Hz.
Ömer “Adalet mülkün temelidir” demişti. Yani bir devletin veya düzenin esası
“Adalet”tir demektir. Oysa biz gerek Devlet ve gerekse Toplum olarak bu kavramı
yitireli çok uzun zaman oldu. Zira Devletin Adaleti sağlayamadığı yerde Devleti
bir bina olarak düşünürsek o bina eninde sonunda temeli sağlam olmadığı için
çökecektir. Tıpkı şu gülerde bizim de yaşadığımız gibi temeller bir bir
yerinden oynamakta ve süratle çökmektedir. Bir önceki yazımda da yazmıştım
Devleti ve Toplumları kanser eden ilk faktör “Torpil”die diye, ikincisi de
“Rüşvet” diye tanımlayabiliriz. Maalesef bizde Adaletin ve Yargının çalışmadığı
son zamanlarda ayyuka çıkmıştır. Evet, daha birkaç gün önce açlıktan marketten
ekmek çalmak zorunda kalan bir vatandaş sosyal medyaya ve basına konu olmuştur.
Ve dahası mahkemeye verilmiştir. Okuduğum zaman utandım, üzüldüm. Peki ama asıl
Devleti hortumlayanlar, göz göre göre bu günlere gelmemize katkı koyanlara
neden bir ceza kesilmiyor? Adalet neden garibanlara işliyor? Neden kravatlı
beyefendilere işlemiyor? Sözde Hukukun üstünlüğü kabul edilen bir Ada’da
yaşıyoruz. Sözde Adaletli insanlarız. Başımızdakiler sözde halkın haklarını
koruyan ve refah seviyesini yükseltme amacında olanlardır. Sözde hukuk
devletiyiz. Sözde milliyetçiyiz. Sözde kültürel mirasımıza sahip çıkanlarız.
Geçelim tüm bu “sözde” olanları. Asıl mesele “özünde” olabilmektir. Eğer bir
ülkede Adalet ve Hukuk zenginlere işlemiyor ve garibana işliyorsa o ülkenin ne
idaresinde, ne iradesinde, ne temelinde, ne otoritesinde, ne yasasında, ne de
kalıcılığında hayır yoktur. Zaten “Adaletsiz Saltanat Sağlam Olmaz”. Bu
yüzdendir ki, toplum olarak artık susmayı değil haykırmayı, görmezden gelmeyi
değil gördüklerimizi söylemeyi, duymazdan gelmeyi değil duyduklarımızı
konuşmayı kendimize görev bildik. KKTC, tarihinde hiç bu kadar usulsüzlüklere
şahit olmamıştı. KKTC, tarihinde hiç bu kadar kötü yönetilmemişti. KKTC,
tarihinde hiç bu kadar yönetici adı altında emir eri görmemişti. KKTC,
tarihinde halk hiç bu kadar ayırımcılık yaşamamıştı. KKTC, tarihinde
adalet-hak-hukuk kavramları hiç bu kadar “es” geçilmemişti. KKTC, tarihinde
kamu kurumlarında başlar kıç, kıçlar baş olmamıştı. KKTC, tarihinde siyaset bu
kadar ayaklar altında ezilmemişti. KKTC, tarihinde siyasilerin acizliği bu
kadar gün ışığına çıkmamıştı. KKTC, tarihinde bu kadar ucuz siyaset ve
siyasetçi görmemişti. Adil olmak ve adaleti sağlamak her insanın görevidir. Ve
adaletin sağlanamadığı bir yerde insan yaşamının kalitesi giderek azalır. Bizim
de son zamanlarda şahit olduklarımız, gördüklerimiz, duyduklarımız,
yaşadıklarımız Adaletsizliğin en uç noktasında Adaletsizliğin “Adil” sayılmasıdır.
Sebep olanlar utansın diyeceğim de her neyse, geldiğimiz noktada “Adalet
topaldır, ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır” sözüne inançla
inanmakta devam edeceğim. Saygılar
YORUMLAR