Yaşama gelme nedeninizi bulun

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ruhsal bir yolculuk hikayesi bu. Kendi içinde başlayıp, ilk önce çevresine ardından da tüm insanlığa yayılan… Dünyaya geldiysek şayet, kuşkusuz bir amaç vardı. Bu amaca yönelip yol almak, farkındalıkları artırmaksa, yine bize düşen bir görev. İşte tüm bu yol hikayesinde, hepimizin başına gelen çıkmazlar, sorunlar, sıkıntılar karşısında O’nun varlığı devreye giriyor. İlknur Yeşilleme… İsteyene, istediği zaman yol arkadaşlığı yapabilmek için, geçmişe takılmadan, geçmişe dair kötü izleri sevgiye dönüştürebilmek için, çokça huzur, çokça sevgi için, en önemlisi de kendinize dönüp, kendinizi bulmak için sıcacık gülümsemesi ve güven veren bakışlarıyla bekliyor hepimizi.

Rahman Kuantum Koçluğu, Gelişim Dönüşüm ve Şifa  Merkezi adını verdiği, henüz bebek diye tamamladığı merkezinde enerjileri dönüştürüyor, şifa programlarıyla daha sağlıklı bir bedene kavuşmanız konusunda yardımcı oluyor. Tüm bunlar işin görünen kısmı elbette. Bir de hissettirdikleri var İlknur Hanım’ın. Onu da anlatmak öyle kolay değil… Uzun zamandır duymadığınız güven duygusunu biraz hatırlamaya çalışın, ya da koşulsuz sevgiyle sarılan birini hissedin yanınızda.. Belki de çaresizim dediğiniz anda, çare olmaya gelen bir dost elini düşünmelisiniz. Tüm bunları bir yerde, bir insanda toplayın şimdi. Sözcüklerle ifade şekli bu… Dahası var elbet, dahası için Yeni Bakış gazetesi olarak biz referans olalım, siz deneyimleyin…

Elif ŞEN

Ne zaman açtınız burayı?

Henüz çok yeni;  daha bebek. 6 ay oldu.

Açma kararını nasıl verdiniz? Ülkede böyle bir yere ihtiyaç olduğunu mu düşündünüz?

Evet zamanı geldiğine inandım. Ama bundan öncesinde bir süreç geçirdim. Eğitimimi aldıktan sonra amatör bir şekilde çalışmalar yaptım. Tanıdıklarım, dostlarım, akrabalarımla bir takım çalışmalar yaparak kendimi geliştirdim. Ardından da hazır hissettiğim de açtım. Doğru zamanın geldiğini düşündüm.

Eğitim süreci nasıl geçti? Yola çıkış öykünüz ve sonrasında gelişen süreçten biraz bahsedelim…

Eğitim almadan önce, yapısal olarak insan psikolojisi ve insan duygularıyla ilgilenen biriydim. Böyle bir eğitiminin verildiğini duyduğumda bu benim için çok büyük bir şans olarak hissettim. Yani verilen eğitimler kendim için biçilmiş kaftandı. Nitekim eğitim çalışmasında ilk kendimize yöneldik.

İlk önce kendi içimizde farkındalıkları ve eksik kalan yanları tamamlayarak başladık işe. Çalışmalar ve eğitimlerle birlikte ilk önce kendimde bir takım değişikliklerin olduğunu fark ettim. Ardından da bu mesleğin, insanlık adına hayrlı olabileceğine kanaat getirdim.

Ve bu mesleğin, insanlık adına hayırlı olabileceğini gördüm. Ardı arkasına hemen bu mesleğe atılmaktan ziyade üç sene pişmeyi yeğledim. Yakın çevrem, akrabalarım, aile bireyleri üzerinde çalışmalarımı yaparak kendimi geliştirdim. Doğru zamanın geldiğini düşünüp, kendimi de hazır hissettiğim zaman da bu merkezi açtım.

Rahman Kuantum Koçluğu, Gelişim Dönüşüm ve Şifa Merkezi’nde neler yapılıyor? Gelenler ne gibi hizmetler alıyor?

Yaşam koçluğu yapıyorum. Bireysel terapiler, enerji aktarımı yapıyorum. Enerji terapistiyim aynı zamanda. Kaynağın enerjisini aktarıyorum. İnsanın her yaşıyla ilgilenmeye gönül vermiş biriyim ama ayrı olarak çocuklarla özel olarak ilgilenilmesi gerektiğine inanan bir insanım. Çocuklara özel, çocuk meditasyonları yapıyorum. Buraya gelen yetişkinlerle birlikte yaptığım bire bir çalışmalarda, sıkıntıların çocukluk yaşlarında dönüşmeye başladığını görüyorum. Bu demektir ki çocuklarımızın, gelişimi, sağlıklı ruhsal ve fiziksel gelişim duygusal dünyalarıyla ilgilenerek gelişimlerine destek olmak gerekiyor. Benim de tercihim çocuklarla iletişimde kalmak. Meditasyon da bu sürece büyük katkı sağlamaktadır. Çocukların kendilerine güvenleri geliyor. Odaklanma sorunu, konsantrasyon sorunu yaşayan çocuklar, çok hareketli çocuklar meditasyon yardımıyla bu sıkıntılarını ortadan kaldırabilir. Çocukları yaş gruplarına ayırıyorum.

Kaynağın enerjisi ne demek?

Her şey bir enerji. Bizim düşüncelerimiz de bir enerji. Kendilerine ait bir frekansları var. Kaynağın direk sevgi enerjisinin titreşimleri tamamen dönüştürücüdür.

Sevgisizliği, affedemediğimiz duygularımızı dönüştürür. Hayatımızı dönüştürür. Kendimizi çaresiz hissettiğimiz, mutsuz hissettiğimiz, yaşamak zorunda hissettiğimiz hayatımızı dönüştürür. Fiziksel anlamdaki sağlık sorunlarımızı dönüştürür. Tamamen hücrelere DNA’lara kadar nüfus eden bir enerjidir.

Bu aslında bizim kader dediğimiz çizgiyi dönüştürmekte de yardımcı mı oluyor?

Evet kesinlikle. Kader ifadesinin tanımlanmasını istesek, insanlar birbirinden farklı şeyler söyleyebilirler. Kader denilen olgunun ne olduğunu bakmamız lazım. Biz insanlar bu dünyaya gelirken bir akit imzalayarak, hayata adım atıyoruz. Hepimizin ruhsal anlamda dünyaya gelme sebepleri var. Dünyaya kendimizi tanımlamak, var olan eksiklerimizi fark edip tamamlamak adına geliyoruz. Eğer bu farkındalık yakalanamazsa adına kader diyerek kabulleniyoruz. “Kaderim böyleymiş” diyerek yaşamımızı sürdürüyoruz. Ya da farkında olup eksiklerimizi tamamlamayı seçtiğimiz anda “Şans bana güldü. Kaderim değişti” duygusunu hissetmeye başlıyoruz.

Bu çok büyük bir sorumluluk değil mi? Yani insanların bu dönüşümü yaşamaları konusunda yardımcı olan sizsiniz. Bu sizin omuzlarınıza büyük bir sorumluluk yüklemiyor mu?

Az önce belirttiğim gibi, bütün bunlar insanların kader algısından ne anladığıyla ilgili. Sorduğunuz soru da aynı şekilde.  Ben bunu bir sorumluluk olarak görmüyorum. Hatta farkında olup, dönüşümü yaşayan insanları gördükçe ben de mutlu oluyorum. Dönüşümü yaşayan bireylerin gözlerindeki ışık bana mutluluk veriyor. Kendi kendime “Evet! Benim yaşam amacım, insanların gözündeki o ışığı görmek” diyorum. Herkes kendi hayatından ve seçimlerinden sorumludur. Zaten bizimle çalışmayı kabul edecek bireylerin, bir anlamda bu sorumluğu kabul edebilecek güçte olduğu anlamına geliyor. Bu bir psikiyatristin çalışması gibi değil. Yani uygun ilacı vererek beyindeki hasarları kontrol altına alacak bir durum yok. Burada tamamen bireyin öz iradesiyle ilgili öz dönüşümler gerçekleşiyor.

Bu durumda siz, bize gelin demek yerine size gelinmesini mi bekliyorsunuz? Yani doğru zamanda kişiler doğru yolu bulacaktır mı diyorsunuz?

6 ay zarfında reklam yapmamak adına çok direndim. Dediğiniz nedenlerden dolayı. Buna inanan bu gücü kendinde hisseden gelecektir zaten diye düşünüyordum ben de. İhtiyaçlarımı, yaşam koçu desteğiyle halledebilirim diyebilen insan gelecek. Yaşam koçu nedir, enerji aktarımcısı nedir diye araştıran gelecektir. Bu yüzden böyle bir reklam var diye reklam yapmaktan sakındım. Lakin görüyorum ki insanların bilgilenmeye de ihtiyaçları var.  Bu yüzden yavaş yavaş  tanıtım çalışmaları yapmaya başladım. 10’ar dakikalık çalışmalarla. Hiç bir ücret talep etmeden. Atölye çalışmaları kapsamında…

Peki kendi yolculuğunuza dönecek olursak. Bundan sonra sizin çalışmalarınız nereye doğru yol olacak? Siz nasıl ilerlemeyi hedefliyorsunuz?

Ömrüm devam ettiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğim. Şu anda yeterli olduğumu düşünüyorum. Ama geldiğim noktada bir üst (spritüel anlamda) yola devam edeceğim.