Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 27-29
Nisan'da Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde düzenleneceği açıklanan Kıbrıs
konulu 5+1 gayriresmi toplantının, taraflar arasında müzakere edilebilecek
ortak bir zeminin olup olmadığının belirlenmesini hedeflediğini bildirdi.
Bakan Ertuğruloğlu, BM öncülüğünde 27-29
Nisan'da İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirilecek, Kıbrıslı taraflar ve
garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin yer alacağı 5+1
formatındaki gayriresmi toplantıya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde
bulundu.
Ertuğruloğlu, 5+1 toplantının Türk tarafının
önerisi olduğunu, bunun gerçekleşecek olmasından memnuniyet duyduklarını
belirterek, şöyle devam etti:
"5+1 toplantının hedefi, taraflar
arasında müzakere edilebilecek ortak bir zeminin olup olmadığının tespit
edilmesidir. 5+1'in, 2017'de Crans Montana'da çöken sürecin kaldığı yerden
devamı olmaması gerekir, olmayacaktır. 5+1'de güven artırıcı önlemlerin gündem
olmaması gerekir, olmayacaktır. 5+1'de 52 yıldır süren başarısız toplumlar
arası görüşmeler sürecindeki konular olmayacaktır. Bu toplantı, bir önü açık
müzakere sürecinin başlangıcı değildir."
Toplantıyı hedefinden saptırmaya çalışanlara
fırsat vermemek için de Cenevre'de olacaklarını vurgulayan Ertuğruloğlu, bir
toplantıda belki ortak hedefin olup olmadığının belirlenemeyebileceğini, 2-3
toplantının daha yapılabileceğini ancak bunun çok uzun bir takvime yayılmasının
sağlıklı bir yaklaşım olmayacağını ifade etti.
Ertuğruloğu, "5+1'in yapılacağı toplantı
masasında Avrupa Birliği (AB) temsilcisinin bulunmasını kabul etmiyoruz. AB'den
birileri toplantının olduğu mahallerde bulunmak istiyorlarsa bulunurlar.
Cenevre'de olacaklardır mutlaka, toplantı saatleri dışında ikili temas
yapabileceklerdir." şeklinde konuştu.
"LUTE KONUNUN NE OLDUĞUNU GAYET İYİ BİLİYOR"
Bakan Ertuğruloğlu, BM Genel Sekreteri'nin
Kıbrıs için görevlendirdiği özel danışmanı Jane Holl Lute'un gelecek ay Ada'ya
gelerek taraflarla yeniden temaslarda bulunabileceğiyle ilgili soruya,
"Lute, konunun ne olduğunu gayet iyi biliyor. Türk tarafının duruşunu da
biliyor ve buna saygılı olduğunu da defalarca ifade etmiştir. Değindiğim
çerçevenin dışında bir hedef öngördüğünü düşünmek istemiyorum." dedi.
Geçmiş müzakerelerden edindikleri tecrübeler
nedeniyle "haklı kuşkuları" olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu,
toplantıya iyi niyetle katılacaklarını, karşı tarafın da aynı şekilde cevap
vermesi halinde ileriye dönük bir fırsatın oluşacağını söyledi.
Ertuğruloğlu, toplantıdan sonuç çıkmazsa,
bunun da dünyanın sonu olmadığını bilerek hareket ettiklerini dile getirerek,
şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kıbrıs Türk halkının dünyada tek
seçeneği bir şekilde Rumlarla ortak olmak değildir. Geçmişte ortak olmuştuk
başımıza neler geldiğini gördük, yaşadık ve hala yaşıyoruz. Rumlarla yeni bir
anlaşma dışında başka seçeneklerimizin de olduğunu bilerek hareket etmekteyiz.
Kimsenin bizi Rum'a mahkum bir halk olarak görmemesi gerekir."
"DURUŞUMUZ, ANAVATAN TÜRKİYE'NİN DE DURUŞUDUR"
Savundukları dış politika ile Kıbrıs
konusundaki ilke ve duruşlarının kendi başlarına belirledikleri görüşler
olmadığına dikkati çeken Bakan Ertuğruloğlu, "Kıbrıs davası, ulusal bir
davadır. Kıbrıs Türk halkı bu davayı nasıl savunacağını ana vatanıyla birlikte
belirler ve beraber savunur. Dolayısıyla özetlemeye çalıştığımız duruşumuz, ana
vatan Türkiye'nin de duruşudur. Bu bilinç ve güvenle yolumuza devam
ediyoruz." dedi.
YORUMLAR