DOLAR 32,4697 -0.07%
EURO 34,7415 -0.68%
GBP 40,5367 -0.65%
ALTIN 2.436,230,02
BITCOIN 2062384-0,54%

Mucize bile yeterli değil

ABONE OL
28 Temmuz 2017 06:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Erhürman: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları değişmedikçe, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası topluluğun Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak kabul ettiği çözüm parametrelerinin de değişmesi mümkün değil. O nedenle açıkça görülen, bugünkü uluslararası konjonktür içerisinde bizi arzu ettiğimiz “Çözüm”e ulaştırmak konusundaki tek gerçekçi formülün iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğudur.

“İki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon dışındaki formüllerin, Örneğin; Konfederasyonu veya iki devletli çözümü bir vizyon olarak Kıbrıs Türk halkının önüne koymak isteyenlerin, öncelikle bugünkü uluslararası konjonktür içerisinde, daimi üyeleri ABD, İngiltere, Rusya, Çin ve Fransa olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu üyelerinin tamamının görüşünü değiştirmeyi nasıl becereceklerini halka açıklamaları gerekir.”

“Aslında bu bile yeterli değildir. Çünkü bir mucizenin gerçekleşmesi ve bu görüşün değişmesi durumunda dahi, bir konfederasyon veya iki devletli çözümde Kıbrıslı Türklerin toprak ve mülkiyet gibi konularda federasyon formülünde sahip oldukları kadar olanağa sahip olmayacakları müzakere sürecini bilen herkesin bilgisindedir.”

Eniz ORAKCIOĞLU

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bugünkü uluslararası konjonktür içerisinde Kıbrıs Türkü’nü  arzu ettiği çözüme ulaştırma konusundaki tek gerçekçi formülün iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğunu vurguladı. Erhürman, Maronit’lerin köylerine dönmeleri ile ilgili ise bunun “Taktik hamle değil, ilkesel bir açılım” olduğunu vurguladı.  Erhürman ülkede yaşananlarla ilgili olarak da , “evin içinde yolunda giden hiçbir şeyin yok” dedi.

“Eide’nin açıklamaları süreci en açık biçimde ortaya koydu”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman Yeni Bakış’a , Crans Montana’nın ardından Kıbrıs sorununda karşılıklı suçlamalar ve sürecin geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tufan Erhürman, “Her şeyden önce karşılıklı suçlama oyunlarının çözüm süreci açısından da, barışı inşa çabaları açısından da hiçbir zaman yarar sağlamadığını vurgulamak isterim. Karşılıklı suçlama oyununa girmek başka şeydir, gerçekleri kamuoyunun bilgisine getirmek başka. Sayın Eide’nin yapmış olduğu açıklamalar Crans Montana’da nelerin yaşandığına dair bilgiyi, anlamak isteyen herkes açısından en açık biçimde ortaya koyuyor. Bu bilgi önemlidir. Çünkü aksi takdirde iç politikaya yönelik manipülasyonlar en az karşılıklı suçlama oyunları kadar zararlı olabilir” şeklinde konuştu.

“Tek gerçekçi çözüm federasyondur”

Erhürman, Türkiye ve KKTC’de belli kesimler B hatta, C planından söz etmesiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi;

“Her şeyden önce ülkemizde çözümün yöntemi konusunda farklı düşünceler ve federasyonu, konfederasyonu veya iki devletli çözümü tercih edenler bulunsa bile, “Çözüm”den ne anlaşıldığı konusunda insanlarımız arasında geniş bir görüş birliği bulunduğunu tespit etmek gerekiyor. Kabaca söylersek, insanlarımız çözümden, uluslararası topluluk tarafından tanınan, kabul gören bir yapı içerisinde yaşamayı ve çocuklarının başka ülke halklarının çocuklarıyla aynı hak ve olanaklara sahip olmasını anlıyorlar; “çözümü talep ederken bunu talep ediyorlar. Bu durumda hepimize düşen görev, insanlarımızı arzu ve talep ettikleri “Çözüm”e ulaştıracak yöntem üzerinde çalışmaktır. Biz CTP olarak çok uzun bir süreden beri, iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federasyonun bir Türk tezi olarak ortaya çıktığını ve bunun, 1977-1979 doruk anlaşmalarından sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına da çözümün parametreleri olarak yansıdığını anlatıyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları değişmedikçe, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası topluluğun Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak kabul ettiği çözüm parametrelerinin de değişmesi mümkün değil. O nedenle açıkça görülen, bugünkü uluslararası konjonktür içerisinde bizi arzu ettiğimiz “Çözüm”e ulaştırmak konusundaki tek gerçekçi formülün iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğudur.”

“Farklı modelleri nasıl becereceklerini halka açıklamalıdırlar”

İki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon dışındaki formüllerin, Örneğin; konfederasyonu veya iki devletli çözümü bir vizyon olarak Kıbrıs Türk halkının önüne koymak isteyenlerin, öncelikle bugünkü uluslararası konjonktür içerisinde, daimi üyeleri ABD, İngiltere, Rusya, Çin ve Fransa olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu üyelerinin tamamının görüşünü değiştirmeyi nasıl becereceklerini halka açıklamaları gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Aslında bu bile yeterli değildir. Çünkü bir mucizenin gerçekleşmesi ve bu görüşün değişmesi durumunda dahi, bir konfederasyon veya iki devletli çözümde Kıbrıslı Türklerin toprak ve mülkiyet gibi konularda federasyon formülünde sahip oldukları kadar olanağa sahip olmayacakları müzakere sürecini bilen herkesin bilgisindedir. O zaman, on yıllardır “Çözümü”, yani uluslararası topluluk tarafından tanınan, kabul edilen bir yapı içerisinde yaşamayı ve çocuklarının başka ülke halklarının çocuklarıyla aynı hak ve olanaklara sahip olmasını talep eden Kıbrıslı Türklerin önüne onların bu talebini gerçekleştirmeye müsait, gerçekçi bir vizyon koymak gerekir. ‘Elli yıldır bekledik daha fazla bekleyemeyiz’ diyenlerin sözünü ettikleri vizyon tam tersine en az elli yıl daha beklemeyi öngörüyorsa burada açık bir çelişki bulunduğunu herkesin görmesi gerekir” dedi.

“Taktik hamle değil, ilkesel bir açılımdır”

Yeni Bakış’ın  Maronit köyleriyle ilgili Kıbrıs Türk tarafının yaptığı açılım konusundaki sorusunu da yanıtlayan Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Maronit açılımının Crans Montana sonrasında gündeme gelen bir konu olmadığını herkesin bilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu konu aylar öncesinden konuşulmaya başlanmış, gerekli istişareler yapılmıştır ve CTP ilk günden itibaren bu projeye destek vermiştir. Dolayısıyla, nihayetinde kararın çıkmış olması bizim açımızdan son derece sevindiricidir. Atılan bu adım, “İnsan hakları”, “Çok kültürlülük”, “Çeşitlilik içinde birlik” ve “Barış içinde bir arada yaşama” açısından önemli olanaklar yaratmıştır ve konuyla ilgili yeni adımların gündeme gelmesine zemin oluşturmaya da adaydır. Hükümetteki partilerin bunu nasıl değerlendirdiğini bilmiyorum ama bizim açımızdan yukarıda saydığım nedenlerle bu bir taktik hamle değil, ilkesel bir açılımdır. Maraş’ın açılması, Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili tartışmalar ve gündeme gelecek diğer tek yanlı açılımlar açısından da bizim görüşümüz aynı yöndedir. Bunları “Taktik” olarak değil, insan hakları ve barışı inşa çabaları açısından ilkesel adımlar olarak değerlendirmek ve dünyaya da bu şekilde anlatmak gerekir” diye konuştu.

“Evin içinde yolunda giden hiçbir şey yok”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman röpörtajında iç konularla ilgili de saptamalarda bulundu.  Erhürman, evin içinde yolunda giden hiçbir şeyin olmadığının altını çizerek, “Benim statüko değil, fena halde yerli ve dünyaya kapalı yapısını ortaya koymak için bilinçli olarak “istatüko” diye adlandırdığım, temelinde menfaat dağıtmak ve bunun karşılığında siyasi destek devşirmek üzerinde kurulmuş olan, hukuk tanımaz, adaletsiz, insanlarımızı üretimden koparan, onları kamu hizmetlerinden mahrum bırakan ve varlığını, dünyadan bilinçli bir şekilde soyutlanarak, bizi içimize kapatarak sürdüren yapı, bu hükümet döneminde yüzünü en çirkin şekliyle ve saklanmaya dahi ihtiyaç duymaksızın gösteriyor. Biz hep söyledik: Bu hükümet miadını çoktan doldurdu. Ama daha da önemlisi bu yozlaşmış sistemin miadını doldurmuş olmasıdır. Çocuklarını, torunlarını kendilerinden fazla sevdiklerinden kimsenin kuşku duymadığı Kıbrıslı Türkler, çocuklarının ve torunlarının geleceği için yalnızca bu hükümeti değil, bu sistemi de bir an önce alaşağı etmek zorundadırlar. Bizim erken seçimi en erken zamanda istememizin sebebi budur. Kimse bizi bizden fazla düşünür, bizim için endişelenir havalarına girmesin. CTP erken seçime de, bu sistemi değiştirmeye de hazırdır” dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam