İnsanlara karşı direkt olarak ön yargılı olmadan
önce ilk olarak konuşma sanatına, üslubuna ve davranışlarına odaklanırım.
Bunları iyice inceler ve karakter yapısını ortaya çıkarmaya çalışırım. Çünkü
bir insanın konuşma kültürü, kullandığı üslup ve karşısındaki kişiye olan
davranışları o insanın karakterinin temelini oluşturan unsurlardır. Olduğundan
farklı bir kişiliğe bürünenlerin de er ya da geç foyası meydana çıkar.
Özellikle üst makamlardaki kişilerin attıkları her adım, söyledikleri her söz
ve her bir davranışları kendilerine etiket olur. Ve bu etiket yıllarca
boyunlarında asılı kalır. Hele bir de o meclis kürsüsündeki tartışmalar yok mu,
asıl karakter orada belli olur. Çünkü bir insanı en iyi tartışırken
tanıyabilirsiniz. Tam da burada asıl üslup ve karakter ortaya çıkar. Ben uzun
zamandır meclis oturumlarını izlemekten vaz geçtim. Yumrukların havada
sallandığı, tehditlerin havada uçuştuğu, küfürlerin ve birbirlerine
hakaretlerin bol olduğu bir ortamı izlemek bana göre zaman kaybından başka bir
şey değildir. Sıklıkla bu olayların müdavimleri var iken, ağırbaşlılığını ve
efendiliğini koruyanlar da mevcuttur. Ben onları sosyal medya hesaplarından
takip etmeyi tercih ediyorum. İsim bazında yazmak etik olmadığından buraya isim
düşmüyorum. Ancak artık hepimiz kimin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. İçlerinde
saygı duyduklarım, davranışlarını takdir ettiğim ve konuşma üslubundan dolayı
saatlerce dinleyebileceğim siyaset adamlarımız da vardır. Gelelim geçtiğimiz
günlerde basına düşen bayrak olayına. Neymiş efendim, dokunacak elleri
kırarmış. Okuduğum zaman yadırgamadım ve şaşırmadım. Daha önce de böyle afra-
tafra, tehditvari ve külhanbeyi konuşmaları olmuştu bu zatı muhteremin. Sanki
bayrak sevdası bir tek kendisinde var. Sanki milli duygular bir tek kendisinde coşar.
Sanki her şeyin en doğrusunu kendisi bilir. Sanki tehditle ve kabaca dünyayı
zapt edeceğini sanır. Bayrak ve millet aşkı şov yaparak değil yüreklerde
taşınır. İlgili mercilerin vermiş olduğu bir kararı yanlış bulmuşsanız da önce
oturup konuşur tartışır ve ortak bir karara varırsınız. Böyle bir üslupla,
tehdit içerikli konuşmalarla ancak kendi değerinizi düşürürsünüz. Zira
Vekiller, halk tarafından seçildiği için evvela örnek davranışlar ve konuşma
üslubuyla halkın gözünde ve gönlünde güzel bir yer eder. Oysa son zamanlarda
halka çıkıp da sorsanız “içinizde yer eden bir vekil var mı?” diye, sanırım
verilecek cevabı hepimiz çok iyi biliyoruzdur. Bilmelisiniz ki, insana yegane
değer hissi verdiren özellik üsluptur. Bu yüzden üslubunuz iyi ise iyi anılırsınız.
Bir insanda karakter eksikse, tam oturmamışsa, o insanda üslup aranmaz. Hatta
ve hatta “edep” dir üslup. Ve dahi bilmeniz gerekir ki “İnsanı mevki
yükseltmez, mevkiyi insan yükseltir”. Naçizane tavsiyemdir sözünüzü tartarak
konuşunuz. Zira bırakın icraatlarınızda bir ahkam kesemediniz, her konuşmanızda
da bir falso vermektesiniz. Saygılar.
YORUMLAR