“Sorumsuzluk sürekli can alıyor”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Vatandaşlar, geçtiğimiz gün askeri alanda hurda toplamak için giden 13 yaşındaki Makhir İsmailov’un ölümüyle sarsıldıklarını belirtti

Vatandaşlar, “Sel felaketindeki tedbirsizlik şimdi de askeri alanlarda görülmeye başladı, ülkedeki faciaların ardı arkası bir türlü kesilmiyor” dedi.  Vatandaşlar 13 yaşındaki çocuğun ölümünde askeri birliğin yanı sıra alenin de suçunun olduğunu belirtti

Süreyya ÖZDEMİR

Ülkemizdeki sel felaketinin ardından on üç yaşındaki bir çocuğun askeri mühimmata temas ederek yaşamını yitirmesi vatandaşları derinden yaraladı. Yeni Bakış’a konuşan vatandaşlar,” Ülkedeki önlemsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle sürekli ölüm haberleri okumak bizleri isyan ettiriyor” şeklinde konuştu. Vatandaşlar aynı zamanda otoriteyi sağlamakta güçlük geçen yetkililerin de, düzen gibi değişmesi gerektiğini ifade etti. Vatandaşlar yaşanan olay sonrasında kafalarında birçok soru işareti kaldığını belirterek,  patlamayan mühimmatın ortada kalmasının yanında bir çocuğun askeri atış bölgesine elini kolunu sallayarak nasıl girdiğine anlam veremediklerini belirtti

Vatandaş ne dedi?

Mustafa Akaner: “Askerin tedbirsizliğinin yanı sıra aleninde suçu vardır”

 “Öncelikle yaşanan sel felaketinin ardından, 13 yaşındaki evladımızın ölümü bizleri ciddi anlamda sarstı. Şimdi yeni moda da ailesinin maddi gelirine yardımcı olmak için hurda toplayan, çocuğumuzun canından olması. Bu ülkedeki sorunların bir türlü ardı arkası kesilmek bilmiyor. Yakın zamanlar da alığımız birçok ölümlü haberler nedeniyle ülkece psikolojimiz bozulmaya yüz tuttu. Fakat yaşanan olaylarda suçu yalnızca birilerine bağlamanın da yanlış olduğu kanısındayım. Askerilerin atış alanlarına gerekli tekbiri almamasında ne kadar suçu varsa, aynı zamanda 13 yaşındaki yavrumuzun ölmesinde asker kadar ailenin de suçu olduğunu düşünüyorum.”

Ekram Tayfur: “Patlamamış bir mühimmat nasıl gözden kaçar”

“İnsan canı çok ucuzladı. Bu yaşananların sorumlusu baştakilerdir. O çocuk o bombayı nasıl buldu. Askeri birliğin başındaki komutan askerlere bir tatbikat yapıldıktan sonra alanda bir patlamamış bir mühimmatın gözden kaçmasına anlam veremiyorum. Bu  yavrumuzun canı geri gelmeyecek bu olaydan sonra aleninde hiçbir şekilde içi soğumayacak, biz  olaylarda suçulu aramıyoruz fakat sorumsuzluklar nedeniyle sürekli ölümlü haberlerin yaşanması bizleri sarsıyor.”

Mustafa Altınkalp: “Bir çocuk sorumsuzluk nedeniyle canından oldu”

“13 yaşındaki çocuğun bomba ile yaşamını yitirmesi  gerek askerin gerekse ailenin sorumsuzluğundan kaynaklanmaktadır. Askerlerin atış sonrasında araziyi kontrol etmemesi ve çocuğun kolayca atış alanına kadar girmesi büyük bir problemdir. Böylesi bir olayın yaşanması bizi ciddi anlamda üzdü hurda toplayarak ailesinin geçimine katkı koyan bir çocuk sorumsuzluk nedeniyle canından oldu.”

Cemal İnangil: “Bunca zamandır o patlayıcı madde nasıl orda kaldı”

“Geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketinden sonra, 13 yaşındaki çocuğumuzun canından olması bizleri sarstı.  Bu işteki tek suçlu yetkililerdir. Hiçbir yerin düzenine kulak asmıyorlar bu yüzden sistemin değişmesi şart.  Atılı vaziyette bulunan maddeler konusunda askerlerin payı olsa da, ailenin 13 yaşındaki çocuğu yalnız başına hurda toplamak için bırakması ayrı bir  soru işareti. Yaşanan bu acı gerçek nedeniyle bir çocuk canından oldu. Burası dağ başı değil, burası Kıbrıs, yetkililerin her yerde önlem alması gerekmektedir. Bunca zamandır o patlayıcı madde nasıl orda kaldı. Neden hiç kontrol edilmedi.”

Ahmet Mağusalı: “Bir çocuk hiç yoktan canından oldu”

 Bu olayın en büyük suçlusu askeri birliğin yanı sıra ailedir. Yaşanan olayda bir çocuk hiç yoktan yere canından oldu. Başıboş halde bir çocuk, atış alanlarında hurda toplamak için dolaşıyor. Zaman zaten belli böyle bir zamanda bir çocuk nasıl yalnız bırakılıyor. Aile çalışıyor evet orada sorun yok ama bu yavrunun tek başına hurda toplaması ciddi anlamda bir sorundur. Geçmişi artık geri getiremeyiz, geçmişi getiremediğimiz gibi yavrumuzun canını da getiremeyeceğiz, yaşanan olay bizleri ne kadar üzse de yetkililerin gerek alt yapıda, gerek askeri atış alanlarında, gerek dere yataklarında bir önlem alması gerekmektedir.”

Semavi Aşık: “Askeri bölgeye bir çocuğun elini kolunu sallayarak girmesi manidar”

“Günümüzde insan hayatı yaşanan olaylarda da gördüğümüz gibi çok ucuzlaştı. Artık insan hayatının bir önemi kalmadı. Yaşanan sel felaketinden sonra, 13 yaşında bir yavrumuzun ölmesi bizleri olumsuz anlamda etkiledi. Savaş yaşamış her ülkede bu tip kazalar meydana gelebiliyor, fakat savaşın ardından  40 yılın geçmesine rağmen  böylesi bir durumun yaşanması çok doğru bir şey değil. Demek ki oralarda atılı vaziyette bulunan patlayıcılar toplanıp imha edilmedi.  Henüz ergenliğine ulaşmadan bir can verdik. Allah ailesine sabır versin demekten başka diyecek bir sözümüz yok. Fakat biraz da ayıbı kendimizde aramamız gerektiğini düşünüyorum. Askeri bölgeye bir çocuğun elini kolunu sallayarak girmesi biraz manidar bir durumdur. Demek ki yeterince emniyet tedbiri alınmamıştır, mantıklı bir açıklaması da yapılmamıştır. Burada bir kontrolsüzlük var.  Her ne olursa olsun yine de 13 yaşındaki bir çocuğun ölmesi bizİ ciddi anlamda derinden yaraladı.”

Yaşar potalı: “Tedbirsizlik nedeniyle ortaya çıkan ölüm haberleri bizleri isyan ettirdi”

“Geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketinden sonra, 13 yaşındaki yavrumuzun canından olması bizleri sarstı. Bu olayda hem askeri birliğin hem de ailenin suçu olduğunu düşünüyorum. Böylesi bir rezaletin herhangi bir açıklaması olamaz. Fakat ülkemizde sürekli ölüm haberlerinin gerek tedbirsizlik gerek sorumsuzluk nedeniyle ön plana çıkması bizleri isyan ettiriyor.”

Mustafa kavuklu: “13 yaşındaki çocuğumuzun ölmesinde ihmalsizlik var”

“13 yaşında bir yavrumuzun ölmesinde büyük ihmal sorunu var. 

Her şeyden önce, askeri birlik tarafından atış alanlarına bir genel kontrol olmaması manidar bir durum. Yaklaşık,  İki haftadır denetimsizlik ve önemsizlik nedeniyle facialarla sonuçlanmış ölüm haberleri okumakta ya da duymaktayız. Alınmayan tedbirsizlikler nedeniyle sanırım bu olayların ardı arkası kesilmeyecek.”