Şikayetlerin arkası kesilmiyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eniz ORAKCIOĞLU

İşçilerin mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için Lefkoşa Türk Belediyesi ile Belediye Emekçileri Sendikası (BES) arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde bazı işçilerin mağduriyetlerinin devam ettiği iddiası var. YKP’nin LTB Meclis Üyesi Murat Kanatlı, Toplu İş Sözleşmelerisiyle bazı işçilerin mağduruiyetlerinin giderilmediğini belirterek, “Emsaller üzerinden yani aynı işi, benzer işleri yapan insanlara farklı sınıflar verildiği yönünde veya insanların yıllarına göre belli sınıflar alması yönünde 100’e yakın şikâyet var” diye konuştu. Kanatlı, Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklanacak ciddi hak ihlalleri olacağı yönünde kaygıları olduğuna dikkat çekerek, “Bu konu ile ilgili biz başkanın biraz demagojiye sarılarak ‘biz emeğin hakkını veriyoruz, bazıları karşı çıkıyor’ şeklindeki siteminin aslında haksızlığının ispatı olduğunu ve şikâyetlerin yoğunluğundan Harmancı’nın her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını anlıyoruz” dedi.

“En baştan beri süreç demokratik değildi”

LTB Meclis Üyesi Murat Kanatlı, Toplu iş sözleşmesi ile ilgili olarak en başından beri sürecin demokratik olmadığını belirterek, “Geçen sene Aralık ayı içerisinde Belediye Meclisinden oluşan Toplu İş Sözleşmesi komisyonuna herhangi bir bilgilendirme yapılmadan son gün başkan kendine ait bir takım önerileri masaya koydu ve sendika ile paylaştı. Aynı şekilde sendika da kendi önerilerini paylaştı ve günün sonunda o öneriler üzerinde uzun bir tartışma sonucunda Toplu İş Sözleşmesinde ortak bir noktaya varıldı. Biz birçok reform ve çalışma beklerken, bu sözleşmede aslında mevcut durumu koruyan, geçmiştekilere göre biraz daha detaylanmış bir şey ortaya çıktı. Biz Toplu İş Sözleşmesindeki usullerden dolayı itiraz ettik çünkü insanlara 2008 ve 2009’lardan beri sınıfları tam verilmemişti ve bu sözleşmeyle birçok insana sınıfları verildi. Ama burada sorun olan bu sözleşme çok dar kapsamlı ekibin çalışması ile yapıldı ve biz de toplantı saatlerinin değişmesinden dolayı tam takipçi olamadık, kaldı ki gözlemci olarak oradaydık” dedi.

“100 yakın kişinin şikâyeti var”

Kanatlı, sözlerine şu şekilde devam etti; “Sonuç olarak 400 kusur işçinin sınıflandırılması yapıldı ve bu da bütçeye bir yük getireceği anlamına gelir. Bizim hesaplamalarımıza göre bütçeye 1 milyon TL’lik ekstra bir yük getireceği yönündedir. Bu hak mıdır evet bu çalışan işçilerin hakkıdır ama günün sonunda bu konunun bütçe komisyonunda konuşulması gerekiyordu ve ele alınması gerekiyordu, fakat yapılmadı. Bir ikincisisi insanlarla doğru dürüst konuşulmadı, şubelerle doğru dürüst istişare yapılmadı. Bizim elde ettiğimiz bilgiye göre yüze yakın insanın bu yönde itirazı olduğu, itirazların bir kısmının yazılı hale geldiği bir kısmının ise henüz yazıya dökülmediği yönündedir. Şikâyetler emsaller üzerinden yani aynı işi, benzer işleri yapan insanlara farklı sınıflar verildiği yönünde veya insanların yıllarına göre belli sınıflar alması yönündedir.”

“Her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdı”

Kanatlı, Toplu İş Sözleşmesi Komisyonunun sözleşmeden kaynaklanan bir değerlendirme kurulu oluşumu olduğunu belirterek, “Bu kurulun oluşumunda taraf sendika ve belediye başkanıdır, meclis taraf değildir ve başkanın imzası ile yürürlüğe girer. İstinaf ise orda yazdığı hali ile Toplu İş Sözleşmesi Komisyonudur. Biz şimdi sınıflandırmalarla ilgili bu komisyonun nasıl çalıştırılacağını konuşuyoruz, ama gelinen aşamada bizim toplu iş sözleşmesinden ciddi şekilde kaynaklanacak hak ihlalleri olacağı yönünde kaygılarımız vardır. Çünkü sözleşme içerisine konmuş kimi kelimeler vardır ki bunların nasıl yorumlanıp, nasıl hayata geçirileceği şu aşamada belirsizdir. Bu konu ile ilgili biz başkanın biraz demagojiye sarılarak ‘biz emeğin hakkını veriyoruz, bazıları karşı çıkıyor’ şeklindeki sitemi aslında haksızlığının ispatı olduğunu ve kendisini haklı çıkarmaya çalıştığını ama gelen şikâyetlerle her şeyi yüzüne gözüne

bulaştırdığını anlıyoruz” dedi.

“Mağduriyetlerin hepsinden haberdarız, takipçisiyiz”

Kanatlı, sözlerine şu şekilde son verdi; “Bu konu ile ilgili daha önce hiçbir çalışma yapılmadı. İlk defa biz yapacağız ve en demokratik şekilde olması ile ilgili en azından biz kendi payımıza düşeni hayata geçirmeye çalışacağız. Her bir çalışanla ilgili olarak bizim önerimiz; olması gereken ilgili yerlerle, amirden, idareden, sendikadan, hem de kişinin kendisinden görüşler alarak harmanlayıp her bir kişi ile ilgili tek tek karar üretmektir. Bize resmi olmayan ve ilk söylenen yıllarla ilgili olarak geçen sene Kadri Beyin bu çalışanlara yıllarını verdiği ve bu yılların verilmesi ile ilgili ek ödenekler yaratılarak yıl mağduriyetinin giderildiği ama sınıfların açılmadığı yönündeydi. Şimdi yapacağımız çalışmada bu çalışanların yıllarının karşılığını gerçekten alıp almadığını göreceğiz. Kısacası mağduriyetlerin hepsinden haberdarız, takipçisiyiz, 30’una kadar bir süre var ama biz önceden başlatıp en azından şikâyetini yapanları yürürlüğe koyup süreci başlatmayla ilgili komisyon başkanına bir teklifimiz oldu. Bunu gelecek hafta içerisinde değerlendirip sürecin nereye gideceğini göreceğiz.”