DOLAR 32,5983 0.37%
EURO 34,7986 0.17%
GBP 40,6260 0.06%
ALTIN 2.494,030,40
BITCOIN 21088075,45%

Sentineller Kabilesi

ABONE OL
24 Nisan 2017 12:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Yeni Bakış Özel

Kuzey Sentinel
Adası’nda yaşayan Sentineller Kabilesi modern dünyaya meydan okuyor. Kuzey
Sentinel Adası, Bengal Limanı’nda Myanmar ile Endonezya arasında yer alan bir
ada olup adada yaşayan kavim hiçbir zaman sömürge altına girmeyip insanlıkla
bağlantıya geçmemişler. Bu insanlar Taş Devri zamanından kalan son kavim olup
kültürleri modern uygarlığın dokunmadığı son kavim olarak biliniyor.

Kuzey Sentinel Adası

Normal şartlar
altında ada Hindistan’a bağlı olmasına rağmen, hiç kimse adayı ziyaret etmeye
ve Sentineller Kabilesi’ne yaklaşmaya cesaret edemiyor. Bunun nedeni ise
kabilenin aşırı derecede vahşi ve düşmanca tavrı olarak gösteriliyor. Adayı
ziyaret etmeye çalışan herkes saldırıya uğrayıp yaralandı ya da öldürüldü.

Sentineller Kabilesi ile bağlantı kurma denemeleri

1896 yılında
hapisten kaçan Hintli mahkum derme çatma salıyla Kuzey Sentinel sahiline
ulaşmayı başardı. Maalesef birkaç gün sonra ölü olarak sahilde bulundu.

2 Ağustos 1981’de
Primrose gemisi Kuzey Sentinel kayalıklarında karaya oturdu. Mürettebat
ellerinde mızrak ve oklarla onlara doğru koşan erkekler gördü  Kaptan her ne kadar radyo frekansıyla yardım
çağrısında bulunsa da karşılık alamadı. Şans eseri mürettebat suya atladı ve
suyun bulanık olması sayesinde kurtulmayı başardılar ve birkaç gün sonra
helikopter yardımıyla kurtarıldılar.

Daily Mail’ın
haberine göre geçen yıl balıkçıların yoğun olarak gittiği bölgede kabileden 7
erkek, Hint Sahil Güvenliği tarafından yakalandı. Balıkçılardan birinin
ifadesine göre, balıkçı adada kabileye yakın bir yerden karaya çıkıyor ve burnu
bile kanamadan kaçmayı başarıyor.

Kabile
insanlarının haklarını koruyan organizasyon olan Survival International,
Sentineller Kabilesi’ni ‘Yeryüzünde yaşayan en korumasız toplum’ olarak
tanımlıyor ve grip ve kızamık dahil hiçbir hastalığa bağışıklığının olmadığının
altını çiziyor.

2004 yılında
yaşanan Hint Okyanusu deprem felaketinden sonra Hindistan hükümeti bölgeye
helikopter yollayarak kabilenin durumunu inceledi. Diğer adalarda ağır hasar
meydana gelmesine rağmen Kuzey Sentinel Adası’nda ve yerlilerinde hiç hasar
olmaması merak uyandırdı.

Helikopter
bölgenin üzerinde uçarken bir grup kabile üyesi helikoptere taş ve mızrak
fırlattılar.

60 bin yıldır adada yaşıyorlar

Sentineller
Kabilesi’nin 60.000 yıldır adada yaşadıklarına inanılıyor. Bu inanılmaz ve
izole zaman dilimi içerisinde dış dünyaya karşı düşmanlık beslemelerinin nedeni
geçmişte dış dünyayla yaşadıkları problemler olabilir. Kabileyi korumak ve
gereksiz şiddeti önlemek için, Hindistan hükümeti adaya 3 milden daha fazla
yaklaşmayı yasakladı.

Ada ve yerlileri
hakkındaki araştırmanın yetersizliğinden dolayı çok fazla bilgiye sahip
olamıyoruz. Kabilenin 50 ile 400 arasında olduğu tamin ediliyor ve kabilenin
avcılık ve toplayıcılıkla geçindiği biliniyor. Ağaçların yoğunluğundan dolayı
adayı havadan da gözlemlemek oldukça zor. Bu durum kabile halkının tarımla çok
alakasının olmadığını gösteriyor.

Dış dünyayla
bağlantılarının olmamaması onların bu kadar uzun zamandır yaşamalarının nedeni
olabilir. Kabilenin okyanusun ortasında ve uygar dünyadan uzakta ne kadar daha
yaşayabileceği merak konusu olmaya devam etse de dünyayla bağlantılarının
olmaması onlar için iyi bir durum olduğunu söyleyebiliriz.

Dünya bu adadan çekiniyor

Dünya bu adadan
çekiniyor. Çünkü insanlık ne kadar ileriye dönük adımlar atmaya çalışsa da bu
ada sanki insanlığı reddediyor.

Hindistan’da
Birlik bölgesinde bulunan bu adada yaşayan kabile dış dünyayla bağlantısını
tamamen koparmış durumda. Aslında yaklaşık 100 kabile bulunuyor Birlik’te ama
en önemlileri daha oğrusu gündeme oturan kabile Kuzey Sentinel Adası’ndaki
Sentinel kabilesi.Bu kabilenin de yaklaşık 60 bin yıllık geçmişinin olduğu
söyleniyor. Afrika’dan göç ettikleri düşünülen kabilenin görüntülerine ise bir
tek NASA ulaşabildi.

Adaya ayak basmak kesinlikle yasak

Bir kere adaya
ayak basmak kesinlikle yasak. Ada halkı resmen kendini dünyadan izole etmiş
durumda.2006 yılında adaya balık avlamak için izinsiz giden 2 balıkçıyı
öldürmüşler.Cesetleri almaya giden donanma helikopterine saldırmışlar. Hem bu
kadar teknlojiden uzak bi hayat yaşayıp hem de nasıl helikopter
düşürebiliyorlar demeyelim çünkü ilkel de olsa kendilerine uygun yöntemlerle
bir şekilde varlıklarını devam ettiriyorlar. 
Bir kere çok büyük sapanları var .Bu sapanlarla büyük alev kayalarını
kullanıyorlar.Alevli oklar , mızraklar ve daha niceleri..

Ayrıca bu adaya ,
2004 yılında yaşadığı tsunami felaketinden dolayı yardım götürmeye çalışan
donanma helikopteri de ateşli okların ve mızrakların hedefi olmaktan
kurtulamadı.

Kabile halkının
sayısının yaklaşık 250 civarında olduğu düşünülüyor.Şaşırtıcı olan ise dış
dünyayla tüm bağlantılarının kopuk olmasına rağmen Uluslararası Kurtuluş
Organizasyonu direktörü Stephen Corry kabilenin son derece sağlıklı yaşadığını
söylüyor.

Çok uzun bir süre
izole hayat yaşayan ada halki malesef taş devrinde kaldı ve öyle yaşamaya devam
ediyor .Son olarak adaya elçi gönderen Hindistan Hükümeti elçilerin geri
dönmemesi üzerine adaya gitmeyi yasakladı.

Taş devri araçlarını kullanıyorlar

Son yüz yıldır
dünya’nın dört bir tarafında hızla devam eden endüstrileşme ve dünyanın hızla
globalleşmesi nedeni ile iç iletişim kurulmamış ilkel kabilelerin kalmadığını
düşünebilirsiniz. Dünyanın çeşitli yerlerinde iç irtibat kurulamamış yüz
civarında kabile kaldı. Bunların en tuhaf olan Sentinel kabilesi geçmişten
günümüze kadar kendilerini tamamen izole etmeyi başarmıştır. Hindistan ve
Malezya arasında bulunan Bengal körfezindeki yaşadıkları bu kuzey sentinal
adasına en yakın kara parçası binlerce kilometre uzaklıkta olduğu için Dünyanın
en ücra köşesinde kalmışlardır ve nüfusları tahminen elli ile beş yüz
arasındadır. Dışa kapalı oldukları için onlar hakkında çok fazla birşey
bilmiyoruz. Ama yaklaşıldığı zaman çırıl çıplak halleri ile agresifçe savaş
dansı yapan bu insanlar hakkında helikopterlerden ve gemilerden yaptığımız
gözlemler  sonucunda öğrendiğimiz şey
onların inanılmaz şekilde İlker olmalarıdır. Taş devri araçlarını
kullanıyorlar. Hayvancılık ve tarımı daha bilmedikleri için beslenmeleri
avcılık ve toplayıcılık üzerine dayalı , daha ateş yakmayı bile keşfetmemişler
her şeyi çiğ yiyorlar. Ancak yıldırım düşer ise çıkan ateşi besleyip onu
olabildiğince sürdürmeye çalıştıkları tahmin edilmekte.

21. yüzyılda hala yaşantılarını değiştirmemiş dünyanın
son 16 ilkel kabilesi

Adamların
hayatları rahat. Teknoloji yok, internet yok, televizyon yok. Binlerce yıldır
hayatlarında en ufak değişim olmadan yaşamlarını sürdürüyorlar. Bunu daha ne
kadar sürdürecekler bilinmez, ancak şimdilik değişeceklermiş gibi görünmüyor.

Himbalar

Afrika çöllerinde
yaşayan ilkel bir kabile. Uzun boylu ve zayıf insnlardan oluşuyor.
Keşfedildikleri 16. yüzyıldan beri sosyal yaşamlarında hiçbir değişiklik
olmadı.

Dropkalar

Hindistan ve
Pakistan’da yaşayan bir etnik grup. Ladakhilerle karıştırılsalar da tamamen
farklılar.

Maoriler

Bu kabileler
arasında belki de adları en çok bilineni. Kimi kabile üyeleri ertık turist
atraksiyonlarında yer alsa da geleneksel hayatlarını koruyanlar da yok değil.

Yaliler

Boyları en fazla
1.5 metre olan insanlardan oluşan bir Pigme kabilesi.

Huliler

Papua Yeni
Gine’nin en eski halkı. Yaklaşık 45.000 yıldır burada yaşıyorlar. Kendilerini
dış dünyadan izole etmeye çalışsalar da günümüzde sayıları az.

Mustangler

Tibet’te
hayatlarını sürdüren bir kabile. Dışarıdan kesinlikle insan alınması yasak.

Asarolar

20. yüzyıla kadar
kendilerinden dünyanın haberi bile yoktu. Asarolar çamur ve bataklıklarda
yaşıyorlar. Gizemli bir kabile.

Gauçolar

Avrupa’da yaşayan
ender ilkel topluluklardan. Kovboylara benzer bir hayatları var. At,
kültürlerinde önemli bir yere sahip.

Kalamlar

Papua Yeni
Gine’nin bir diğer dünyadan izole kabilesi.

Tsaatanlar

Ren geyiklerini
evcilleştiren bir kuzey kabilesi.

Gorokalar

Gorokolar da
Okyanusya yerlilerinden.

Samburular

Kenya’da yaşayan
bir Afrika kabilesi.

Çukçiler

Sibirya’da yaşayan
yerli bir halk. Hala binlerce yıl öncesinin geleneklerine göre hayatlarını
sürdürüyorlar.

Rabariler

Batı Hindistan’da
1000 yıldır yaşayan bir halk. Aslen İranlı olan bu halk bulundukları yere daha
sonra göç etmişler.

Ladakhiler

Kuzey Hindistan
çöllerinde yaşıyorlar. Budizm temelli ancak biraz daha farklı bir inanç
sistemleri var.

Vanuatular

Papua Yeni
Gine’nin adı bilinen kabilelerinden. Beyaz adam tarafından en çok zarar gören
kabilelerin başında geliyorlar.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam