“Ölen acaba bizim çocuğumuz mu?”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gamze PİR BAYKUR

Mağusa Devlet Hastanesi’nde 1998 yılında dünyaya gelen ve düşük kilosundan dolayı kaldırıldığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 15 günlükken yaşamını yitiren Murat Hasgüler bebeğin, Mağusa Kabristanlığında bulunan mezarı ailenin talebi ve mahkemenin emri ile 20 yıl sonra dün sabah açıldı. 20 yıl önce yaklaşık 1.5 kilo olarak dünyaya gelen ve 15 gün hayata tutunduktan sonra 1998 yılı Temmuz ayında yaşamını yitiren bebeğin kemikleri DNA incelemesi için mezardan alındı. DNA sonuçlarının yaklaşık 2 hafta sonra çıkacağı belirtilirken, bu konuda sessizliğini koruyan aile dört gözle DNA sonuçlarını bekliyor.

Aile mahkemeye başvurdu

1998 yılında Mağusa’da yaklaşık 1.5 kilo ağırlığında dünyaya gelen Murat Hasgüler bebeğin ölümünün ardından ailenin içinde “Ölen acaba bizim çocuğumuz mu?” şüphesi doğdu. Yaklaşık 1.5 kilo doğan Murat bebeğin cenazesini teslim eden kişinin “Bebek 4 kilo civarında” demesinin üzerine içine şüphe giren ailenin uzun yıllardır bu konuda mücadele ettiği ve en sonunda ise, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne başvurdukları öğrenildi. Mezarın açılması ve DNA incelemesi yapılabilmesi için mahkemeye başvuran aile mahkemeyi kazandı ve geçtiğimiz günlerde Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde mezarın açılmasına yönelik karar çıktı. 

DNA tespitini Kayıp Şahıslar Komitesi yapacak

Lefkoşa Kaza Mahkemesi emri ile Murat bebeğin Mağusa Kabristanlığında bulunan mezarı dün sabah Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube ekipleri ve Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından açıldı. Mezardaki kemikleri alan Kayıp Şahıslar Komitesi ve polis, kemikleri Mağusa Devlet Hastanesi’ne götürerek DNA incelemesinde bulundu. 1998 yılında defnedilen bebeğin Murat Hasgüler olup olmadığı ise yaklaşık 2 hafta sonra çıkacak olan DNA raporunda belli olacağı belirtildi. 

Aile dört gözle DNA sonucunu bekliyor

Bu konu hakkında sessizliğini koruyan aile ise dört gözle DNA sonucunu bekliyor. Aile ancak sonuçlar çıktıktan sonra konuşabileceklerini bu aşamada konuşmanın doğru olmayacağını belirtti.