Vatandaşın cebinde para kalmıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, kamusal bir hizmet olan eğitim, ulaşım ve sağlığın vatandaşların faydalanamayacağı duruma geldiğini belirtti

 Tulga, okul öncesinden üniversiteye kadar ülkede eğitimin paraya tabi tutulduğuna işaret ederek, aynı şeyin sağlık için de geçerli olduğunu vurguladı. Tulga, “Bunların çok acil olarak düzenlenmesi gerekmektedir” dedi 

Özlem ÇİMENDAL

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının ülke esnafını ekonomik bakımdan içinden çıkılmaz hale getirdiğini kaydetti. Tulga, ülkede mevcut durumun değişmesinin önünü açacak radikal ve çözüm odaklı önlemler yerine, yıllardır hep aynı tartışmalar içerisinde kısır bir döngünün söz konusu olduğunu belirtti. 

“Hep aynı ve benzer tartışmaların içindeyiz”

Geçmişte yaşanan krizlerde olduğu gibi bugün de benzer tartışmaların devam ettiğine dikkat çeken Tulga, “Benzer tartışmaların nedeni ülkede bir şeyin değişmediğidir. TL değer kaybına bağlı olarak hayat pahalılığı kaçınılmazdır. Bir şeyi değişmediğimiz için hala bugün krizin içerisindeyiz. Esas mesele budur” dedi. 

Dövize bağımlı olmak en büyük sorun 

Tulga son elektrik zammına da vurgu yaparak şunları söyledi: “TL değer kaybına bağlı olarak hammadde fiyatlarının da artışı ile elektrik fiyatları da yükselmiştir. Bu yiyecek-giyecek otomobil için de geçerlidir. Çünkü dövize bağımlıyız. Bu Türkiye’de de böyle. Yapılması gereken gelir artışını yani büyümeyi sağlamaktır. Bunun ardından da gelir dağıtımını uygulayacak politikaları uygulamaktır.”

Vatandaşın en çok giderleri eğitim, sağlık ve ulaşımda

Eğitim, sağlık ve ulaşımın acil olarak düzenlenmesi gerektiğini belirten Tulga, ülkede vatandaşın en büyük gider kalemlerinin de bu alanlar olduğunu söyledi. Vatandaşın eğitim, sağlık harcamaları dışında cebinde para kalmadığına dikkat çeken Tulga, “Toplumun yüzde 60’ının bu harcamalarından sonra elinde hiçbir şey kalmıyor. Bu da doğal olarak piyasaya yansıyor” şeklinde konuştu. 

Vatandaş kamusal hizmetlerden faydalanamıyor 

Kamusal bir hizmet olan eğitim, ulaşım ve sağlığın vatandaşların faydalanamayacağı duruma geldiğini belirten Hürrem Tulga, okul öncesinden üniversiteye kadar ülkede eğitimin paraya tabi tutulduğuna işaret etti. Tulga, aynı şeyin sağlık için de geçerli olduğunu vurguladı. Tulga, “Bunların çok acil olarak düzenlenmesi gerekmektedir” dedi.  

“Korkunç kaynaklar kullanıldı”

Ülke politikasının sadece birtakım şirketlerin iş yapması üzerine kurulu olduğunu ve seçilmiş firmaların iş yapması ile her şeyin tamammış gibi aksettirildiğini anlatan Tulga, “Katkılar yapıldı, hibeler, krediler verildi. Korkunç kaynaklar kullanıldı. Bunlar vatandaşa yansıdı mı. Hayır. Bu ülkeye yabancı sermaye gelsin demek ve kredi kullandırılmakla vatandaşın kalkınamayacağı görüldü. Bu yatırımlar yapılırken, ülke insanının istihdamına da katkı yapılmalıydı. Yerli insanların istihdam oranı yüzde 20 olarak açıklandı. Biz insanlarımızı üretime kapatıyoruz böylelikle” ifadelerini kullandı. 

Hayvancılıkta kayıt dışılık yüzde 50’lere dayandı

KKTC’de tarım ve hayvancılık politikalarının da olmadığını ifade eden Tulga, KKTC’nin en büyük gelir kaynağı olan zeytinin bile küflenip, ağaçlarda kuruduğuna vurgu yaptı. Hayvancılıkta kayıt dışılığın bugün yüzde 50’lere ulaştığını anlatan Tulga, et kaçakçılığının çok ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Tulga, “Yatırımlar işe yaramıyor, istihdamlar yapılamıyor bir yandan da kayıt dışılık artıyor. Böyle bir yapıda ne bütçe tamam olur ne de alım gücü yükselir. Bu yapılamadığı zaman en küçük krizde yerle bir oluyoruz. Aynen şimdi olduğu gibi” diye konuştu. 

Asgari ücret 400 doların altına düştü 

Hükümetin mevcut tabloya müdahale edebilecek enstrümanlara sahip olmadığına işaret eden Tulga, TL’nin değer kaybı devam ettikçe insanların alım gücünün de azaldığını söyledi. Asgari ücretin bugün 400 doların altına düştüğüne dikkat çeken Tulga, bugünden sonra ciddi önlemlerin alınarak, kriz konusunda açılımların yapılması gerektiğini kaydetti. Tulga, hükümetin önlem amaçlı attığı adımların geri dönüşünün yine devlet bütçesi olduğuna işaret eden Tulga, hükümetin feragat ettiği indirim veya muafiyetleri devlet kasasından karşılamak durumunda kaldığını söyledi.  

“Fiyat farkı fonu olmaması en ufak krizle yerle bir ediyor her şeyi”

Kısa vadede ülke gerçekliğine müdahale edecek bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Hürrem Tulga, bugün fiyat farkı fonu korunmuş ve bu krizlerde uygulamaya konulmuş olsaydı bu krizlerin önlenebileceğine dikkat çekti. Tulga, bu fon için toplanan paraların bütçeye aktarılmasından dolayı yeri geldiğinde kullanılması için aktarılacak mevcut birikimin de ortadan kalktığını belirtti. Tulga, bu paraların kullanılması gereken yerlere değil, başka yerlere kullanıldığına da dikkat çekti. 

“Elektrikte vergi alımı iptal edilebilir”

Hükümetin elektrik konusunda vergi alımını durdurabileceği gerçeğinin de var olduğuna işaret eden Tulga, kısa vadede alınabilecek tek önlemin bu uygulama olduğunu vurguladı. Bunun da başka bir alanın sigara veya yurt dışından gelen başka bir alanın vergilendirilmesi ile dengelenebileceğine işaret etti. Tüm bunların hesaplanarak radikal ve pratik hayata uygulanabilecek bir çözüm modeli geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Tulga, mevcut içerisinde bulunulan durumun da el kol bağlayan bir yapıda olduğunun da görüldüğüne değindi.