DOLAR 32,4752 -0.21%
EURO 34,9784 0.35%
GBP 40,7425 0.36%
ALTIN 2.435,500,52
BITCOIN 21024430,89%

Zamanı geldi!

ABONE OL
23 Şubat 2018 08:40
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Sosyolog ve Siyaset Bilimleri Uzmanı Hakan Gündüz, siyasi erk tarafından hangi gerekçeyle verilmiş olsa da, bu vatandaşlığın yasa dışı olması halinde iptal edilebileceğine dikkat çekerek,   “Hukuksal olmayan hiçbir uygulama iptal edilemez değildir, bir şahıs cumhurbaşkanı bile olsa, anayasa ve yasaların üstünde değildir” dedi


Avukat Boysan Boyra ise hükümetin, vatandaşlıkların yolsuzlukla ya da yasaların öngördüğü şekilde yapılmaması durumunda iptal etme hakkı olduğunu belirtti. Boyra, yasalara aykırı ise ve yurttaşlık yasası kriterlerine uygun değilse söz konusu vatandaşlıkların iptal edilmesi gerektiğini belirtti


EMEK-İŞ Başkanı Koral Aşam da, 2005-2006 döneminde hukuk dışı olarak dağıtılan vatandaşlıkların iptal edildiğini anımsatarak, hiçbir kurumun hukukun üstünde olmadığını söyledi. Aşam, son dönemlerdeki benzeri vatandaşlıklarla ilgili ise hükümetin iddiaları açığa kavuşturmak için üzerine gitmesi gerektiğini kaydetti


TEL-SEN Başkanı Tamay Soysan ise uluslararası haklar ve kazanımlarla birlikte, yasadan ya da evliliklerden doğan vatandaşlıkların bir hak olduğunu, ancak keyfi ve siyaset eliyle dağıtılan şaibeli vatandaşlıkların araştırılması gerektiğini kaydetti 

Deniz ABİDİN

Sosyolog ve Siyaset Bilimleri Uzmanı Hakan Gündüz ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, hükümeti oluşturan partilerin muhalefetteyken üzerinde sıkça durdukları, yasa dışı  vatandaşlıkların iptal edilmesi için, bir an önce faaliyete geçmesini talep etti.

Siyaset Bilimleri Uzmanı Gündüz:

“Toplumsal yamyamlık topluma egemen oldu”

Sosyolog ve Siyaset Bilimleri Uzmanı Hakan Gündüz, gelişigüzel verilen vatandaşlıkların, bir ülkenin yapısını değiştirdiğine dikkat çekerek, bunun ise salt vatandaşlıkla sınırlı olmadığını söyledi. Gündüz, “Vatandaş yapmadan da bir ülkeye kabul ettiğiniz bireyler de yapıyı etkiler ve buna da göç denir” dedi. Hakan Gündüz, iç ya da dış göçün fark etmediğini belirterek, bir ülkenin sosyokültürel dokusunu en fazla değiştiren unsurlardan biri olduğunu söyledi.  Gündüz, ülke insanının 1963’ten 1974’lere kadar kendi büyük göçünü yaşadığını ve Kıbrıslı Türklerin bundan büyük zarar görüldüğünü belirtti. Gündüz, Ada’nın kuzeyinde buna karşın bugüne kadar en ufak bir sosyal politika uygulanmadığı gibi, toplumsal sarsıntıyı düzeltici en ufak bir iyileştirme dahi yapılmadığını dile getirdi. Düzensizliğin bu şokun üzerine bir de son 15 yıldır, hesapsızca,  hoyratça ve vahşice göç kabul edildiğini ifade eden Gündüz, Kuzey Kıbrıs’ta onlarca farklı kültürden onlarca farklı toplum kesimi yaratıldığını söyledi. 

“Hiçbir kültür grubu da senkronize olmadan var olmaya devam ediyor. Üstelik bu yapı birbiri ile yabancılaşmaya devam ediyor. Önceden gizlice olan bu kültürel çatışma, son dönemlerde ise açık açık yapılır bir duruma döndü” diyen Hakan Gündüz,  “Sonuç ortada. Toplumsal çözülme, toplumsal sapma ve en nihayetinde herkesin birbirini yediği toplumsal yamyamlık topluma egemen oldu” diye konuştu. 

“Teknik kadro çok önemli”

Hakan Gündüz, şöyle devam etti, “Hükümet sıkıntılı bir sürecin yaşandığını biliyor. Bir yerlerden sürece dur deme niyetlerini bildiriyorlar. Ama, kökleri 40 yıla dayanan yüklü bir süreç bu. Nereden başlarlar, ne kadar eskiye götürebilirler, hangi noktaları etkileyebilirler buna teknik kadroları karar verecek. Hukukçulardan, sosyologlardan, psikologlardan, sosyal psikologlardan, siyaset bilimcilerden, ekonomistlerden oluşan bir uzman ekip mutlaka olmalıdır. Aksi, gelişigüzel, günübirlik, popülist bir yaklaşımla birkaç düzenleme yapalım denirse sonuç daha felaket olacaktır.” 

“Vatandaşlıklar hukuk dışıysa iptal edilmelidir”

Hakan Gündüz, UBP-DP döneminde dağıtılan vatandaşlıkların hukuk dışı olması halinde iptal edilebileceğini belirterek, bu konuda düzgün bir hukuksal tarama ve dirençli bir siyasal irade gerektiğine vurgu yaptı. Gündüz, “Hukuksal olmayan hiçbir uygulama iptal edilemez değildir” diyerek, kişi Cumhurbaşkanı bile olsa, anayasa ve yasaların hepsinin üzerinde olduğunu ve bunun hukuki anlamda teknik bir konu olması nedeniyle hukukçuların görüş verebileceğini söyledi.

“Ayarlar dizisi”

“Ancak burada mesele hukuk olmayacaktır. Konu siyasi irade olacaktır” diyen Gündüz, şunları belirtti, “Hükümetin İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, çıkıp bir vekili de kastederek, ‘hukuksuz olarak kim vatandaş olmuşsa gereği yapılacaktır’  dedi. Yani usulsüzse onun da vatandaşlığını düşüreceğiz demiştir. Ama hükümetin diğer bir bakanı Sayın Serdar Denktaş, yetki alanında olmamasına rağmen, hükümetteki ağabeylik statüsü ile ‘sayın bakan öyle demedi’ deyip kendince tercüme yapmış ve ilgili vekilin isim de vererek vatandaşlığının düşürülmeyeceğini belirterek, Ayşegül hanıma ayar vermiştir. Yine aynı kabinenin bir diğer bakanı Sayın Cemal Özyiğit de yapılan ayarlara extra bir ayar çekerek, ‘hukuksuzluk varsa vatandaşlık iptal edilecek’ anlamına gelen bir açıklama yapmıştır. Ayarlar dizisi. Bu da konu ile ilgili asıl meselenin siyasi irade meselesi olduğunun en dramatik ve de komik göstergesidir. Hükümet bu süreci sık sık yaşayacak gibi durmaktadır.” 

TEL-SEN Başkanı Soysan:

“Umarız ki yeni hükümet mazeretler arkasına saklanmaz”

TEL-SEN Başkanı Tamay Soysan ise uluslararası haklar ve kazanımlarla birlikte yasadan ya da evliliklerden doğan bir takım vatandaşlık hakkının olduğunu ifade ederek, farklı kültürlerden insanların yıllar içinde bir araya getirilmesiyle toplumsal huzurun yaşanacağı bir düzeni yaratmanın hükümetlerin görevi olduğunu savundu. Soysan, şöyle devam etti, “Anayasanın verdiği haklardan geri gitmemek koşuluyla bugün kurulan hükümetin Başbakanı aynı zamanda bir hukukçudur. Umarız ki bu konularla ilgili alınan kararlar, toplumsal barışı bozacak ve uluslararası bir statüye kavuşabileceğimiz bir düzenin yaratılmasında olumsuz zemin hazırlayacak şekilde olmaz. Toplumsal barış çok ince bir çizgidir. Bozulmasına sebebiyet verecek yanlışlar yapılmamalıdır. Seçim dönemlerinde KKTC’nin bir klasiği vardır. Verilen bir takım sözler olur ancak hükümete gelindiği zaman mazeretler arkasına saklanılarak söz verilen birçok icraat yapılmaz. Umarız ki yeni hükümette bunu görmeyiz.”

EMEK-İŞ Başkanı Aşam:

“Hiçbir kurum hukukun üstünde olamaz”

EMEK-İŞ Başkanı Koral Aşam da, 2005-2006 döneminde hukuk dışı verildiği iddia edilen vatandaşlıkların iptal edildiğini anımsatarak, hiçbir kurumun hukukun üstünde olmadığını söyledi. Aşam, bu yönde yeni hükümetin incelemeler yaparak, söz konusu iddiaların açıklığa kavuşması için bu konunun üzerine gitmesi gerektiğini kaydetti. Aşam, idari işlemlerinin doğru yapılmadığı takdirde gerekçesiz hiçbir vatandaşlığın verilemeyeceğini belirterek, hukuk dışı verilen bütün vatandaşlıkların geri alınması gerektiğini söyledi. 

“Vatandaşlık politikası elzemdir”

Aşam, hükümet programında kriterlerden, nüfus politikasından bahsedilmekte olduğuna dikkat çekerek, henüz yazılanların somutlaşmadığı için kesin bir yorumda bulunmanın doğru olmayacağını kaydetti. Aşam, her ülkenin bir hazım kapasitesi olduğunu belirterek, Kuzey Kıbrıs’ın  küçük bir toplumdan ibaret olduğunu ve kendi nüfusumuzdan kat kat fazla bir nüfusu kaldırmamızın mümkün olmayacağını söyledi.  Aşam, “Bize göre bir vatandaşlık politikası elzemdir, kaçınılmazdır” diye konuştu. 

Avukat Boyra:

“Hükümetin hukuk dışı vatandaşlıkları iptal etme hakkı var”

 Avukat Boysan Boyra ise hükümetin, vatandaşlıkların yolsuzlukla ya da yasaların öngördüğü şekilde yapılmaması durumunda iptal etme hakkı olduğunu belirtti. Boyra, yasalara aykırı ise ve yurttaşlık yasası kriterlerine uygun değilse söz konusu vatandaşlıkların iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Boyra, hükümetin de seçim döneminde bunu dile getirdiğini anımsattı. Boyra, hükümet programında başka bir başlık altında “İdari kısımlarda hata olmuşsa bunlar tek tek ortaya çıkartılıp iptal edilecektir” şeklinde ifadelerin yer aldığını anımsattı. “Hükümet bunun üzerine gideceğini söyledi” diyen Boyra, “Hükümetin hukuksal olarak usulsüz vatandaşlıkları iptal etme hakkı vardır” diye konuştu. 

Yurttaşlık verilmesine bazı sınırlamalar konulacak

Bu arada, 4’lü koalisyon hükümeti programında, Yurttaşlık Yasası ve Çalışma Yasası’nda değişikliğe gidileceği ifade edilerek, şu görüşlere de yer verildi: “Yurttaşlık verilmesine dair kriterler keyfi uygulamaları önlemek için yeniden düzenlenecek, yurttaşlık verilmesine bazı sınırlamalar konulacak, belirli süreler ertesinde beyaz kimlik uygulamasıyla çalışma izinli olarak ülkemizde bulunan yabancıların seçme, seçilme hakkı hariç tüm yurttaşlık haklarını kazanmaları imkanı yaratılacak, yeni yurttaş olanların, yurttaş olmalarından sonraki ilk genel seçimde oy kullanmamaları benzeri kurallar yürürlüğe konulacaktır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam