumsuz bir durum
hissettiğinizde hiç çekinmeden doktorunuzla görüşün. Çevrenizde ahkam kesip ve
hatta teşhis koyanlara aldırış etmeyin.

 

• Son olarak; zaman çok hızlı akıyor, bir bakmışsınız
daha dün gibi hatırladığınız lohusalık dönemini aşalı seneler olmuş.
Çocuğunuzun her anının tadını çıkarmaya bakın.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam