“NASIL ÖLDÜĞÜN DEĞİL, NASIL YAŞADIĞINDIR ÖNEMLİ OLAN.”
Peşin sıra art arda gelen ölüm haberleri (ben
dahil) herkesi şoke etmiştir. Bir anda hayatınız bir film gibi gözlerinizin
önüne düşüyor. İster istemez kaybettiğiniz insanla ilgili anılarla ve de daha o
insanlarla birlikte neler neler yapacağınız aklınıza gelir. Anılar içinizde bir
burukluk bırakırken yapacaklarınızla ilgili de büyük bir çaresizlik yaşarsınız.
Çünkü o planladıklarınızı yapacağınız insanlar artık yok. Ve siz yeniden bir
planlama içerisine girmek zorundasınız. Bu biraz da yaşamın her şeye rağmen
devam etmesiyle alakalıdır.
İKİ MUHTEŞEM KIBRISLI…!!!
Farklı sanat alanlarında çalışmış olsalar da
onların en büyük ortak paydası; Kıbrıslılıkları. Bu ortak paydayı anlamlı
kılansa her ikisinin de Kıbrıs’ı ve Kıbrıslıları yeniden bir araya getirme ve birleştirme
çabalarıydı. Ve bu yolda her ikisin de katı ve kararlı bir duruşu vardı.
MUSTAFA SERDENGEÇTİ (HOCALARIN HOCASI)
Onu geç tanımama rağmen kısa sürede bir
birimizi anlamıştık. Çünkü en büyük ortak paydamız ve de üst kimliğimiz olan
Kıbrıslılık bilicimizin aynı rotada olasıydı. Bildiğiniz üzere HASDER in
kurucularından olan Mustafa hocamızın, özelikle Lefkoşa bölgesinde dokunmadığı
ve katkı koymadığı insan yok denecek kadar azdı. Özellikle halk bilimi
araştırmalarında ve uygulanmasında en önemli kişilerdendi. Özellikle
Kıbrıslılık bilinci konusunda derin bir entelekyaya sahip olması, bu alanda
yapılan araştırmaların doğru anlaşılmasını ve akarılmasını da sağlamıştır.
İlerleyen yaşına rağmen bu çalışmalardan kopmaması bir yana, ihtiyarlar gurubu
olarak oluşturdukları ekiple de onlarca belki yüzlerce gösteriye de aktif
olarak(oyuncu) katılmıştır. Onun figürlerinde Kıbrıs kültürünün derinliğini ve
içtenliğini çok açık bir şekilde görebiliyordunuz. Kozmopolit bir kültürün
ürünü olan Kıbrıslılar işte bu yüzden çok büyük bir zenginliğe sahiptir. Onlar (Kıbrıslılar) biraz Sümer, belki biraz
mısır, ya da Fenike’dir. Ya da ne bileyim biraz Pitomeli, ya da Bizans’tır. Ya
da Araptır. Belki biraz da Osmanlıdır, lüzingandır, venediktir, ya da
ingilizdir. Kısaca sevgili dostlar Mustafa hocamız bu gerçeği bilen ve de bunun
farkında olan muhteşem bir Kıbrıslıydı. O artık yok. Bizlere devrettiği miras
ve düşünceleri daha da öteye taşınmalı ve ülkemizin yeniden birleşmesi için
çaba sarf etmemizi gerektirir.
Ülkemizin son yirmi yılda gediği noktaya
bakacak olursak, büyük bir sorunsalla karşı karşıyayız. Bu sorunsal durum
tamamen bireyle alakalıdır. Yani ülkemizde artık adalet ve ahlak duygusuna
sahip insanların ne kadar azaldığı gerçeğidir. Mustafa hocamızın bu alanda da
taviz vermeden sürdürdüğü büyük bir mücadele var. Ve bana göre bu Kıbrıslılık
bilincine sahip olmanın da üzerinde bir durum. Mustafa hocam çizdiğin yol
yolumuzdur. Bu yüzden huzur içinde olasın. Ve bilesin ki etrafındaki her kes
seni yüreğinin en güzel yerine sakladı.
LENA MELANİDOU (TUTKULU BİR KIBRISLI VE
DÜNYALI)
Kurulduğu günden bu güne iki toplumlu koroya
büyük bir anlam katan Lena’nın zamansız aramızdan ayrılışı adeta Kıbrıslıları
öksüz bırakmıştır. Tutkunun en büyük
tezahürünü her an sevgili LENA ‘da görmeniz kaçınılmazdır. O da tıpkı Mustafa
hocamız gibi entelektüel alt yapısı eksiz bir Kıbrıslıydı. Bu kadar uzun süre
bu gurubu bir arada tutmasının nedeni de budur. Ne istediğini bilen ve
çalıştığı insanların düşüncelerine hürmet eden bir koro şefiydi. Bildiğiniz
gibi koronun iki şefi vardır. Biri; Türkçe konuşan Kıbrıslı. Diğeri ise; Rumca
konuşan Kıbrıslı. Sevgili Kürşat Tilki hocamız da bu koronun diğer şefiydi. Ama
maalesef Kürşat hocamız artık yalnız ve Lena’sı yok artık. Ben bu ikiliyi her zaman
şu şekilde tanımladım. “MUHTEŞEM İKİLİ” seni de kalbimizin en güzel yerine
saklıyoruz sevgili LENA…
Özellikle ülkemizde barış ve yeniden birleşme
mücadelesi veren insanlar için bu iki kayıp büyük bir eksiklik olsa da anıları
ve düşünceleri bu mücadeleye katkıları (ülkemize barış gelene kadar) devam
edecektir.
Ölüm sadece bir başlangıçtır ve tek başına
hiçbir anlamı yoktur. İşte bu yüzdendir ki nasıl öldüğünüz veya bu dünyadan
nasıl göçtüğünüz değil, bu dünyada nasıl yaşadığınız önemlidir. Onlar bu dünyada
yaşarken, hem kendi yaşamlarına hem de başkalarının yaşamına birçok anlam
yüklemiştir. Çünkü onlar değerler üreten ve bu değerler üzerinden yaşamımızın
daha anlamlı olmasını sağlamıştır. İşte bu yüzdendir ki bazı insanlar asla
ölmez.
Can dostlarım Mustafa Serdengeçti ve Lena
Melanidou, iyi ki bir şekilde yollarımız kesişmişti.
YORUMLAR