DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
GBP 40,7959 -0.56%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2051207-1,88%

Piyasalar yeni kabineyi sevmedi

ABONE OL
10 Temmuz 2018 14:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin resmen başlaması ve dün akşam kabine üyelerinin açıklanması sonrasında piyasaların, bundan sonraki dönemde atılacak adım ve söylemlere odaklanacağı, yeni organizasyon yapısı ve atamaların da izleneceği belirtiliyor.

Yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen basın toplantısında yeni sistemin ilk kabinesini açıklamasının ardından dün akşam saatlerinde 4.60’lar seviyesinde seyreden dolar/TL kuru hızlı bir yükselişle 4.75 seviyesine kadar yaklaştı. Euro ise 5.57 seviyesine kadar yükseldi. 

Yeni açıklanan kabine dış basında geniş yer bulurken, gelen açıklamalar piyasalar tarafından da yeni kabinenin çok sevilmediğini gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak yeni kabinede son KHK ile birleştirilen Hazine ve Maliye Bakanı olarak yer almasının ardından Türk Lirası, hem dolar hem de euro karşısında yüzde 3.5 civarında değer kaybetti.

Financial Times gazetesi yatırımcıların, Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olmasını iyi karşılamayacağı yorumunu yaptı:

“2004’te Erdoğan’ın kızıyla evlenen Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olması, Türkiye ekonomisinin sağlığı ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konularında endişeli olan yabancı yatırımcı ve uzmanları alarma geçirdi. Seçim kampanyası süresince Albayrak, hükümeti düşürmek için dış güçler tarafından yapılan operasyon sonucu Türk Lirası’nın değer kaybettiği uyarısını yapıyordu. Yatırımcılar ise Türk Lirası’nın mevcut durumunun fazla ısınan ekonomi ve faiz oranlarının yeteri kadar yüksek olmaması sonucu olduğunu savunuyor.”

Gazeteye konuşan Hollanda Bankası ABN Amro’dan Nora Neuteboom, “Bu kesinlikle umduğumuz bir şey değildi. Piyasalar kabinenin açıklanmasını bekliyordu ve verilen mesaj açık: Bu kabine piyasa dostu değil, Erdoğan dostu.”

ALBAYRAK’IN BAKANLIĞI PİYASALARI TEDİRGİN ETTİ

New York Times gazetesi de Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının finans piyasalarını tedirgin ettiğini ve tek bir siyasinin elinde çok fazla güç toplanmasına yönelik endişeleri artırdığını yazıyor.

New York Times’ın haberi şöyle devam ediyor:

“Hükümet, büyük altyapı projeleri için alınmış borç yükü altında. Bu projelerin çoğu Erdoğan ve müttefikleriyle bağı olan firmalarca yapılıyor. Türkiye’nin ekonomisi geçen yılki yüzde 7,4 büyüme oranıyla hâlâ en hızlı büyüyen ekonomilerden ancak Türk Lirası, yatırımcı ve kredi verenlerin endişelerinin bir yansıması olarak son zamanlarda değer kaybetti.”

Gazete kabinedeki isimlerden yalnızca dördünün seçilmiş siyasiler olduğuna, geri kalanların bürokrat olduğuna dikkat çekiyor.

TÜRKİYE’NİN CDS’LERİ SERT YÜKSELDİ

Türkiye’nin beş yıllık CDS’leri kabinenin açıklanmasının ardından düne kıyasla 22 baz yükselerek 297 baz puana çıktı.

Bir ülkenin iflas riski açısından önemli göstergelerden biri olarak kabul edilen risk primi (CDS) Türkiye için kabine sonrası yükselişe geçti. Türkiye’nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi dünkü kabine atamalarının ardından sert şekilde yükseldi.

Yeni kabinede Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Ağbal gibi yatırımcıların yakından tanıdığı isimler yer almıyor. 

Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyetini gösteren CDS’ler IHS Markit verilerine göre, dünkü kapanışa kıyasla 22 baz puan artışla geçen perşembeden bu yana en yüksek seviye olan 297 baz puana yükseldi.

10 YILLIKLARIN FAİZİ DE YÜKSELDİ

Aynı şekilde Türkiye 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin faizi 71 baz puan artarak yüzde 17.78 ile rekor kırdı. İki yıl vadelilerin faizi ise 66 baz puan artarak yüzde 20.43 oldu.

Dolar/TL kuru ise salı günkü işlemlerde 4.6460’a kadar gerilemesi sonrası kademeli olarak yükselerek öğlen saatlerinde 4.70’i aştı.

HAZİNE’DEN YÜKLÜ MİKTARDA BORÇLANMA

Haziran ayında 26.7 milyar TL nakit açık rapor eden Hazine, temmuzda yüklü bir borçlanma yapıyor. Hazine, dün düzenlediği üç tahvil ihalesinde 12 milyar 452,8 milyon lira borçlandı. Gelen teklif miktarlarının oldukça yüksek olması CDS ve tahvil faizlerinde geri çekilmelere neden olurken, kur tarafındaki TL lehine işlemleri tetikledi. Diğer yandan ABD Doları’nda gerek Cuma günkü veriler, gerekse ticaret savaşları endişeleriyle görülen risk kaçışları da Dolar Endeksi üzerinden kurda aşağı yönlü hareketlere destek oldu.  Faizlerde yön yukarı.

İhalede ortalama basit faiz yüzde 18,86, bileşik faiz yüzde 18,99 oldu. Nominal teklifin 1 milyar 445,2 milyon lira olduğu ihalede, nominal satış 754 milyon lira, net satış 642,2 milyon lira olarak gerçekleşti.

Kamu kuruluşlarından gelen 800 milyon liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 4 milyar 200,5 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 2 milyar 100,2 milyon liralık satış yapıldı.

İkinci ihalede 5 yıl (1799 gün) vadeli, 6 ayda bir yüzde 8,1 kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvili yeniden ihraç edildi. İhalede ortalama basit faiz yüzde 17,33, bileşik faiz yüzde 18,08 oldu.

Nominal teklifin 3 milyar 989 milyon lira olduğu ihalede, nominal satış 1 milyar 640 milyon lira, net satış 1 milyar 595 milyon lira olarak gerçekleşti. Kamu kuruluşlarından gelen 180 milyon liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 5 milyar 204,1 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 3 milyar 122,5 milyon liralık satış yapıldı.

Üçüncü ihalede ise 10 yıl (3640 gün) vadeli, 6 ayda bir yüzde 1,65 reel kupon ödemeli TÜFE’ye endeksli devlet tahvilinin ilk ihracı gerçekleştirildi. İhalede reel basit faiz yüzde 3,18 reel bileşik faiz yüzde 3,2 oldu.

Nominal teklifin 2 milyar 282 milyon lira olduğu ihalede, nominal satış 1 milyar 255 milyon lira, net satış 1 milyar 267,9 milyon lira oldu. Kamu kuruluşlarından gelen 180 milyon liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından gelen 5 milyar 130,1 milyon liralık teklife karşılık 2 milyar 565 milyon liralık satış gerçekleştirildi.

Yeni kabinenin dış basında olumsuz yorumlanması ve yerel seçimden önce bütçe harcamalarının devam edeceği beklentisinin artması ile 2-10 yıl vadelerde DİBS getirileri yükselmeye devam edebilir. Artık 24 Temmuz’da yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kritik önem kazandı. TCMB başkanının değişmesi ve faizlerin sabit tutulması DİBS pazarında da şok yaratabilir.

SOCIETE GENERALE: DOLAR YIL SONU 5.18 OLUR

Societe Generale, dolar/TL’nin 2018 sonunda 5,18 seviyesine geleceğini öngördü. Kurum 2019 ortalarında kurun 5,5 seviyesine yükseleceğini tahmin etti. Kurum, Türk Lirası ile ilgili karamsar görüşünü korurken, Türk Lirası’nda kısa pozisyonda kalmaya devam etti.

Kurumun analisti Jason Daw müşterilere geçtiği notunda, içeride zayıf ekonomik temeller, politik riskler ve yılın ikinci yarısındaki dış koşullar dolayısıyla gelişen ülke para birimlerinin zayıflayacağına ilişkin beklentileri dolayısıyla Türk Lirası’nda karamsar kalmaya devam ettiklerini belirtti. 

BELİRSİZLİKLER ORTADAN KALKINCA VOLATİLİTE AZALIR

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, açıklanan kabine üyelerine ilişkin düne kadar kulislerde farklı isimler geçmesi, piyasaların ilk tepkisinin de negatif olmasına neden olduğunu, ancak ilk tepkilerin ardından piyasaların makroekonomik görünüme ve mali politikalar ile ilgili yol haritasına odaklanmasını beklediğini ifade etti.

Ekonomi tarafından bakıldığında bağlı olan kuruluşlarla ilgili değişikliklerin de piyasaların odağında yer aldığını aktaran Bürümcekçi, “Yeni yapıların nasıl şekilleneceği önemli olacak. Maliye Bakanlığı’na bağlı Kamu Finansman Genel Müdürlüğü’nün Hazine’nin işlerini yürüteceği belirtiliyor. Merkez Bankası Başkanı ile ilgili görev süresinde değişiklik var, halen görev yapanlarla ilgili bir değişiklik söz konusu mu değil mi gibi belirsizlikler ortadan kalktıkça piyasalarda volatilite de azalacaktır” dedi.

Bürümcekçi, bundan sonraki süreçte kişilerden çok icraatlara bakılacağını kaydederek, kanunlardaki değişikliklerin de takip edileceğini, ancak asıl genel makroekonomik çerçevenin, seçimlerden önce etkili olan büyüme yanlısı politikaların devam edip etmemesine göre şekilleneceğini ifade etti.

Büyüme yanlısı maliye politikalarının enflasyon ve cari açığın yükselmesine neden olduğunu, bunun da Türk lirası üzerinde baskıyı artırdığını dile getiren Bürümcekçi, “Seçimden sonra bu şekilde mi devam edecek yoksa ekonomiyi dengeleme adına tedbirler alınacak mı bunu takip edeceğiz” şeklinde konuştu.

PİYASALARIN İLK TEPKİSİ NEGATİF

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise kurun ve piyasaların verdiği ilk tepkinin negatif olduğunu, çünkü daha çok kısa vadedeki politikalara ilişkin tedirginlikleri fiyatlamayı seçtiğini söyledi.

Piyasa için iki kritik husus bulunduğunu ifade eden Kanlı, “Bunlar, kısa vadede TCMB’nin sıkı para politikası uygulamaya devam etmesi ve ekonomi politikalarının mevcut büyümenin sürdürülmesini değil, yumuşak inişin sağlanmasına yönelik olarak uygulanması. Uzun vadede ise, ekonominin daha istikrarlı ve verimli hale gelmesini sağlayacak yapısal dönüşüme yönelik adımların atılması” değerlendirmesinde bulundu.

Kanlı, piyasaların ilk tepkisine bakıldığında bahsi geçen dengelenme sürecinin başlayacağına ikna olmuş görünmediğini, ancak bu negatif algıyı ortadan kaldırabilecek gelişmelerin görülebileceğini söyledi.

TCMB’nin temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının da bu anlamda bir fırsat olduğunu vurgulayan Kanlı “TCMB, geçtiğimiz dönemde, artık enflasyonun da içinde yer aldığı bir tepki fonksiyonuna bağlı olarak faiz kararlarını verdiğini hem ilan etmiş hem de bunu aldığı kararlarla göstermişti. Enflasyon görünümündeki endişe verici bozulmanın devamını göz önünde bulundurduğumuzda temmuzda Banka’nın yine belli bir miktarın üzerinde faiz artışına gitmesi beklenir. Bunu yapması ve ardından da politika tarafından karara dair menfi yorumların gelmemesi, piyasanın kısa vadeye dair endişelerini azaltacaktır diye düşünüyorum” dedi.

PİYASALARIN AŞİNA OLDUĞU İSİMLERİN OLMAMASI OLUMSUZ

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek de, yeni kabine üyelerinin açıklanmasından önce piyasalarda oluşan beklenti ortamının Türk lirasında iyimserlik yarattığı için açıklama sonrasındaki zayıflamanın normal karşılanması gerektiğini belirterek, aynı zaman diliminde dolar endeksinin de yükseldiğini göz ardı etmemek gerektiğini ifade etti.

TCMB’nin mayıs ve haziranda aylarında attığı sıkılaşma adımlarının TL üzerindeki aşırı satış isteğini bir süre daha baskılamasını beklediğini ifade eden Gödek, “Bundan sonraki süreçte yurt içi piyasaların dışarısı ile birlikte hareket etme isteği ağır basabilir. Piyasa katılımcılarının aşina olduğu isimlerin yeni dönemde kabinede yer almayacak olmasının ardından ilk etapta piyasalar olumsuz etkilense de bunun kısa süreceğini ve uygulamaya konulacak politika ve söylemlerin değerlendirildiği bir sürece gireceğimizi düşünüyoruz” dedi. (KAYNAK: ARTI GERÇEK)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam