İsmet ÖZGÜREN yazdı: Kokuşmamış ne kaldı?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Öncelikle merhaba. 25 yılı bulan meslek yaşamımda artık bir şeyler karalamanın zamanının geldiğine inanarak  yazmak istediğimi belirtmek isterim öncelikle. Bu kadar yıldır en acısıyla en güzelini anında soluyan bir mesleğin mensubu olarak kendimde bulduğum bu cesaretten yola çıkarak bugünden itibaren Yeni Bakış’ta  günlük köşe yazılarımla karşınızda olacağımı belirterek başlamak istiyorum sözlerime.

******

Acı ama gerçek yazımın başına koyduğum ifadelerden hareketle  gerçekten bu ülkede kokuşmamış ne kaldı ki diye sormak istiyorum. Bu sorunun yanıtını vermek  aslında çok da zor değil. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıdaki kurumun dışında hemen hemen her şey. Çok iddialı veya abartılı değimli  bu sözler derseniz bence az bile kaldı diyebilirim kısaca. Nerden başlayalım anlatmaya örneğin trafikten mi?.  Her hafta polis bültenine yansıyan  trafik suç oranlarına bir göz atma zahmetine katlananlar bu ülkede trafiğin nereye doğru koşar adım gittiğini bir çırpıda çözebilirler. Hemen hemen her akşam ülke genelinde  gerçekleştirilen operasyonlarda en az 4 veya 5 alkollü sürücünün polise yakalandığını ve en az onlar kadarının da polisten kaçtığını resmi raporlardan görebilirsiniz. Trafik kazaları ise maalesef hala can yakmaya yuva yıkmaya devam ediyor günde küçük büyük en az 10 kaza sürekli yitirilen canlar ve yaşamının geriye kalanını eksik yaşamak zorunda kalan insanlar.

*****

Sağlık sistemiyle devam edelim. Ülkenin sağlık sistemi maalesef sapır sapır dökülmekte. Devlet hastanesinden özel hastaneye kamu hekiminden özel hekimine  öyle bir keşmekeş yaşanmakta ki maalesef baş ağrısıyla  kontrole giden bir hasta ertesi güne beyin kanamasından çıkamamakta. Her gelen hükümetin yeni hastane yapacağız söylemleri arasında devletin vatandaşına sunması gereken sağlık hizmetleri maalesef hızla özele yani paralı sisteme kaymakta bunun ceremesini de  fakir ve yoksul insanımız canıyla ödemekte.

*****

Ve en az Sağlık kadar olmazsa olmaz eğitimle devam edelim. Ülke Eğitimin başına oturtulan Sn Berova  bu işlerden okadar uzak ki bırakın söylenenleri  kale almayı eleştirilerin tam tersini ülke sağlık sistemine enjekte etmek için gece gündüz uğraşmakta. Çok kalmadı yaklaşık 10-15 gün sonra yeni bir eğitim sistemine girmeye hazırlanırken, birlikte görüp yaşayacağız, eğitim yılı bu sezon da eylem ve grevlerle sarsılacak ve bundan da elbette bu ülkenin çocukları zararlı çıkacak.

*****

Güvenlik ve asayişle devam edelim bu noktada. Bu unsurları koruyup yönetmekle görevli Polis Teşkilatı ne acıdır ki sürekli kan kaybetmekte. Öyle ki gözbebeğimiz olması gereken bu kurumuz bugünlerde FETÖ diye adlandırılan örgütle ilişkilendirilmekte. Polisin içinde kanın fokur fokur kaynadığını sağır sultan bile bilmesine karşın kimsenin çıkıp da bir önlem almaması son derece üzücü ve düşündürücü.

*****

İl gün ve ilk yazıdan fazla kafa şişirmemek adına  yazacaklarımı yarın ve daha ileriki günlere havale ederek ülke siyaseti ve siyasetçisiyle noktalamak istiyorum yazımı. Gelinen aşamada ülke siyaseti tam anlamıyla 7.1’lik bir depremle yerle bir olmuş durumda. Siyaseti tamamen meslek olarak görüp algılayan  şahsiyetlerin elinden  hizmet beklemek “Ölü gözünden yaş beklemek”le eş anlama gelir diyerek bugün adına noktayı koyalım. Tüm insanlığın 1 Eylül Dünya Barış gününü vatandaşımızın ise Kurban bayramını kutluyoruz. Yarın Hayatta ve ayaktaysak görüşmek üzere…..