DOLAR 32,5536 0.01%
EURO 34,9405 0.28%
GBP 40,8194 0.39%
ALTIN 2.421,12-0,04
BITCOIN 2093207-3,04%

Vatandaş yanmış kimin umurunda!

ABONE OL
22 Kasım 2017 10:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam, ülkeyi yönetenlerin koltuk kavgası peşinde olmaları nedeniyle hızla yükselişte olan dövizin farkında dahi olmadıklarını belirterek,  esas başı ağrıyanların ise dövizle borçlananlar olduğunu vurguladı.

Saydam, ülkenin yüzde 90’a yakın mal girdisinin ithal olduğunu anımsatarak, bir malın Türkiye’den ülkeye gelene kadar kurların değişmesi nedeniyle gümrükte daha yüksek KDV, fon ve vergi aldığını, bunun da ülkede pahalılığı tetiklediğini kaydetti.

Saydam, “Türk Lirası bizim kontrolümüzde değildir. Bu nedenle müdahale hakkımız yoktur. Türkiye Merkez Bankası sürekli piyasaya döviz rezervi sunar. Her yapılan müdahale en fazla bir gün etkili olur. Bu nedenle Türkiye’nin de bu dövizi yavaşlatması çok zordur. Siyasi tedirginlik, enflasyonun artışı ve Türkiye’deki uygulamalar yatırımcıların Türkiye’ye sıcak para yatırımı yapmasını geciktiriyor” diye konuştu.

Deniz ABİDİN 

Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam,  dövizdeki hızlı yükselişin etkilerini  Yeni Bakış’a değerlendirdi. Göksel Saydam, dövizin eşit düzeyde yükselişini sürdürdüğünü belirterek, 30 Ekim’de doların 3,78 iken dün itibariyle 3,94 olduğunu söyledi. Saydam, 30 Ekim’de Euro’nun 4,39 iken 4,63, sterlinin ise 4,98 iken 5,22 olduğunu ifade etti. Saydam, artışın son sürat devam etmekte olduğuna dikkat çekerek, bu fırtınanın önceleri sessizce gelirken, şimdi gürleyerek gelmekte olduğunu belirtti. Saydam, bu durumun ülkeyi yönetenlerin hiç umurunda olmadığını ifade ederek, siyasilerin koltuk kavgası peşinde olduklarını kaydetti. Saydam, ülkenin yüzde 90’a yakın mal girdisinin ithalata dayalı olduğunu belirterek, bir malın Türkiye’den ülkeye gelene kadar kurların değişmesi nedeniyle  gümrükte daha yüksek KDV, fon ve vergi aldığını anımsattı. Saydam, bunun da ülkede pahalılığı tetiklediğini kaydederek, asgari ücretlinin gelirinin TL olmasından dolayı satın alma gücünü olumsuz yönde etkilediğini belirtti. 

“Siyasi tedirginlik, enflasyonun artışı ve Türkiye’deki uygulamalar etkendir”
Saydam, şöyle devam etti, “Türk Lirası bizim kontrolümüzde değildir. Bu nedenle müdahale hakkımız yoktur. Türkiye Merkez Bankası sürekli piyasaya döviz rezervi sunar. Her yapılan müdahale en fazla bir gün sürer. Bu nedenle Türkiye’nin de bu dövizi yavaşlatması çok zordur. Bunun nedeni Türkiye’de enflasyonun hızla artmasıdır. Siyasi gelişmeler ve belirsizlikler yabancı yatırımcıların Türkiye’ye sıcak para getirmesini maalesef yavaşlattı. Ekonomide belirsizlik olduğu zaman herkes parasını o ülkede değerlendirmekten çekinir. Siyasi tedirginlik, enflasyonun artışı ve Türkiye’deki uygulamalar yatırımcıların Türkiye’ye sıcak para yatırımı yapmasını geciktiriyor.”

“Enerjinin pahalı olması üretime yansıyacak”
Saydam, Türkiye’de enflasyonun Ekim ayında 11,90 olduğunu ve bunun da  yüzde 12’ye denk geldiğini, enerjinin pahalı olmasının da üretime yansıyacağını kaydetti. Saydam, Bakan Sunat Atun’un Türkiye’den bir dönüşünde Türkiye Ticaret Bakanı ile yaptığı görüşmede Türkiye firmalarının KKTC’ye satacakları malları Türk Lirası olarak faturalanmasını konuştuklarını söylediğini anımsattı. Bunun yapılmasını mümkün görmediğini ifade eden Saydam, Türkiye’de ihracat yapan firmaların ham maddelerinin büyük bir bölümünü yurt dışından aldıklarını söyledi. 

“Ekonomi Bakanı hayat nasıl ucuzlar onu düşünmeliydi”
Saydam, ülkede ekonominin başını ağrıtan esas nedenin dövizle borçlananların durumu olduğuna dikkat çekerek, hükümetin bu konuda bir düzenleme yapması gerektiğini belirtti. 
Saydam, KKTC’de dileyenin herhangi bir para birimiyle mal alıp satabileceğine dikkat çekerek, satıcıların da garantiye almaları amacıyla bütün mal hizmetlerinin bedelini döviz olarak belirlediklerini kaydetti. Saydam, “Ekonomi Bakanı Türkiye ile anlaşma yapacağı yerde ülkede hayat nasıl ucuzlar, pahalılığın hızı nasıl yavaşlar gibi bu konulara yoğunlaşması daha doğru olur” diye konuştu. 

Emek-İş Başkanı Aşam: “Hükümet erken kurulamazsa Asgari Ücret yine kalacak”
Emek-İş Başkanı Koral Aşam ise, akaryakıt başta olmak üzere her şeyin neredeyse dövize bağlı olarak ücretlendirildiğini, ancak çalışanların maaşlarının bu şekilde olmamasının olumsuz etki yarattığını belirtti. Aşam, asgari ücretin Ocak ayında belirlenmesi gerektiğini anımsatarak, bunun da hem çalışanların hem de vergi masraflarının şekillenmesini sağlayacağını söyledi. Aşam, 7 Ocak’ta yapılacak seçimin ardından kurulacak olan hükümetin çok hızlı bir şekilde yeni asgari ücreti belirlemesi gerektiğini ifade ederek, hükümetin hızlı bir şekilde kurulamaması durumunda asgari ücretle birlikte şekillenmesi gereken ücretlerin kalacağını belirtti. 

“Çalışanların maaşları dövize endekslenmeli”
Aşam, asgari ücretlinin bunun dezavantajını fazlasıyla yaşayacağını belirterek, şöyle devam etti, “Sayın Maliye Bakanı artan döviz karşısında yapılacak bir şey yok diye beyanda bulundu. Ekonomistlerin yorumuna da baktığımızda bu yapı içinde yapılabilecek bir şeyin olmadığı söyleniyor.
 Tüm girdilerin dövize endekslendiği bir durumda aslında çalışan maaşlarının da buna endekslenmesi gerekiyor. 
Emek sermaye çelişkisi burada da gündemdedir. Çalışanların maaşları girdi olarak görülüyor. En kolay girdi maliyeti olarak ise çalışan ücretleri görülüyor. Mazotun, elektriğin dövize endeksli belirlenmesine kimsenin itirazı olmazken çalışan ücretlerinin biraz daha yükseltilmesine karşı durumu toleransla karşılıyorlar. 
Ancak esas üzücü olan devlet de bu gibi düşüncelere kapılıp çalışanın maaşını baskı altında tutuyor.”

“Asgari ücretli karın tokluğuna çalışıyor”
Aşam, siyasilerin “asgari ücretle geçinmek kolay değil ama …” diyerek cümlelerini sürdürdüklerini ifade ederek, aslında o “ama” nın arkasında yapılması gerekeni bildiklerini belirtti. 
Aşam, çalışanların özellikle de asgari ücretlilerin örgütlenmelerinin önünde fiziki engeller olmasından ve baskı unsuru olamamalarından dolayı hayatlarını karın tokluğuna idame ettirmeye çalıştıklarını kaydetti. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam