Siz hiç eşinizin sessizce sizin gözlerinizin içine bakarak
“Keşke allah bir an önce canımı alsa da bu acıları hergün yaşamasam” dediğini hissettiniz mi
Siz hiç 6 yaşındaki kızınızın diş ağrısı nedeniyle gözlerinden yaş gelirken sırf babasının olmayan parasını harcamaması için
“Baba üzülme dişim çok ağrımaz” dediğini hissettiniz mi
Siz hiç evde pişirilecek erzak olmadığı için eşinizin makarna, pirinç karışımı çorba için kızlarınıza
“En besleyici çorba budur, onun için yaptım” dediğini kahrolarak izlediniz mi
Siz 6 ve 8 yaşındaki çocuklarınızın 5 ayda 20 yaşındaymış gibi davranmaya veya davranmak zorunda olduğunu gördünüz mü
Evet bu konuşmalar bu ülkede yaşanıyor
Bu sözleri bu ülkede yaşayan bir gencimiz söylüyor
Kahrolarak
İsyan ederek
Utanarak
Ve küfrederek söylüyor
10 yıllık evli bir gencimiz çaresizlik içinde anlatıyor bunları
Aslında daha birçok anlattığı konu vardı
Çalıştığı yerin 5 ay önce kapanması nedeniyle nasıl işsiz kaldığı
Çaldığı kapıların nasıl yüzüne kapandığı
İş aramak için gittiği devlet büyüklerinin kendisini nasıl nazikçe kovduğunu
Ve daha birçok yaşadığı acıyı anlattı
Daha anlattığı konular da vardı
Mesela rahmetlik dedesinin 11 yıl mücahitlik yaptığını
Mesela rahmetlik babasının da uzun yıllar mücahitlik yaptığını
Mesela ailesinden birçok kişinin de uzun yıllar mücahitlik yaptığını anlattı
Bu ülkenin namuslu insanların yaşaması için uygun olmadığını anlattı
Bu ülkenin namussuzların ülkesi olduğunu anlattı
Kirada oturduğunu anlattı
Ev sahibinin kendilerine acıyarak nasıl kira istemediğini anlattı
Kimi zaman gözlerinden yaşlar dökülerek
Kimi zaman utanarak
Kimi zaman gururu kırılarak
Kimi zaman isyan ederek
Kimi zaman ise iki eliyle başını tutarak
Hem kendisi hem eşi hem de çocuklarının yaşadığı acıları anlattı
Bu anlatılanları dinlerken ben
Utandım
Üzüldüm
Gözlerim doldu
Kendimi bu halde olan gencimizin yerine koydum ve sinirlendim
Niye bu küçücük ülkede bu acılar yaşanıyor diye hayıflandım
Aslında anlattığı her kelime
Söylediği her cümle ben etkiledi, sarstı
Ancak beni en çok düşündüren cümleyi ise konuşmanın en sonunda söyledi
İşte beni derinden etkileyen o cümle
“Acaba Rum’un bir kurşunu ile ölmek mi daha kolay yoksa eşin ve çocuklarının gözlerinin içine bakarak her gün ölmek mi?”
Yorum sizlerin………..