Gökçebel, toplum içerisinde ekonomik sıkıntı yaşayan
kesimlerin isyan noktasına geldiğini belirterek, “oturup sessiz kalmayacağız”
dedi.
Vergi ödemeyen, pandemiyi bir örtü olarak kullanan büyük sermaye sahiplerinin yağ ve bal ile beslendiğini söyleyen Tahir Gökçebel, güven verecek politikaların uygulanmadığına vurgu yaptı.
“Eğitim yönünde oluşan sorunların çözülmesi için umudumuz var” diyen Gökçebel, ülkede aşı olduğunu bildiklerini, Eğitim Bakanlığı’nın olumlu konuştuğunu fakat adım atmadığını söyledi.
Gökçebel, kaosun yaratılması ile
birlikte parti içi kavgaların hala devam ettiğini söyleyerek, hükümetin politik rant elde ederek ülkeyi
yönetmeye çalıştığını kaydetti.
Esengül AYKAÇ
Hafta
arası Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Üst Kurul yetkilileri ile
görüştüklerini anlatan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS)
Başkanı Tahir Gökçebel, şu anda ülkede aşı olduğunu söyledi. Aşılama ile bu
işin başlayacağın belirten Gökçebel, aşılama sürecinin devam edeceğine dair bir
uzlaşı sağladıklarının altını çizdi. Tahir Gökçebel, bu konuda herhangi bir
uygulama yapıldığı takdirde kamuoyunun bilgilendireceğini kaydetti. Bakanlığın
yüz yüze eğitimi açmadığını anımsatan Tahir Gökçebel, 12’inci sınıflarla ilgili
meselenin bambaşka bir mesele olduğundan söz etti. 12’inci sınıflarda yüz yüze
eğitime geçilmek istenilmesinin sebebinin özellikle sınıf geçme sınav geçme
tüzüğü ve diğer tüzüklerde düzenleme yapılmadığını, dolayısı ile 12’inci
sınıfların karne notunun YKS’ye girecek olan ve diploma notlarının istenmesi
gibi durumların yasal olarak hesaplanamayacağına işaret etti. Tüm bunların
karşılığında Eğitim Bakanlığı’nın yüz yüze eğitime geçmek istediğini ifade eden
Tahir Gökçebel, 12’inci sınıflar için oluşturulması gereken şartların
oluşturulmadığının altını çizdi.
“Canbulat Özgürlük Ortaokulu’nda
pozitif bir öğretmenimiz vardır”
Eğitim
Bakanlığı’nın antijen testleri veya PCR testleri ile okulları açabileceğini
söylediğini anlatan Tahir Gökçebel, bu durumun mümkün olmadığını kaydetti. 46
tane ortaöğretim okulunun varlığından söz eden Tahir Gökçebel, 14 tane de özel
okulun olduğunu, bir hemşire ile antijen testinin tüm okullara yetişemeyeceğini
söyledi. Okullara 46 tane hemşire koysalar dahi her antijen testinin yapım
süresinin 15-20 dakika aldığını vurguladı. Eğitim Bakanlığı’nın sabah açmaya
kalktığı takdirde öğlene kadar antijen testlerinin yapılamayacağına dikkat
çeken Tahir Gökçebel, “Cumartesi günü Canbulat Özgürlük Ortaokulu’nda bir tane
pozitif durumda öğretmenimiz vardır. Yine antijen testinde 12 kişi pozitif
çıktı. PCR testinde negatif olduğu söyleniyor ama PCR’ın bile %60 güvenirliliği
vardır” şeklinde konuşan Gökçebel, bu sıkıntılar içerisinde özellikle 12’inci
sınıf öğrencilerin tam zamanlı okula gönderilerek çocukların sınavlarının riske
sokulmasını istemediklerinin altını çizdi.
“Eğitim yönünde oluşan sorunların
çözülmesi için umudumuz var”
Özel
okulların bir nevi açık tutulmaya çalışıldığını anlatan Tahir Gökçebel, taşımacılık
ücreti, yemek ücretlerinin aileler tarafından sağlanması bir başka yönden ise
devlet okullarında ikili sistem yaratılarak bir yandan online derslere devam
etmek isteyen öğretmen ve öğrencilerin online eğitime devam ettiğini kaydetti.
Diğer yandan ise okula giden %1’lik kısımda bir iki durumun söz konusu olduğunu
ifade eden Gökçebel, hafta başı yaptıkları görüşmelerde bu kaosun biteceği
yönünde uzlaşı sağladıkları yönünde açıklamada bulundu. Tahir Gökçebel, şu ana kadar herhangi bir adım
atılmamasına karşın ülkede aşı olduğunu bildiklerinin altını çizerek, Sağlık
Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı arasında çekişme yaratmak olmadığını, bir an önce
eğitim yönünde sorunların giderilebileceğine yönelik umutlarının yüksek
olduğunu kaydetti.
“Eğitim Bakanlığı olumlu konuşuyor
fakat adım atmıyor”
12’inci
sınıflara öğretmenlerin yüz yüze ders anlattığı durumda bir yandan bu
öğretmenlerin online ders yaptığını söyleyen Tahir Gökçebel, bunun mümkün
olmayacağının altını çizdi. Eğitim Bakanlığı’nın eğitim adına alacağı
kararların içerisine bu sıkıntıların da dahil edilmesi gerektiğinden söz eden
Tahir Gökçebel, online ölçme ve değerlendirmelerin akademik takvimlerin
düzenlenmesi ile ilgili çalışma yaptıklarını söyledi. Yapılan görüşmeler
sonucunda yeni eğitim döneminde bir noktaya ulaşacaklarını dile getiren Tahir
Gökçebel, okullarda kaosun yaşanmasının müsebbibinin kendileri olmadığını ifade
etti. Bugüne kadar beklenen ve atılmayan her adımın atılması için sürekli
ısrarcı olup mücadele eden bir örgüt olduklarını anlatan Tahir Gökçebel, yüz
yüze eğitimden kaçmadıklarını belirterek online eğitimin daha zor olduğunu
kaydetti. Eğitimi iki tarafa böldürerek ve ikili kararlar ile birlikte ‘bir gün
açtım, bir gün kapattım’ mantığı ile hareket eden siyasilere sormak gerektiğinden
söz eden Gökçebel, Eğitim Bakanlığı’nın olumlu konuştuğunu fakat adım
atmadığını vurguladı.
“Pandemi başlarından bu yana hükümet
değişmedi sadece bir bakan değişti”
Hükümetin
pandemi yönetimini yapamadığını anlatan Tahir Gökçebel, pandemi yönetiminin iyi
yönetilmediğini, tabipler ve uzmanların da aynı görüşte olduğunu ifade etti. Hükümetin
pandemide en çok zarar gören kesimlere ve özellikle ekonomik açıdan korunması
gereken kesimlere gereken ilgiyi göstermediğinden bahseden Tahir Gökçebel,
korunmaya muhtaç olmayan kesimlerin lehine politikalar geliştirildiğinin altını
çizdi. Ülkede 120 bin aşılama yapıldığını anlatan Tahir Gökçebel, hükümetin 8
bin 500 daha kronik hastaların aşılanmaması yönünde açıklama yaptığını
anımsattı. Hükümetin yapmış olduğu bu açıklamaya göre pandemi yönetimini nasıl
yönettiğine karşın tüm soruları cevaplar nitelikte olduğunu belirten Tahir
Gökçebel, sadece tek bir bakanın suçlu olmadığı aynı kabine ve bakanların
pandemiden bu yana devam ederken sadece tek bir bakan değişikliği yapıldığına
işaret etti.
“Ülkeye güven verecek politikaları
yok”
Hükümetin
ülkeye güven verecek politikaların ortaya konulmadığına işaret eden Tahir
Gökçebel, pandemi yönetiminde verilerle bir takım bilimsel açıklamalarla
halkın, öğrencilerin ve öğretmenlerin ikna edilerek tüm kesimlere hükümet
tarafından güven verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ortak alınana kararlarla
toplum nezdinde güven verilmesi gerektiğini belirten Tahir Gökçebel, tüm bunlar
yapılmayınca yaşanan hadiselerde halkın da önlemlerden uzaklaşarak kendi yolunu
çizdiğini anlattı. Toplum tarafından güven bittiği için alınan önemlere de
dikkat edilmediğini ifade eden Tahir Gökçebel, hükümet tarafından atılan tüm
adımların güvensizlik oluşturduğunu, ülkenin sıfır vakaların karantinasız
girişler sayesinde patlama noktasına gelerek 40’lı yaşlarda Covid-19 yüzünden
ölümlerin meydana geldiğinin altını çizdi.
“Hükümetin yanlış kararları yüzünden
ülke kaos içerisinde hiçbir değişiklik yok”
Ekonomi
adına alınan kararların tutarsızlık yarattığını anlatan Tahir Gökçebel, okullar
ve sektörlerin hiçbir zaman kapanmadan iç piyasasının kendi kendisini
yönlendirebilecek şekilde organize edilebileceğinden söz etti. Hükümet
tarafından aynı yanlışlıklar ile birlikte kaosu büyüterek adımlar atmaya devam
ettiğine dikkat çeken Tahir Gökçebel, kaosun yaratılması ile birlikte parti içi
kavgaların hala devam ettiğini anımsattı. Hükümetin politik rant elde ederek
ülkeyi yönetmeye çalıştığını vurgulayan Tahir Gökçebel, ülkede yaşanılan tüm
aksiliklerin toplum tarafından görüldüğüne işaret etti. Hükümet tarafından
atılan adımların ekonomiden ziyade siyasi olduğunu ifade eden Tahir Gökçebel, pandemi
yönetiminin toplum sağlığından çok birtakım hesaplar ile varlığını sürdürdüğünü
söyledi.
“Toplum isyan ediyor”
Toplumun tüm kesiminin ayaklanmadığının altını çizen
Tahir Gökçebel, toplum içerisinde ekonomik sıkıntıları çok fazla yaşayan
kesimlerin toplum içerisinde ayaklanmaların içerisine dahil olmadığını söyledi.
Bu gibi kesimlerin düzenin bu şekilde gitmesini isteyen kesimlerden oluştuğuna
dikkat çeken Tahir Gökçebel, isyan eden kesimin ise alınan kararlar sonucunda
boğazı sıkılan, nefes almakta zorlanan, işini kaybeden, sürekli gelirini
kaybeden, artan hayat pahalılığı alım gücünün erimesi karşısında nelerden
kısacağını düşünen insanlardan oluştuğunu vurguladı. Toplum içerisinde büyük
bir kesimin ekonomik rahatsızlık yaşadığına dikkat çeken Tahir Gökçebel, toplum
içerisinde ekonomik sıkıntı yaşayan kesimin isyan noktasına geldiğini ve isyan
edeceğine işaret etti. Toplumun oturup sessiz kalmayacağına dikkat çeken Tahir
Gökçebel, yaratılan düzensizlikler, belirsizlikler ve kaos ortamı içerisinde
yasalar ile yapılmak istenen birtakım kararların toplumun en alt tabakasına
bindirildiğini belirtti. Ülkede pandemi döneminde olağan üstü kararlar elde
etmeye başlayan, vergi ödemeyen, pandemiyi bir örtü olarak kullanan büyük
sermaye sahiplerinin yağ ve bal ile beslendiğini söyleyen Tahir Gökçebel,
toplumun isyan noktasında olduğunu, toplumun patlama noktasına geldiğini ifade
etti.
YORUMLAR