Adeta,
adetten olmuş, her başa gelen Bakan “ilk iş Ekonomi” diye kalıplaşmış bir cümle
kurmakta. Yeni gelen de bozmamış usulü, aynı beyanı vermiş. Ardından halk öyle
bir zam furyasına uğradı ki, hayat bir anda iki katı zamlandı. Üstelik
ekonomiye çare üretmek maksatlı en lüks otel salonunda bir de toplantı
yapılmış. Ne olursa olsun, havamız da yerinde olsun misali. Sonuç çıka çıka
“Dağ fare doğurdu” her zamanki gibi. Eğitim ve Turizm ekonomiyi kalkındıracak,
gelişip yüce bir devlet olacağız. Bu ülkede zaten yıllardır Eğitim ve Turizm
öncelikli diye diye, eğitimde çağ atlayacağımız yerde geriledik. Turizmde
patlama olacak diye diye de balon gibi söndük. Eğitim adı altında Ada’ya 72
ulustan öğrenci alarak, denetimi yapılmadı. Okumak için gelen, işçi olarak çalıştı.
Pandemi zorluklarından okuyamayan da kaçak duruma düştü. Öğrenci kayıtlarını
hiçbir merci kontrol etmedi. Gerçekte okuyor mu? Okula devamlılığı var mı?
Bilen, denetleyen, cevap verecek olan hiçbir yetkili organ yok. Turizm 12 aya
yayılacak dendi. Uçak biletleri dudak uçuklatıyor. Ortada bir turizm politikası
yok. İleriye yönelik master plan yok. Ama biz turizmle övünmeye gelince, hayali
açıklamalarla sanırız ki, Ada milyonlarca turist sayesinde yeniden keşfedildi.
“Bilgi olmayınca fikir cüce kalır” demişler. Bizde de durum tam da bu şekilde.
Birçok fikir var ama cücelikten sınıfta kalmış. Her gelen diline ayni sözleri
dolamış, ayni beyanlarla halk uyutulmaya çalışılmakta. Halk, aptal durumuna
konulmakta. Halkla, resmen dalga geçilmekte. Oysa ki, yönetimin tek derdi,
yeniden bir seçim kazanmaktır. Ve devletin kaynaklarını bu yola halı misali
sermektedirler. Halk açmış, halk geçim derdindeymiş, halk işsizlik
pençesindeymiş, üretim, tarım, hayvancılık can çekişmekteymiş, kronik
hastalıklarla ilaç bulamayanlar ölümün pençesindeymiş kimin umuru. Yeter artık.
Yok mu artık bir Ezber Bozan???
YORUMLAR