“Bu
Ada’da yaşayan her çocuk bizlere emanet” diyen Bayan
Bakan beni bu açıklamasıyla hayli düşündürdü ve çok şaşırttı. Bu güne kadar çocuklarımız ve
gençlerimiz için ne yapıldı? Çocuklarımız için birçok özel okul açıldı ve
devlet okulları gözden düştü. Parası olan çocuğunu özel okula, olmayan da devlet okuluna gönderdi. Ticaret amaçlı
birçok dershane açıldı. Bu gibi yerler çoğaldıkça eğitimde kalite düştü. Çocuklarımız, gelen yığma nüfus arasında kültür farkı yaşarken, onlara kendi tarihinden önce TC tarihi okutulup ezberletildi. İmam hatip okulları yaygınlaştırıldı. Şimdilerde Kıbrıslının ne olduğunu, Kıbrıs’ın geçmiş tarihini bilmeyen çocuklar yetişmektedir. Peki ya gençlik? Onların da durumu
pek iç açıcı değil. Ticari amaçla açılan birçok üniversiteler
genç kuşağı kolay yoldan diploma sahibi yaptı. Ancak, o
diplomalar iş bulma konusunda pek bir rol oynamadı. Çünkü,
bu ülkede torpilin varsa okuduğun alanda iş bulursun, torpilin yoksa da elindeki üniversite diplomasıyla gider
özel bir şirkette ya satış elemanı olursun, ya da getir-götür işi yaparsın. Ülkedeki işsizlikten dolayı son yıllarda göç eden
gençlerin sayısı giderek artmakta. Çünkü onları Ada’da tutacak cazip bir iş, geçimlerini idame ettirecek bir gelir kaynağı yok. Hal böyle iken hangi emanetten, hangi gelecek güzel günden,
hangi hayat garantisinden bahsediliyor acaba? Biriniz de çıksa akli selim konuşsa, bizi inandırabilecek mantıklı bir cümle kurabilse ve ben de
buradan herkese güzel şeyler yazabilseydim keşke. Bırakın artık bu süslü cümleleri, bırakın artık gündemde olmak
için, dikkat çekmek için, hayali açıklamalar yapmayı. Emanet nedir bilir
misiniz? Herhangi bir kimseyi veya malı geçici bir süre için koruyup
kollamaktır. Karan Bebek, Asya Bebek, babası tarafından tecavüze uğrayan bebek, Girne Boğaz ve Değirmenlik yollarında ölen gençler ve daha niceleri emanet değil miydiler? Onların bu memlekette, her biri ya kötü idarenin, ya da
sistemsizliğin kurbanı oldular. Bu yüzden “Emanet” yerine
“Adalet” olsa keşke.
YORUMLAR