Siyaset
kavramının tam olarak açıklaması; “Devlet işlerini düzenleme ve yürütme
sanatıyla ilgili özel görüş ve anlayıştır”. Buradan yola çıkarak ülkemizdeki
siyasete şöyle bir göz atıyorum. Devlet işlerini düzenleme ve yürütme tam bir
kaos, tam bir enkaz, tam bir sistemsizlik, tam bir beceriksizlik, tam bir
utanç. İşlerin düzenli gittiğini hiç göremedim, düzenli yürütüldüğünü ise hiç
ama hiç göremedim. Bizim siyasilerin düzenleme ve yürütme sanatı adı altında
yapılan açıklamadan anladığı tam olarak şöyle bir durum. İşleri düzenlemek için
5-6 sekreter, 3-4 şoföre ihtiyaç vardır. Yürütmek için ise bir dizi süslü
cümleler kullanmak vatandaşa derin edebiyat yapmak gerekiyor. Yani sizlerin de
anlayacağı üzere, edebiyata çalışıp oradan yol alıyorlar. Gelelim ikinci kısma;
“özel görüş ve anlayıştır” cümlesine. Gerçek siyaset ve siyasetçide görüş olur,
vizyon olur, misyon olur. İlerisi için plan-projeler olur, ülke ekonomisini ve
üretimi destekleyici fikir üretilip yürürlüğe konulur. Eğitimde ve sağlıkta
diğer ülkelerle yarış yapabilecek seviyeye gelmek için çareler aranıp,
icraatlar yapılmaya gayret edilir. En önemli gelir kaynağı Turizmi
canlandırmak, ayakta tutmak ve geliştirmek için hamleler ve ataklar yapılması
planlanır. Ülke alt yapısını güçlendirmek için çareler üretme yoluna gidilir.
Ancak bizim siyasetçilerimizin tüm bunlara ufku ve nutku kapanmıştır. “Özel
görüş” kavramı onlar için özel işler, özel insanlar, büyük meblağlar ve cepler.
Son olarak tanımımızda “anlayış” kavramı vardır. Gerçek anlamda bir siyasetçi,
empati yapma becerisi çok yüksek bir insan olmalıdır. Halkını, yaşadıklarını,
ne durumda olduklarını, anlama gayreti içerisine girmeli ve onların
sıkıntılarını her türlü çözme becerisine sahip olmakla birlikte, halk için halk
odaklı çalışmalıdır. Halkın acılarını hissedebilmeli, onların refah seviyesini
daha ileriye taşıyabilecek güçte, aydın görüş ve fikir dehası olmalıdır. Oysa
bizimkilerin “anlayış” kelimesiyle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmamakla
birlikte, halkın sorunlarına çözüm odaklı değil, halkın akıl sağlığıyla oynamak
gibi bir tutum ve anlayış mevcuttur. Daha da kötüsü, empati kurma becerileri
koca bir sıfır iken, vicdan yoksunudurlar. “Anlayıştan” anladıkları sadece,
kelime dağarcıklarını geliştirip, süslü cümlelerle göz kamaştırıcı edebiyat
yapmak, etrafa caka satmak, Show dünyasında yarış yapmak ve lüks içinde
yaşamaktır. Uzun lafın kısası özetleyecek olursak siyasetten anladıkları ve
onlara göre siyasetin tanımı “yalan söyleme sanatıdır”. Efendim cümlemin
sonunda adettendir, sözüm meclisten dışarı cümlesini kurmadan geçmeyeyim.
Saygılar.
YORUMLAR