DOLAR 32,5237 -0.08%
EURO 34,8023 -0.2%
GBP 40,5055 -0.04%
ALTIN 2.420,11-0,40
BITCOIN 21597630,26%

Utanç tablosu!

ABONE OL
19 Kasım 2016 10:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

2011 yılında babası tarafından tecavüze uğrayıp ardından öldürülen 7 yaşındaki Mustafa Diker cinayetinin yarattığı infial üzerine hazırlıklarına başlanan “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa Tasarısı”nın aradan geçen onca zamana karşın yasallaşmayıp  “Kadük” durumuna düşmesi çeşitli kesimlerin tepkisine neden oldu

 

KKTC’de henüz hayat bulmayan “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasası”nın önemine ve aciliyetine dikkat çeken hukukçular ve sivil toplum örgütleri, bu eksikliğin KKTC’nin “utanç” tablosu olduğunu kaydetti

 

Konuyla ilgili Yeni Bakış’ın sorularını yanıtlayan Sosyal Hizmetler Dairesi Müdiresi Aydan Başkurt ise “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa Tasarısı”nın daha önceki çalışma dönemlerinde de Meclis’e kadar geldiğini ancak yasalaşmadığını anımsatarak, bu önemli konuda gerekli çalışmaların başladığını kaydetti

 

Özlem ÇİMENDAL

 Ülkede çocuklara yönelik son dönemlerde tecavüzden cinsel istismara kadar toplumda büyük tedirginliğe neden olan olaylar yaşanırken, KKTC’de “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasası”nın hala hayata geçirilmemesi  çeşitli kesimlerin tepkisine neden oldu.

 

Baraka Aktivisti  Nazen Şansal:

“Çocukları önemsediklerini söyleyen siyasiler, ikiyüzlü davranıyor

Baraka Aktivisti Nazen Şansal, her fırsatta hem hükümet partilerin hem de  muhalefet partilerin çocukların her zaman öncelik olduğu söylemlerinde bulunduğunu, ancak henüz “Çocuk istismarı ve Önleme Yasası” gibi ciddi ve önemli bir yasanın KKTC’de hayat bulamamış olmasına dikkati çekerek, siyasileri ikiyüzlü davrandığını vurguladı. Nazen Şansal, “Çocuklara sahip çıktığımız ve düşkün olduğumuz bir halk olduğumuz söyleniyor. Fakat Çocuk hakları konusunda çok geriyiz” dedi.

 

“Çocuk suçlular yetişkinlerle aynı çatı altında”

KKTC’de “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa”sı gibi ciddi ve önemli bir yasanın olmayışının yarattığı mağduriyet ve tehlikelerine değinen Şansal, “Buna birçok örnek verilmesi mümkün. Bunlardan bir tanesi ve önemlisi olan çocuk suçluların yetişkin suçlularla aynı çatı altında yaşıyor ve yetişiyor oluşudur. Ailevi ve sosyal nedenler ya da çevresel faktörlerin etkisi ile ufak bir suç işleyen bir çocuk, cezaevine girdiği zaman yetişkin suçlularla birlikte olduğu için ıslah olmak yerine daha kötü bir halde cezaevinden çıkmaktadır. Önemli olan o çocukların eğitimine de devam edebileceği şekilde muhafaza edilerek, ıslah edilip topluma kazandırılması gerekmektedir. Islah evleri ve çocuk mahkemelerinin olmaması ve çocukların ayrı mahkemede yargılanamaması en büyük ayıplarımızdan biridir” şeklinde konuştu.  

 

“Çocukların yaşlarına uygun olmayan ve karakterini etkileyen dersler de istismardır”

Zorunlu Din dersleri ve yasa dışı Kur’an Kurslarının da çocuk istismarı kapsamında değerlendirildiğini ifade eden Şansal, “Çocuk hakları çerçevesinde özellikle üzerinde durduğumuz konulardan bir de de zorunlu din dersleri aslında. Yaz aylarında ülkede verilen kuran kursları da bir çeşit çocuk istismarıdır. Eğitimci ve pedagogların açıklamalarından şunları anlıyoruz ki çocukların yaşlarına uygun olmayan ve beyin, karakter gelişimini olumsuz etkileyen unsurlardır zorunlu din dersleri ve Kur’an Kursları. Tabii ki her aile kendi kültür, örf, adet ve inancını çocuğuna öğretebilir ama bunların belli bir yaştan sonra bilimsel kriterlerle yapılması gerekir” ifadelerini kullandı.

 

“Siyasilerin yaptıkları, ikiyüzlülük ve samimiyetsizliktir”

“Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa Tasarısı”nın hala hayat bulamamış olması ve Meclis’te kadük durumuna düşmesini iki yüzlülük olarak değerlendiren Şansal, “Hükümetten ana muhalefete hiç fark etmiyor, hepsine tek tek sorduğunuzda ‘Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır.’ ‘Çocuklarımız bizim geleceğimizdir’ gibi birtakım söylemlerde bulunuyorlar. Fakat kendilerinin yetkili oldukları bakanlık, kurumlarda bu yasaları yapmak adına bir irade ortaya koymuyorlar. Çünkü yaptıkları ikiyüzlülük ve samimiyetsizliktir” açıklamasında bulundu.

“Öncelikleri çocuklar değil, rant ve çıkar ilişkisi”

Siyasilerin önceliklerinin rant düzeni ve çıkar ilişkisi olduğunu dile getiren Şansal, “Siyasilerin öncelikleri kadın değil, çocuk ve insan değil. Onların öncelikleri rant ve sermaye düzenidir. Ki bunun için de çocuk hakları ve istismarına yönelik bir yasamız dahi henüz yok” şeklinde konuştu.  

 

“Amaçları hiçbir zaman çocukları korumak olmadı”

Hükümetin ve ana muhalefetin gündeminin koordinasyon ofisiyle çocukları ve gençleri başka kurumlara teslim etmek olduğuna da değinen Şansal, “Ne yazık ki çocuklarımızı korumak değil, kendi devleti korumasından çıkararak, başka bir devletin inisiyatifine teslim etmekle meşguller” dedi.

 

Avukat Barış Mamalı:

“KKTC’nin utanç tablosudur”

Son zamanlarda üst üste yaşanan ve toplumda infiale neden olan çocuk tecavüzlerinin artışına dikkati çeken Avukat Barış Mamalı ise çocuk tecavüz ve istismarlarının korkutucu boyuta ulaştığını ve hala ülkede “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasası”nın olmayışının ise KKTC için utanç tablosu olduğunu vurguladı.

 

“Çocuklara yönelik işlenen suçlar korkutucu boyutlara ulaştı”

Mamalı, “Minicik ve savunmasız bedenlerin ve ruhların gasp edildiği son günlerde, ülkede çocuklara yönelik işlenen suçlar korkutucu boyutlara ulaştı” dedi.

 

“Çocuklara yönelik artan suçlar, Ceza Yasası’nın yetersizliğinin göstergesidir”

Çocuk hakları konusunda yaşanan olumsuzlukların, özellikle ülkede 100 yıllık ceza yasasının bir an evvel değişmesi ve yenilenmesi gerektiğinin göstergelerinden birisi olduğunu vurgulayan Mamalı, “Ülkede çocukların korkunç istismar, taciz ve tecavüzlerden korunması şarttır” diye konuştu.

 

“Hükümetler, çocuklara yönelik işlenen suçlarda rahatsızlık duymuyor”

Değişen hayat standartları, teknoloji ve kültürel karışımların etkisiyle cinsel sapkınlıklar, çocuk istismar, taciz ve tecavüzlerinin önüne geçilemeyecek derecede artmaya başladığına dikkati çeken Mamalı, hükümetlerin bu konuda rahatsızlık duymadığını ifade etti.

 

“Meclise takıldı”

KKTC’de henüz “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasası” dahi olmadığını, 2011 yılında çalışmalarına başlanarak Meclis’te takılan ve bugün de eskidiği ve güncelliğini yitirdiği için gündemden düşen tasarının KKTC’nin “utanç” tablosu olduğunu kaydetti.

 

“Yaptıkları yasaları da yüzlerine bulaştırıyorlar”

Mamalı, “Ancak yöneticilerin böyle bir rahatsızlığı yoktur. Yönetenler “bizim işimiz tamam olsun gerisi mahvolsun” anlayışındadırlar. O yüzden bu gibi hassasiyetlere duyarlı olmalarını bekleyerek ümitlenmeyiniz. Zaten yaptıkları yasaları da yüzlerine , gözlerine  bulaştırmaktadırlar” dedi.

 

Sosyal Hizmetler Dairesi Müdiresi Aydan Başkurt:

“Hem yasa tasarısı hem yeni sosyal hizmet merkezleri çalışmaları başladı”

Konuyla ilgili Yeni Bakış’ın sorularını ve eleştirileri yanıtlayan  Sosyal Hizmetler Dairesi Müdiresi Aydan Başkurt ise, “Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa Tasarısı”nın daha önceki çalışma dönemlerinde de Meclis’e kadar geldiğini ancak Meclis’te takıldığını anımsattı. Başkurt, hem Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa Tasarısı hem yeni sosyal hizmet merkezlerini hayata geçirme hem de yasal anlamdaki düzenlemelerin yeniden düzenlenerek hayat bulması için gerekli çalışmaların başladığını kaydetti.

 

“Programımızda olan ve öncelik verdiğimiz tasarı”

“Çocuk İstismarı ve Önleme Yasa Tasarısı”nın bakanlık olarak önem verdikleri öncelikli konulardan biri olduğunu vurgulayan Başkurt, “Biraz süreç isteyebilir ama en kısa zamanda toparlayarak, gerekli çalışmaları yaparak tekrar Meclis’e sunacağız. Önceliğimiz arasında programımızda olan bir tasarıdır. Tasarının kaldığı yerden devamı ve güncellenmesiyle ilgili çabalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

 

“Hazırlanıyor, Meclis’te takılıyor”

“Çocuk istismarı ve Önleme Yasa Tasarısı” gibi önemli bir yasanın henüz daha hayat bulamamış olmasıyla ilgili olarak ise  Başkurt, “Meclis’e gitmiş bir yasa tasarısıdır. Bu süreçte tasarı neden ‘kadük’ edildi o konuda bir bilgim yok” dedi. Başkurt, yasanın önemine dikkat çekerek, ilgili kesimlerin Meclis safhasına kadar gerekli tüm çalışmaları yaptığını ve tasarıyı Meclis’e sevk ettiğini ancak Meclis’te takıldığını vurguladı.

 

*Kadük: Bir yasama döneminde sonuçlandırılamamış olan kanun tasarı ve teklifleri hükümsüz sayılır. Buna Anayasa hukuku literatüründe kadük olma (caducité) denir. Ancak, Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri bu tasarı ve teklifleri yenileyebilirler.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam