Girne'de
yer alan ve Bizanslılar tarafından milattan sonra 7. yüzyılda inşa edilen Girne
Kalesi, adete bir açık hava müzesini andırıyor.
AA muhabiri, KKTC'de tarihiyle Ada'nın en gözde turistik beldelerinden
Girne'nin kuzeydoğusunda bulunan kaleyi görüntüledi.
Cezbedici mimarisinin yanında tarihi ve kültürel dokusuyla yüzyıllar boyunca
pek çok medeniyete ev sahipliği yapan kale, adanın tarihine ışık tutan yapıtlar
arasında yer alıyor.
Girne Kalesi'nin inşa tarihi tam olarak belirlenemezken, Bizanslılar tarafından
milattan sonra 7. yüzyılda dış saldırılara karşı kentin korunmasını amaçlanarak
inşa edildiği sanılıyor.
Kale, bölgede yaşayan uygarlıklar hakkında izler barındırıyor.
Kale, Türkiye'nin güneyinde Akdeniz bölgesinde yer alan Toros Dağlarını
görüyor
Girne'nin kuzeydoğusunda bulunan kale, Akdeniz'in mavi sularına açılan
limana hakim konumuyla da Türkiye'nin güneyinde Akdeniz bölgesinde yer alan
Toros Dağlarına bakıyor.
Girne'deki turistik beldelerin en gözde mekanlarından olan kale, doğal
güzellikleri ve tarihiyle deniz ile yeşilin buluştuğu kentte, Akdeniz’de Orta
Çağ’dan bugüne kalan yapısıyla ziyaretçilerine adeta tarihi bir şölen
yaşatıyor.
Bizans, Fransız asıllı bir hanedanlık olan Lüzinyanlar, Venedik, Osmanlı ve
İngiliz medeniyetlerine ait izlere kalede rastlanılıyor.
1373'teki Ceneviz saldırılarında büyük tahribata uğrayan kale, 1489'dan
itibaren Venediklilerin savunma planlarına uygun olarak daha da geliştirilerek
bugünkü halini almış.
Kale, 1570’de Lefkoşa'daki Osmanlı zaferinden sonra direniş gösterilmeden
Osmanlılara teslim edilmiş ve 300 yıl boyunca Osmanlıların elinde kalmış.
Osmanlı Devleti'nin adayı fethi sırasında şehit düşen Osmanlı Amirali Cezayirli
Sadık Paşa'nın lahiti de kalenin giriş bölümünde yer alıyor.
Osmanlı döneminde kaleye yapılan ilavelerin tamamı İngiliz sömürge dönemindeki
restorasyon çalışmaları sırasında ortadan kaldırıldı. Sonrasında İngilizler
kaleyi hapishane ve polis okulu olarak kullandı.
1963-1974 arasında kısmen turizme açık olan kale, genel anlamda Rum Milli
Muhafız Ordusu tarafından askeri amaçlarla kullanılmış.
Kalede Lüzinyan dönemine ait zindanlar yer alıyor
Girne Kalesi birçok medeniyete ev sahipliği yaparken, yerli ve yabancı
ziyaretçileri cezbedecek çok sayıda farklı mimari eseri barındırıyor.
Kale içinde St. George Kilisesi, Lüzinyan ve Venedik Kulesi, Kırnı mezarları,
kalenin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sarnıçlar ve yine Lüzinyan
dönemine ait zindanlar bulunuyor.
Kalenin içindeki 12. yüzyıla ait Bizans yapısı St. George Kilisesi'ne kapalı
dar bir geçitten ulaşılıyor.
Kaledeki gizemli yerlerden biri de Lüzinyan dönemine ait zindanlar.
Zindanlarda, Orta Çağ'da insanlara yapılan acımasız işkenceler heykellerle
canlandırılıyor. Bir zamanlar işkence çığlıklarının yükseldiği bu zindanları
gezenlerin tüylerinin ürpermemesi mümkün değil.
Kalenin içindeki Lüzinyan Kulesinde Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı dönemlerinin
özelliklerini yansıtan dönemin savaş zırhlarının yanı sıra kaleye hakim olmuş
ülkelerin bayrakları da sergilenirken, Venedik Kulesi'nde kuleden top atışı
hazırlığı yapan Venedikli askerlerin canlandırmaları yer alıyor.
Dünyanın en eski batık gemilerinden biri müzede yer alıyor
Kale içinde "Batık Gemi Müzesi" de yer alıyor.
Araştırmalar, 1967’de balçığa gömülü olarak bulunan geminin, 80 yıl hizmet
verdikten sonra milattan önce 300'lü yıllarda açık denizde yakalandığı fırtına
sonucu eski Girne Limanı açıklarında battığını ortaya koyarken, dünyanın en
eski batık gemilerinden birinin çıkarılma öyküsünün fotoğrafları sergileniyor,
diğer odada ise özel bir havalandırma sistemiyle korunan gemi bulunuyor.
Müzede ayrıca yaklaşık 2 bin 300 yıllık Girne Batığı'nın taşıdığı yük ve
malzemelerin yanı sıra geminin maketi de sergileniyor.
YORUMLAR