Hepimizin bildiği güzel bir Atasözüdür “ucuz
etin yahnisi yavan(ağır) olur. Yani, bir malın veya hizmetin fiyatı
benzerlerine göre fazlaca ucuz ise, kalitesinden, güvenilirliğinden v.s
endişelenmeniz gerektiğini anlatan bir cümledir. Ucuza iş çıkarmak için,
kaliteyi düşürmek, maliyeti düşürmek, malzemeden kısmak, güvenlik gibi
gerekleri göz ardı etmek, rakipleri piyasadan silmek ve maliyetinin altında
sunum yapmak günümüz KKTC’sinin iş sektörlerinde en sık rastlanan olay
olmuştur. Şöyle bir zamanda yolculuk yaparak 74 öncesine gidelim. Özellikle
inşaat işlerinde işinin erbabı ustalar, çıraklar ve sağlam işçilik, sağlam
yapılar vardı. Tarlada çalışan, emeğinin hakkını alın teriyle kazanan
insanlarımız vardı. Fabrikalarımız vardı üretim yapan ve bu sektörde çalışan iş
bilir insanlarımız vardı. Şimdilerde ise, bu sektörlerde ne çalışacak insan, ne
kalite, ne hizmet ne de iş güvenliği bulmak adına bir durum söz konusudur.
İnşaatlarımıza üçüncü ülkelerden “ucuz işçilik” adı altında işçi getirip
çalıştırıyoruz. Turizm Adası olarak ara eleman yetiştirmede sınıfta kaldık.
Daha birçok sektörde artık çalışanlarımız üçüncü ülke vatandaşlarıdır. Devletin
bu konuda doğru düzgün bir politikasının olmaması, dahası sermaye patronlarının
cebine daha fazla kazanç girmesi maksadı ile “ucuz işçilik” tanımını
desteklemiş ve ülkede yerli üretimi ve işçiliği bitirmiştir. Bugün birçok
sektör artık yurt dışından hizmet almaktadır. Girne yat limanı çalışanları üçüncü
ülkeden. Dilimizi ve kültürümüzü bilmeyen insanlar burada bizlere hizmet
vermektedir. Kalite düşünce kültürel mirasın değeri de gözden çıkarılmış
oluyor.
Paket servisçileri bugün artık üçüncü
ülkelerden . Trafik kurallarını bilmeyen, yolları tanımayan insanlar sırf “ucuz
işçilik” teriminden faydalanmak için buralarda trafiğe sürülmekte ve sonuçları
meydanda. Son zamanlarda bu sektörde çalışanların sık sık trafiğe kurban
olduğunu görmekteyiz. İnşaat sektörü için de ayni durum söz konusudur. Dahası,
eski sağlam yapılar artık yoktur. Çünkü işinin erbabı, iş bilen insanlar
emeğinin karşılığını alamadığı, sosyal haklarından mahrum bırakıldığı için,
güneye yönelmiş ve üçüncü ülke vatandaşlarına gün doğmuştur. Şimdi burada
bazılarınızın “yerli halk iş beğenmiyor, gençler bu işlerde çalışmak istemiyor”
dediğinizi duyar gibi oluyorum. Sen Devlet olarak, yerli halkı destekleyici,
gençleri bu gibi işlere yöneltmek için bir siyaset güttün mü? Bu konuda kalıcı
politikalar ürettin mi? Hayır, tam aksine yerli hizmet ve üretim adına
destekleyici değil, onları bitiren siyasetler ortaya koyup, üçüncü ülke
vatandaşlarına gün yarattın. Burada amaç, sermaye patronlarının gönlünü hoş
tutup, sermayelerine sermaye katmak, sistemden beslenmek ve sizlere de komisyon
kapısı açmaktı. Başardınız. Artık, bu ülkede her sektörde üçüncü ülke
vatandaşları çalışmaktadır. Bu yüzden, bu ülkenin hizmet sektöründe kalite
düşmüş, güvenilirlik kalmamış, yapılarda sağlamlık, turizmde kalite
kalmamıştır. Yani, yukarıda yazdığım o Atasözü var ya, tam da KKTC’nin gününe
uygun olarak yazılmış ve söylenmiş bir cümle olmuştur. Her şeyin ucuzu,
kalitiye sıfırlamıştır. Hayatı pahalı , kalitesi sıfır bir ülkedir artık KKTC.
YORUMLAR