DOLAR 32,5260 0.11%
EURO 34,9889 -0.14%
GBP 40,8500 -0.15%
ALTIN 2.437,910,09
BITCOIN 20992550,31%

Sadece cinsiyet kotası yeterli değil

ABONE OL
20 Kasım 2017 07:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Eniz ORAKCIOĞLU

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Fazilet Özdenefe, cinsiyet kotası ile ilgili Yeni Bakış’a konuşarak, kotanın gerekliliğinden bahsetti. Siyasal Partiler Yasasında Cinsiyet Kotasının sadece listelerdeki adaylıkla alakalı olduğunu belirten Özdenefe; “Kotanın meclise ne derece yansıyıp yansımayacağı konusunda kesin bir şey söylemek içinde erkendir. Ama listelerde kota uygulanan ülkelerde bire bir olmasa da temsiliyetin kademeli olarak arttığı da araştırmalar sonucunda gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu.

“50 vekilden sadece 4 tanesi kadınsa sıkıntı vardır”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, cinsiyet kotasının toplumdaki her iki cinsiyeti de ihtiyaç olması halinde koruması amacı ile düzenlenmiş bir kota olduğunu anlatarak, “Kadın kotası dediğimiz cinsiyet kotası temelinde geçici ve özel bir önlemdir. Yasalar her ne kadar birçok ülkede ve bizim ülkemizde kadın – erkek ayrımı yapmasa da kadın – erkek eşitliği dendiğinde aslında sonuçlarda eşitlikten bahsedilmektedir. ‘Yasalar önünde herkes eşittir, bir sınav varsa veya seçim varsa kadın erkek ne fark eder isteyen girer’ söylemleri zaman zaman karşımıza çıkmaktadır, ama sonuçlarda eşitliğe baktığımızda bugün 50 vekilden sadece 4 tanesi kadınsa demek ki ortada bir sıkıntı vardır. Eğer kadın ve erkeğin eğitim seviyesi aynıysa, ama hayatın ilerleyen kademelerinde üst basamaklara çıktıkça kadın sayısı sürekli azalıyorsa demek ki ortada bir sıkıntı vardır. Bugün birçok alanda, hatta kadın ağırlıklı alanlarda bile yönetimde kadın o oranda olmuyor. Bu sorun sadece bizim ülkemizde var olan bir sorun değil dünyanın birçok ülkesinde olan bir sorundur. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere de birçok ülkede bu eşitsizliğin önüne geçilmeye ihtiyaç olduğu uzun yıllar önce tespit edilmiştir” dedi.

“Eşitsizlik kadını dezavantajlı bir duruma koyabiliyor”
Özdenefe, konuyla ilgili sözlerine şu şekilde devam etti; Pekin konferansında Birleşmiş Milletler toplumsal cinsiyet eşitliği için stratejilere ihtiyaç olduğunu yönünde tespitler yaparak kota gibi geçici önlemlerin yaygınlaştırılarak kullanılmasını tavsiye etti. Çünkü uzun yıllardan beri kadın ve erkeğin hayattaki tecrübeleri birbiri ile aynı olmadığı için meclis, temsiliyet ve üst kademe yöneticiliği gibi birçok alanlarda erkeklerle yarışa eşit şartlarda başlamadıkları tespit edilmiştir. Bunun yanında kadın ve erkeğin toplumsal sorumluluklar da, kendilerine biçilen görevleri de farklıdır. Örneğin; bugün bizim ülkemizde de bir kadın evli değilse, yaşlı anne babası ve erkek kardeşi varsa ağırlıklı olarak beklenti ve fiiliyat kadının sorumlu olduğu yönündedir. Kadın ve eşi çalışıyor dahi olsa kadın eve gittiğinde yine belirli işler kadının üzerine kalmaktadır. Çünkü toplumsal beklenti de bu yöndedir, üretilen yaygın davranış biçimi de bu yöndedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği toplumda her sınıftan, hayatın her alanından kadını teğet geçiyor ve aynı noktadaki başka bir erkekten daha dezavantajlı bir duruma koyabiliyor.”

“Kadınlar her alanda yer almalı”
Cinsiyet kotasını birilerinin uydurmadığını söyleyen Özdenefe, “BM’den tutun AB’ye kadar, özelliklede 2008’deki ekonomik krizden sonra ABD’de kadınların yönetimde daha çok yer aldığı şirketlerdeki kriz yönetiminin daha iyi bir sonuç getirdiği tespit edildi. Buna bağlı olarak da Avrupa Birliği Kadınların eşit olarak hayatın her alanında yer almasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Toplumda artık insan gücünün eşit ve verimli bir şekilde kullanılmasına ve doğru bir şekilde yönetilmek adına da eşitliğe ihtiyaç vardır. Bu nedenle de kadınların dezavantajlarını kaldırmak adına ve erkeklerle eşitsizliği ortadan kaldırmayı amaçlayarak cinsiyet kotası konmuştur. Şu an kotanın hedefi kadınları korumaya yönelik olacaktır, çünkü toplum-da  eşit davranılmayan kesim kadınlardır ama bu kota hem kadını, hem de erkekleri korumak için yapılmıştır” şeklinde konuştu.

“Amaç kadını yarışa eşit başlatmak”
Özdenefe, sözlerine şu şekilde devam etti; “Cinsiyet kotası Danimarka ve İskandinav ülkelerinde uygulanmamaktadır, çünkü buralarda kadın mücadelesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin çok uzun süreçlere yayıldığı ülkelerde ihtiyaç görülmemektedir. Bu ülkeler dışındaki birçok ülkede de uygulanmaktadır amaç bu eşitsizliği ortadan kaldırarak kadını yarışa eşit başlatmaktır.”

“Temsiliyet kademeli olarak artacaktır”
Siyasal Partiler Yasasında cinsiyet kotasının sadece listelerdeki adaylıkla alakalı olduğunu belirten Özdenefe; “Kotanın meclise ne derece yansıyıp yansımayacağı konusunda kesin bir şey söylemek içinde erkendir. Ama listelerde kota uygulanan ülkelerde bire bir olmasa da temsiliyetin kademeli olarak arttığı da araştırmalar sonucunda gözlemlenmiştir. Kısacası mecliste ki kadın milletvekili sayısının artışı bir anda olabilecek bir şey değildir,  ama zaman içinde kadın temsiliyetinin artacağı yönünde umudum vardır. Bakıldığında bir önceki seçimlerde cinsiyet kotası tartışmaları bile ortada yokken şimdiki seçimlerde bunu tartışır hale geldik ve bütün partiler kadını daha çok görünür kılmak adına arayış içine girmiştir, çünkü zorunlu hale getirildiğinde listelerde kadın yer almadığı takdirde listeler eksik kabul edildiği için mecburiyetten dolayı bu atılımı yapmak durumunda kalıyorlar. Halbuki geçmişte ne yapalım, bulamadık, kadınlar ilgilenmiyor diyerek kadınların yer almadığı listeler ortaya çıkmaktaydı” diye konuştu.

“Tek başına kota yetmez”
Cinsiyet kotasının kadın milletvekili sayısını artırmak için tek başına yeterli olmayacağını da hatırlatan Özdenefe, “Bu toplumsal dönüşümle de alakalıdır. Yine de ben cinsiyet kotasını hedefin önüne konmuş bariyerleri kırabilecek nitelikteki önlemlerden biri olarak görmekteyim, yalnız başına tabi ki müthiş değişiklikler bekleyemeyiz ama bu kadar kadının görünür olması ve sorgulanıyor olması geçiş döneminde bir adım daha ilerde olduğumuzu göstermektedir” şeklinde konuştu.

“Eşit sorgulama yapılmalı”
Özdenefe; sözlerine şu şekilde devam etti; bugün erkek bir adayla ilgili konuşulduğunda sevilirdi, sayılırdı, iyi adamdır mesleği de budur denilerek konu kapanır. Ama kadın adaylarla ilgili konuşulduğunda, eğitim, yeterlilik, medeni durumu, anneliği sorgulanır. Burada bile bu eşitsizliği birkaç haftadır gözlemlemekteyiz. Erkeklerde iyi insandır yeterli iken kadınlarda çita çok daha yükseklere çekilerek tartışılıyor. Bana göre erkek-kadın ayrımı yapmadan vekillerin hepsinde aynı sorgulamayı yapmalıyız.”

“Kadınlara partiler içerisinde daha çok yer açılacak”
Bugün cinsiyet kotasıyla ilgili gelinen noktayı geçiş dönemi olarak tanımlayan Özdenefe, “Siyasal partiler de işin ciddiyetini ve listelerinde eksiklik yaratacak nitelikte bir boyutu olduğunu gördükçe, yarın kadınlara siyasal partilerin içerisinde de daha çok yer açılacağını düşünüyorum. Çünkü biz parlamenter sistem içerisindeyiz ve siyasal partiler demokrasinin bekçileridir. Siyasal partiler içerisinde demokratik ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamazsak, bunu toplumun genelinde ve mecliste sağlayamayız. Bu nedenle ben bunu bir başlangıç olarak görüyorum. Beş sene önce tartışmadıklarımızı bugün tartışıyoruz, ama beş sene sonra bazı şeyler yerine oturacak, kadınlar daha çok görülüp, teşvik edilecek” dedi.

“Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan kadınlar mecliste olmalı”
Özdenefe, sözlerine şu şekilde son verdi; “Ataerkil ve erkek egemen denilen yapıyı sadece erkekler üretmez kadınlar da üretir. Yani toplum üretir dolayısıyla cinsiyet kadındır diye mecliste daha çok bireyin olması yalnız başına her şeyi değiştirmeye yeterli olmayabilir. Ama her ne olursa olsun kadınların kendi deneyim ve tecrübelerini taşımasının olumlu vizyon getireceğine inanıyorum. Tabi ki meclisteki kadın milletvekili anlamında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini savunan kadınların girmesini tercih ederim ama her hâlükârda meclise girecek olan kadınların kendi tecrübelerinin erkeklerden farklı olacağını ve bu anlamda da farklılık ve değişim getireceklerini düşünmekteyim. Örneğin geçirilecek bütçede Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesinin bütçesi hemen hemen sıfırlanmıştır ama daha çok kadın bakış açısının belirli kadınları hayatın birçok alanında daha 2’nci plana koyan düzenlemelerin de önüne geçilmesi adına faydalı olacağını düşünüyorum. Ama hayalperest de değilim bu toplumsal bir dönüşümdür.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam