“KONUT KİRALARI DEVLET TARAFINDAN DESTEKLENMELİ”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KKTC serbest piyasada dolar 31 TL’yi, euro 34 TL’yi,  İngiliz sterlini ise 40 TL’yi aştı.

Elektrik, tüp gaz, akaryakıt ve temel tüketim maddelerinin fahiş yükselmesi yanında, döviz kurlarındaki artışla Türk Lirasının daha da erimesi, kira ücretlerinin karşılanmasını da olumsuz etkiliyor. Vatandaş, kira borcunu karşılayamaz duruma geldi

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, döviz krizinin zararlarını asgari düzeye çekmek için alınabilecek önlemlerin KKTC için de geçerli olduğunu belirterek,  her ne kadar ekonomistler döviz krizinden korunmak için vatandaşlara, “geliriniz hangi para cinsinden ise borçlarınız da o cinsten olsun” diye ezbere tavsiyelerde bulunuyorsa da konut kiralarının döviz cinsinden talep edilmekte olduğunu kaydetti

Şafaklı, “Döviz cinsinden konut kirası ödeyen vatandaşın imadadına sosyal devlet yetişmelidir” diyerek, belirlenecek aile geliri esas alınarak zorunlu olarak maruz kalınan konut kirası gibi harcamaların  devlet tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi

Şafaklı, TL’nin değerini koruma açısından KKTC devletinin elinde para politikası yönünden herhangi bir enstrüman bulunmamakta olduğunu ifade ederek,  işletmelerin döviz riskine karşı korunma yöntemleri hakkında hükümetin  birlik ve odalarla işbirliği halinde olması gerektiğine vurgu yaptı

Yeni Bakış

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, Türkiye’de 31 Mart 2024 tarihli yerel seçimler sonrası TL’nin değer kaybedeceği beklentisinin doğal olarak ekonomik aktörleri harekete geçirerek beklentinin realize olmasına neden olduğunu söyledi. Şafaklı,  seçim olmasa da devlet ve hükümet yetkililerinin de devamlı dillendirdikleri enflasyon beklentisinin sonuçta enflasyonun ve dövizin değerlenmesine yönelik sarmal oluşturmakta olduğunu belirtti. Şafaklı, TL’nin değerini koruma açısından KKTC devletinin elinde para politikası yönünden herhangi bir enstrüman bulunmamakta olduğunu ifade ederek,  yaklaşan döviz krizine karşı vatandaşı, esnafı ve ekonomik sektörleri bilinçlendirmek ve belirli düzeyde korumak için proaktif diye adlandırdırılan önlemler almanın mümkün olduğunu söyledi.

“Halkın imdadına Sosyal Devlet yetişmeli”

Okan Veli Şafaklı, döviz krizinin zararlarını asgari düzeye çekmek için alınabilecek önlemlerin KKTC için de geçerli olduğunu belirterek,  her ne kadar biz ekonomistler döviz krizinden korunmak için vatandaşlara “geliriniz hangi para cinsînden ise borçlarınız da o cinsten olsun” diye ezbere tavsiyelerde bulunuyorsa,  konut kiralarının döviz cinsinden talep edilmekte olunduğunu kaydetti. Şafaklı, bunun piyasasındaki arz talep dengesinin bir sonucu olduğunu söyleyerek, bu durumun  kuşkusuz dar gelirli kesimler için sorun olduğunu söyledi. “Bu kesimin imdadına ise sosyal devlet yetişmelidir” diyen Şafaklı,  belirlenecek aile geliri esas alınarak zorunlu olarak maruz kalınan konut kirası gibi harcamaların  devlet tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu politikanın  Avrupa Birliği’nde “asgari garanti edilmiş gelir programı” kapsamında uygulanmakta ve fakir fukaraya sahip çıkılmakta olunduğuna vurgu yapan Şafaklı, vatandaşın gelir-gider durumuna göre döviz işlemlerine yönelik yaklaşımlarının ne olması gerektiğine ilişkin bilinçlendirmeyi amaçlayan finansal okuryazarlık eğitimlerinin de  Merkez Bankası, Ekonomi Bakanlığı ve Bankalar Birliği’nin aktif katılımıyla ülke çapında halka açık alanlarda gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Hükümet birlik ve odalarla birlikte çalışmalı”

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, KOBİ ve esnaf nitelikli işletmelerin döviz riskine karşı açık pozisyon almamaları için dövizde aktif pasif dengesi yaratmaları veya döviz riskinden korunma yöntemleri hakkında hükümetin  bilinçli ve planlı olarak Birlikler ve Odalarla işbirliği halinde önleyici çalışma içerisine girmesi gerektiğini belirtti.  Şafaklı, döviz kuru riskinin, basit olarak, döviz kurlarındaki beklenmeyen değişmelerin işletmelerin gelir ve giderlerinde ya da genel olarak nakit akımlarında yol açtığı değişiklikler olarak tanımlanabildiğini belirterek, ülkelerde döviz kurunda değişimler beklenmekte olup bu konuda önlem almama gafletine düşen amatör ve aciz işletmelerin “nerde bu devlet” gibi feryat figan etme hakları olmadığını söyledi. Ekonomist Şafaklı,  profesyonelce kaliteli yönetim sergileyen işletmelerin döviz kurundan korunmak için İçsel ve Dışsal Hedging Tekniklerinden yararlanmasının gerektiğine vurgu yaptı. Şafaklı, şöyle devam etti, “ İçsel Hedging Teknikleri Netleştirme (netting), Çakıştırma (matching), Nakit akışlarının bir merkezde toplanması (pooling), Nakit akışlarını öne alma ve geciktirme (leading and lagging), İhracat alacaklarının tahsil süresinin hızlandırılması, kontrat fiyatını forward kura göre ayarlama, sözleşmede belirtilen döviz cinsini değiştirme, döviz üzerinden borçlanma, para piyasaları yoluyla hedging ve çeşitlendirme ve döviz sepetleri gibi teknikleri içermektedir. Dışsal hedging teknikleri ise senet iskontosu, factoring ve forfaiting, ihracat kredi sigortası, forward (alivre), futures (vadeli işlem), opsiyon ve swap (takas) sözleşmeleri şeklindeki türev araçlarından oluşmaktadır.”