DOLAR 32,5025 -0.04%
EURO 34,8848 0.11%
GBP 40,7211 -0.1%
ALTIN 2.420,76-0,04
BITCOIN 1883040-3,30%

“Ne yiyip içtiğimizi bilmiyoruz”

ABONE OL
3 Nisan 2023 16:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Sağlık Bakanlığı’nın selden etkilenen bölgelerde kirlilik riski yüksek olduğu için,  şebeke suyunun, diş fırçalama ve meyve-sebze yıkanmasında kullanılmaması çağrısına karşılık bakanlığa,  “Bu konuda bir analiz yaptınız mı” diye sordu


Gürkut, bu gibi durumlarda salgın hastalık riskinin yüksek olduğunu belirterek, kullanım sularının mutlaka denetlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Gürkut, Hepatit A başta olmak üzere tifo, salmonella ve koli gibi sudaki mikropla yayılabilen hastalıkların varlığına dikkat çekti


Gürkut:  Belki de sel bölgesi dedikleri bölgelerin dışında da bulunan su kaynaklarına birşeyler bulaşmış olabilir. Bu nedenle şebeke sularının çeşitli bölgelerden alınarak incelenmesi gerekmektedir. Güvenli olup olmadıkları konusunda halkımız bilgilendirilmelidir. Bakanlığın yaptığı açıklamanın arkasında bilimsel bir veri olup olmadığı konusunda şüphelerim var


Özlem Gürkut, 2 yıl önce yanan devlet labaratuvarının analizler konusunda önemine de dikkat çekerek, bu eksiklik halk sağlığı sorunudur, bugün ne yiyip içtiğimizi bilen bir toplum değiliz ” dedi.


Deniz ABİDİN

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği başkanı Dr. Özlem Gürkut, şebeke suyunun nereden geldiğinin önemli olduğunu belirterek, barajdan geliyorsa ve sel suyu karışmışsa burada önemli olanın kulanım alanımıza girip girmediği olduğunu söyledi. Gürkut, evlerde kullanılan depolar ve özellikle yer altında olanlara sel sularının karışmış olabileceğini ifade ederek, evimize kadar ulaşan bu suların ne kadar güvenli olup olmadığını söylemek için denetimin olması gerektiğine vurgu yaptı. Gürkut, sel bölgelerinde musluklardan akan suyun analizinin yapılması gerektiğine dikkat çekerek,  bu sularda mikrobik bir durum  olup olmadığına bakılmasının şart olduğunu söyledi.

“Hepapit A gibi salgın hastalıkların olabilme ihtimali var”

Gürkut, Sağlık Bakanlığı’nın selden etkilenen bölgelerde kirlilik riski yüksek olduğundan ikinci bir duyuruya kadar şebeke suyunun, diş fırçalanmasında ve meyve-sebze yıkanmasında kullanılmaması gerektiğini açıklamasını anımsatarak, bakanlığın analiz yapıp yapmadığını sordu. Gürkut, Tabipler Birliği olarak yaşanan sel felaketinin ardından insan sağlığı bakımından söz konusu bölgelerde neler yapılası gerektiğini Başbakanlık kriz masasına bildirerek belediyelere, kaymakamlıklara iletilmesini istediklerini kaydetti. Gürkut, o anda yapılması gerekenler olduğuna dikkat çekerek, salgın hastalıkların olabilme ihtimali olduğunu belirtti. Hepatit A gibi hastalıkların söz konusu olma ihtimali üzerinde duran Gürkut, bunun yanında sağlık merkezi ekiplerinin uyarılması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Özlem Gürkut, ciddi bir çalışma yapılması gerektiğine işaret ederek, kullanım sularının mutlaka denetlenmesi gerektiğinin altını çizdi. 

“Kaynaklar temizlenip ilaçlanmalı”

Gürkut, musluklardan çeşitli örnekler alınması ve  temiz olup olmadıklarının belirlenmesi gerektiğini söyledi. Dr. Özlem Gürkut, negatif bir durumun ortaya çıkması durumunda ise kaynakların temizlenmesi ve ilaçlanması için bir çalışma yapılması gerektiğini kaydetti. Gürkut, Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamanın öncesinde bir denetim yapıp yapmadığı konusunda bir bilginin olmadığını belirterek, “bakanlığın açıkladığı sadece öylesine bir önlem mi yoksa bir tespit var mı? Açıklamada bunu belirtmediler. Pazartesi günü Tabipler Birliği olarak bu konu hakkında ayrıntılı bilgi almaya çalışacağız” dedi. 

Gürkut, Devlet Laboratuvarının durumunun bilindiğini, Bakanlığın tespitleri varsa bunları nerede yaptığı konusunda kamuoyunu aydınlatıcı bilgi gerektiğine vurgu yaptı. 

“Devlet Laboratuvarının olmaması halk sağlığı sorunudur”

Dr. Özlem Gürkut, sağlık açısından altyapının önemine değinerek, su şebekeleri yanında  kanalizasyon, boruların kanserojen içerikli olması gibi bir takım şeylerin denetlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Gürkut, şebekelerden akan suların halk sağlığı açısından zaman zaman numuneler alınarak kullanım için uygun olup olmadığının denetlenmesi gerektiğini söyledi. Gürkut, devlet laboratuvarı yangınından sonra söz konusu laboratuvarın yeniden açılarak hizmet vermesi gerektiğini ifade ederek, Tabipleri birliği olarak göreve gelir gelmez bu konuyu gündeme getirdiklerini söyledi. Gürkut, bir ülkede devlet laboratuvarının olmamasının halk sağlığı sorunu olduğunu ifade ederek, bunun önemli bir eksiklik olduğunu belirtti. Gürkut, “Bugün bakıldığında ne yediğimizi ne içtiğimizi bilen bir toplum değiliz” diyerek, analizlerin sürekli yapılması, sorun teşkil etmesi durumunda ise gerekli önlemler alınarak giderilmesi gerektiğini kaydetti.

“Bilimsel veri var mı? Şüphelerim var”

Gürkut, Hepatit A başta olmak üzere tifo, salmonella ve koli gibi sudaki mikropla yayılabilen hastalıklar olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi, “belki de sel bölgesi dedikleri bölgelerin dışında da bulunan su kaynaklarına bulaşmış olabilir. Bu nedenle şebeke sularının çeşitli bölgelerden alınarak incelenmesi gerekmektedir. Güvenli olup olmadıkları konusunda halkımız bilgilendirilmelidir. Bakanlığın, “sel bölgelerindeki şebeke suları kullanılmasın” diyerek yaptığı açıklamanın arkasında bilimsel bir veri olup olmadığı konusunda şüphelerim var”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam