Bir zamanlar, Blair önderliğindeki "yeni
sol"un zaferinden sonra Fransa'da LionelJospin'i Başbakanlığa taşıyan
"sol ittifak"ın iktidarı kazanması önemlidir. Yine mazide kalan, İtalya'da
"Zeytin Dalı" hareketi yine ayni yöntemle işbaşına gelerek uzun süren
istikrarsızlık dönemine son vermişti.
Yakın zanda ise SİRİZA (Yunanca: ΣΥΡΙΖΑ),
Yunanistan'da kurulmuş sosyalist bir parti olarak çok farklı çevrelerden ılımlı
veya uç çeşitli sol hareketlerin Synaspismos hareketi önderliğinde
birleşmesiyle kurulmuştu.
Parti lideri Synaspismos'un eski lideri
AleksisÇipras'tır. Parti içinde Troçkistlerden yeşillere,
MaoistlerdenAvrokomünistlerine kadar on üç farklı sol grup ve çeşitli bağımsız
politikacılar bulunmaktadır. Yunanistan’da şu anda ana muhalefet durumundadır
***
Ada yarısında ERKEN seçim rüzgarları esmeye
başlayınca, akla hemen "solda güç
birliği" geliyor. Bu defa da aynı beklenti öne çıktı.Sosyal medyada
arkadaş soruyor -EVET/HAYIR- YKP, TKP,
SOL Hareket, DKB, KSP ve BKP üçüncü bir sol kanat oluşturabilir mi? Toplumsal
mücadele verildiğini söylüyorlarsa evet olabilir, Ancak olması mümkün değil
gibi.
Çünkü bahsettiğiniz bütün bu oluşumlar veya
partiler iddialarını, ayrıştıkları ya da franksiyon farklılıklarını ilkesel
duruştan çok önlerinde tabu şeklinde tutma ısrarındadırlar. Yani kim daha uzağa
işer, en solcunuz biziz diye inatlarındandır.
***
Parti yönetimlerindeki partisel ve kişisel çıkarlar ön planda
tutulduğu için, bu şekilde ortak müzakere yapıp asgari müştereklerde birlikte
mücadele etmek çok kısıtlı olup kitlelere ulaşamıyorlar. Bu Kıbrıs’taki solun
genel problemi olarak halen önümüzde duruyor.
Görev, seçmenindir diyeceğim ama hangi
seçmenin?
Herkesin ne dediğini iyice dinleyip
anlayacak ve ya birine, ya ötekine destek verecektir! Yoksa sol, ne dediği anlaşılmaz bir çevre olarak kalmaya mahkûm oldu, oluyor, olacak
Olmayacak duaya amin demenin, sonucudur bu!
***
Benim Sol’dan anladığım şudur: Kâr mantığına
dayalı kapitalist sisteme karşı duran, çalışan sınıfları kapitalizmin neden
olduğu maddi yoksulluktan ve çektirdiği ıstıraptan kurtararak, onların
çıkarlarına bir gelişim sağlayan ve hümanizm ve dayanışmaya dayalı alternatif
bir toplum için savaşan bütün güçler.
Bu yüzden Sol sadece sol partiler ya da politik
örgütlerde mücadele verenlerle sınırlı bir Sol değildir; aynı zamanda toplumsal
aktör ve hareketleri de içerir. Bu hareketler çoğunlukla dinamik ve savaşçıdır,
yukarıdaki idealleri destekler ancak herhangi bir politik parti ya da örgüt
içerisinde mücadele vermezler.
***
Birinci grupta yer alanlardan bazıları
devrimci gerilla savaşını tercih ederken, kurumları dönüştürmek için güç
toplamayı tercih edenleri de vardır; ikinci gruptakiler arasında ise bazıları
özerk toplumsal hareketler ve farklı biçimlerde iletişim ağları oluşturmaya
çalışmıştır.
Basitleştirmek için ilk grubu “partili-Sol”,
ikinci grubu ise “toplumsal-Sol” olarak adlandırıyorum. Ancak Sol’un bu iki
farklı ifadesinin militan çabalarını birleştirerek ikinci bir görevi layıkıyla
yerine getirebileceğimiz inancındayım: Bu görev günümüz vahşi kapitalizminin
sonuçları nedeniyle acı çekenlerden oluşan büyük bir birliğin kurulması ve
neo-liberalizme karşı anlamlı bir toplumsal bloğun inşa edilmesidir.
***
Ardından gelecek stratejik görev, gelişen
fakat hâlâ dağınık olan toplumsal muhalefeti bir başlangıç noktası sayarak
devasa bir tek sütun içerisinde toplamak için partili Sol ile toplumsal Sol’un
birleştirilme yollarının aranması olacaktır. Neo-liberal projenin parçalayıcı
stratejisineve işçilerin maruz kaldığı darbelere rağmen bu geniş birliğin
geliştirilmesi için objektif koşullar mevcuttur.
Ama yine de, alternatif geniş bir toplumsal
bloğun oluşturulması için uygun olan bahsettiğimiz objektif koşulların yanı
sıra, temel bir sorunla ilgili çok karmaşık öznel koşullar da mevcuttur; bu
temel sorun Sol’un dağınıklığıdır. Bu dağınıklık devam ettikçe rejimden dayak
yedikçe bağırmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim sol akıllanmayacak
YORUMLAR