İnsan
bir işe girişmeden önce maddi bakımdan gider ve gelirlerinin, karşılaşabileceği
zorlukları hesaplamalı, işin inceliklerini öğrenmelidir. Plansız, hesapsız
girişilen işlerde başarılı olmak pek mümkün değildir. İşte bizim hükümet
edenlere çok güzel bir öğüt. Ama nerede, kim takar özlü sözleri, herkes her işi
bilir olmuş. Seçim arifesinde olmayacak işler için vaatlerin, sözlerin ardı
arkası kesilmiyor. Tünelin sonunda parlayan bir ışık olduğunu savunan Başbakana
sormak gerekir. Göreve geldiğiniz günden beri, ilk iş ekonomiyi canlandırmak,
piyasayı ucuzlatmak, gençlere iş imkanı, yerli üretimi desteklemek, akaryakıtı
ucuzlatmak v.s sözleri veren siz değil misiniz? O günden, bu günlere gelinceye
kadar, bunların hangisi gerçekleşti, hangi sözünüzü yerine getirdiniz ki? Bütün
bunlar yetmezmiş gibi bir de tek başınıza iktidardan bahsediyor ve halka akıl
vererek, oyların harcanmaması için mühürden kaçınılmamasını salık veriyorsunuz.
Yani belli ki karma oy korkulu rüyanız olmuş. Bununla da yetinmeyip, tek başınıza
iktidar olursanız, KKTC’nin ekonomik gelişmesini sağlayacağınızdan
bahsediyorsunuz. İyi de, bu kalkınmayı şimdi şu anda da yapabilirsiniz.
Muhalefet zaten kendi halinde, onlar da seçim gezilerinde ve vaatlerle
meşguller. Niye bu dönemde kendinizi gösterecek bir icraatta bulunamıyorsunuz?
Neden her şeyi seçimlere bağlıyorsunuz? Ülkesini seven bir insan olarak,
halkının ihtiyaçlarını işiten bir Başbakan olarak, onlara bu konuda rüştünüzü
isbat etmiş olaydınız keşke de biraz güven kazansaydınız. Olmuyor, yapamıyorsunuz.
Çünkü hesapsız gemi çoktan karaya vurdu.
Hipokrat
yemini etmiş bir doktor olarak, örnek bir insan olup, gittiğiniz yerlerde en
azından maske, mesafe, hijyen kurallarına uysaydınız. Siyasi istikrardan
bahsederken, bu istikrarın olmamasının tek sebebi partinizin sergilediği tutum
ve davranışlardan kaynaklı olduğunun gerçekten farkında değil misiniz? Yani
demem o ki size, muhalefeti eleştirmeden önce, biraz aynaya bakıp gerçekleri
görmeniz gerektiğidir. Muhalefet 2 ayda bir hayat pahalılığı vaat ederken,
sizler de aylardır bir asgari ücret kaosunda çalkalanmaktasınız. Maaş ödemede
sıkıntı yaşamakta, sürekli borçlanmaktasınız. “Altı boş vaatlere inanmayın”
diye halka çağrı yapıyorsunuz da, sizin vaatlerinizin altı çok mu dolu? Ha sahi
bir de Sayın Erhürman’ın oynadığı folklor oyununa takılı kalıp, eleştiri
yaptınız. Kıbrıs kültüründe, folklörün özel bir yeri vardır ve bu oyun bir
sanattır. Bunun takdirini bile yapamayacak ve alaya alacak kadar haset eder
olmuşsunuz. Yani seçim arifesinde birbirinizle didişmek yerine, taşıdığınız
makamların ağırlığında konuşmalar yapıp, davranışlar sergileseniz çok daha iyi
olmaz mı? Adeta, kim daha güzel yalan söyler, kim daha çok atıp-tutar yarışında
gibisiniz. Atış serbest, kim daha çok sallarsa.
Kazanan
kim olursa olsun, tek başına iktidar da olsa, koalisyon hükümeti de kurulsa, bu
gemi çoktan karaya oturmuştur. Maliyede gelir-gider dengesi çoktan
yitirilmiştir. Üretim çoktan bitmiş, tüketen bir ulus var olmuştur. Üretmeyen
toplumlar, tükenmeye mahkumdurlar. Ve evet, bu gemi çoktan karaya vurmuştur.
Bence, bunun üzerine siz de bir çiftetelli oynayınız. Ne de olmasa, el birliği
ile, ülkeyi ve toplumu bu hallere getirdiniz.
YORUMLAR