Şimdiye kadar hangi ülke sömürgecisinden daha
zengin oldu. Tarihte bunun bir emsali var mı?
Zengin olduğu zaman başkaldırır ve bağımsızlığını, egemenliğini talep
ederdi. Tarih bu savaşlarla doludur. Özgürleşmek, zenginleşmek ve insan gibi
yaşam istiyorsak bunun yolu bellidir.
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar. Tok,
açın halinden anlamaz. Zengin ve fakirler arasındaki farklar atalarımızın da
zamanında dikkatini çekmiş olsa da günümüzde belki de bu farklar çok daha
belirginleşmiş duruma getirildi. Aynı ya da benzer şeyleri yapsalar da bu durum
zenginin lügatinde farklı, fakirin lügatinde farklıdır.
***
İpleri sömürge devletinin elinde bir kukla
oyunudur bize dayatılan. Ve onun işbirlikçi kuklaları, yardakçıları maşaları
var. Av ol, avcı ol, ama avı avcıya götüren köpek olma demişler. İşte bu
maşalar köpekliğin dik alasını
yapıyorlar. Onlara inat sen tarafını seç, mücadele edenin yanında dur.
İşin
soyunan sözde muhalefet de taktıkları sözde adalet kanatları ile oysa birer leş
kokusu almış akbabalar gibi tepemizde dönüyor, zayıflamamızı, güçsüz anımızı
kolluyorlar. Üzerimize çullanmak için. Bu memlekette adaletli bir paylaşımla
herkese yetecek kadar ekmek var.
Ama bu paylaştırmayı, insanlık tarihi boyunca
alınlarında kara bir leke gibi taşıyan, bildik sömürgecilere ve onların havarilerine neden bırakalım? Biz bize yeteriz. Sonuçta herkes bir gün ölür, ama kimi
toprağa, kimi yüreklere gömülür.
***
İşgalcimize karşı başkaldırmak ve bizi
yıllardır sömürgesinde tutarak dünyaya rehine olarak kullanan o dünyanın nefret
ettiği, tiksindiği ve dışladığı barbar, zalim yaratığı kendi topraklarımızdan
atmaktan, kovmaktan geçer.
Yoksa para yok demekle olmaz. Para talep
ettiğin ülkenin insanları çöp konteynırlarını karıştırıyor. Demedi mi en yüksek
amirleri bizde ne varsa sizde de olacak. Biz daha çöp karıştırıp ekmek artığı
aramıyoruz. Bu kafa ile gidenlerin geleceği de bu olacak.
Verdiğin mücadele Barış ve varoluş için ise.
Ellerin titrememeli, kararsız olmamalı ve asla tereddüt etmemelisin. Korkusuz
ve cesur olmalısın. Demiri ezmek için nasıl sürekli çekiçle vurman gerekirse.
Eylemlerin de sürekli olması gerekir.
***
Bu da ancak dik duran bir lider ile mümkündür.
Aksi taktirde yaptığın eylemlerin hiç bir anlamı olmaz. Ve yavaş yavaş herkes
dağılır. Bunu da her eylemde yaşayarak görüyoruz. Tüm Sol parti ve örgütler tek
çatı altında ısrarla birleşmeyip, birlikte mücadele etmemeye devam ederseniz ,
yakında mücadele edeceğiniz bir Kıbrıs da olmayacak beyler.
Bu kadar net değil midir ufukta görülen ve
böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Görüyorsunuz, sizin anavatan bildiğini
Türkiye’nin tüm birimleri bir tek kişi tarafından yönlendiriliyor. Bir talimatı
ile her şey yerinden oynuyor, kurumlarımızın tek tek elden çıkartılıyor ya da
içi boşaltılıyor. Demokrasilerde olmazsa olmaz dediğimiz her şey bütünüyle
işlevsizleştiriliyor.
***
Ne özgür hareket edebilen yasama kaldı, Ne de
güven duyabileceğimiz bir yargı. Ne sivil toplum kuruluşlarının bir etkisi
kaldı, ne de toplumsal muhalefetin. Ne toplum olarak sözüne itibar
edebileceğimiz bir kanaat önderi kaldı, ne de milletin kazanımını üstün tutan
bir aydın zümresi.
Ada yarısında her alanda belli bir mertebeye
yükselmiş insanlar birer birer kişilik erozyonuna uğruyor. Çünkü asıl işlerini
yapamaz durumdadırlar. Artık herkesin asıl işi, tek işi, bu düzene uyum
sağlamak oldu. Siyasetin üslubu da, ticaretin kuralları da, toplumun
hassasiyetleri de Türkiye'deki sultana “tek adama” göre belirleniyor.
***
Böyle giderse kısa bir süre sonra ülkemizde de
tek bir adam her şeye hükmedecek ve bir süre sonra hepimiz ülkemizi korumak
için bu adamın otoriter yönetim anlayışına ihtiyaç duyar hale geleceğiz. Onu sevmek, Türkiye’yi sevmek anlamına
getirilecek. Ona tereddütsüz uymak, biat etmek en kutsal vazife haline gelecek.
Yakındır demeyim her gün yaşıyoruz, barış,
demokrasi ve özgürlük istediğimiz anda Türkiye’nin düşmanı durumuna
düşürülüyoruz. Siz bu ülkeni muhalefeti olarak Kıbrıslıtürklere bu yaşamı
yaşatan asıl suçluya "Yeter Artık" diyememe sendromu ve
alışkanlığınızdan kurtulmadıktan sonra bu ülkenin gerçek muhalefeti
olamayacaksınız
YORUMLAR