DOLAR 32,3227 0.21%
EURO 35,1464 0.03%
GBP 41,0700 0.11%
ALTIN 2.293,810,73
BITCOIN 22895261,03%

“Oyuna gelmemek lazım”

ABONE OL
10 Eylül 2017 12:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Ersin Tatar, Kıbrıs müzakerelerini değerlendirdiği yazılı açıklamasında, “Rum tarafının adil, yaşayabilir bir federasyon ya da çözüm istemediğini, amaçlarının Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini, sosyo-ekonomik gücünü yok ederek Kıbrıs’ı hegemonyaları altına almak olduğunu, Crans Montana’da bunun bir kez daha perçinlendiğini” kaydetti.

Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Crans Montana toplantılarının Rum tarafının sadece garantiler değil, diğer konulardaki uzlaşmaz tutumu yüzünden çöktüğünü açıkladıklarını ifade etti ve şunları söyledi:

“Eylül ayındaki Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmaları dolayısı ile Kıbrıs konusunu bir kez daha gündeme gelirken Rum tarafının niyetine, hedeflerine dikkat çekmek, oyuna gelmemek lazımdır.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu süreci Crans Montana’da yaşananlar ve ortaya koyduğu görüşler doğrultusunda, bunlarla tutarlı olarak en iyi şekilde değerlendirmesi ve Genel Sekreter’den Kıbrıs Türk Halkı’nı cezalandıran, Rumu ödüllendiren haksız tutumlarından vazgeçmelerini talep etmesi şarttır.

Yaşanan tüm süreçler göstermiştir ki Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafının güvenlik, yönetime etkin katılım, toprak, mülkiyet, Avrupa Birliği konuları ile Türkiye ve Yunanistan vatandaşlarına eşdeğer muamele yapılması taleplerine olumlu yaklaşması imkânsızdır.

Rumlar, sıfır asker, sıfır güvenlik istiyor, iki kesimliliği, Kuzey’de mülkiyet ve nüfusta sarih bir Türk çoğunluğu bulunmasını ortadan kaldırmaya, Kıbrıs Türkü’nü kendi devletleri haline getirdikleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geliştirilmiş azınlık hakları ile yama yapmaya çalışmaktadır.

Dolayısı ile artık Kıbrıs Türkü’nü uluslararası camia ile buluşturacak, haksız izolasyon ve ambargoları sona erdirecek başka yollar bulunmalı, Kıbrıs Türk Halkı Anastasiadis ve AKEL’in kuyruğuna yapışıp kalmamalıdır.

Son zamanlarda AKEL’in hararetle desteklediği, CTP’nin destek verdiği görüşmelere bırakılan yerden devam edilmesi anlamına gelen görüşler Kıbrıs Türk Halkı’nı Rumun insafında yaşamaya, etken değil edilgen durumda kalmamızı sağlamaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.”

Tatar, 42 yıldır federasyonla ilgili sayısız görüşme yapıldığı ancak Rumların aşırı talepleri nedeniyle sonuca ulaşılamadığını belirterek “Bu gerçek ortadayken tek gerçekçi çözüm yolunun federasyon olduğunu iddia etmek traji-komik bir tavırdır” dedi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki devlet olduğu ve bunun yerleştiğine işaret ederek çözümün bu gerçekten hareketle bulunabileceğini söyleyen Tatar, şu ifadelere yer verdi:

“Böylesi bir çözümün ardından Kıbrıs Türk Halkı’nın Avrupa Birliği çatısı altında yer alması ile iki Devlet arasındaki ilişkiler AB müktesebatına da uygun bir şekilde gelişebilir.

Veya herkes şu anda kendi yoluna gider. BM Genel Sekreteri’nin mevcut iyi niyet görev tanımı çerçevesinde Rum tarafının istediği gibi kendisine yonttuğu BM parametreleri çerçevesinde görüşmeler yapılmasını sağlamak Kıbrıs Türkü’nün yararına değildir.

Kıbrıs Türkü sırf partisel çıkarlar, partinin bunca yıllık iddiaları çökmesin diye verimsiz olacağı, Ruma hizmet edeceği aşikâr olan süreçlere itilmemelidir.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam